 |
Ben son bir aydir, CHP Genel Baskan Kiliçdaroglu’na Basbakan’in inatla tirmandirdigi “agiz dalasi” tuzagindan uzak durmasini yineleyip duruyorum. |
|
Ne yazik ki R.T. Erdogan, piskinligini ve yandaslarinin yaranmaciligini kullanarak sonunda Baykal gibi o sabir küpünü de çatlatti. Ancak, bu duruma gelmenin asil yanlis taraf, CHP’nin üst yönetimidir. AKP’lilerin ustaca uzattiklari her çanaga tükürmekle Basbakanin istedigi gerginlik ortaminin tirmanmasina ortak olmaktalar. Basbakan, artik anlasildi ki, Bush gibi “Baskan” olmak istiyor. Bunun da yolu, 12 Haziran’da anayasayi degistirebilecek oyu almaktan geçiyor. Onun için akli-fikri, seçim aksami sandiklar kapanana dek halkin asil derdi olan as ve is gündemini degistirmekle mesgul. Galatasaray-Arena, Ucube, Alkol, Kanuni Sultan ve benzeri medyatik, ne bulursa çanaga koyup, CHP’ye uzatiyor. Eger, halkin indinde Basbakan Erdogan’in, önüne attigi benzer basliklara, ayni yöntem ve daha sert bir sekilde yanit vermek halkin indinde basari olsaydi, Baykal zamaninda CHP çoktan yüzde 30’lari asmis olurdu! Halk, kisisel ve düzeyi de çok düsmüs olan iktidar-muhalefet atismasindan artik bikmis usanmis durumda. Öyle oldugu içindir ki, sabirli, sakin ama yürekli Kiliçdaroglu’nu, “kendinden biri” gördü ve sahip çikti. Ne var ki son bir aydir ise, halkta 22 Mayis öncesinin yorgun anilari yeniden canlanir oldu. Üstelik buna sebep de, Genel Baskan degil, daha çok öne çikma yarisi içine girmis gözüken kendi takimi. Yine üstelik bu manzara, hemen her gün Kiliçdaroglu’nun basarisi için düsünen, yazan ve çizen çok sayida deneyimlinin uyarisina karsin daha sik yasanir oldu. Ve üstelik seçime giderken gündemde tutulmasi gereken konularda CHP, dün oldugu gibi bugün de yeterince donanimli bir parti. Iste son örnek, hem de yine bir Genel Baskan Yardimcisi Umut Oran’in dilinden; “Yoksulluk sorun degil sonuçtur. Hükümetin amaci yoksullugu çözmek degil, oy hirsizligidir. 6 milyon 600 bin kisi, yani nüfusun yüzde 9,1’i açlik sinirinin, 46 milyon vatandas, yani nüfusun yüzde 63,3’ünü olusturan 12 milyon 500 bin aile de yoksulluk sinirinin altinda gelir elde etmektedir. AKP sözcüleri, Bir Dolarin altinda gelirle geçinen vatandas olmadigini ve 2,15 dolar günlük geliri olan vatandas sayisinin da çok az oldugunu belirterek ögünüyor. Bu milleti kandirmaktir. Vatandas onlarin ögünerek açikladigi gelirle ancak günde 3 simit alabilir. AKP yöneticilerinin ögünerek açikladigi rakamlar, Dünya Bankasi’nin basta en yoksul Afrika ülkeleri olmak üzere, az gelismis ülkelerin gelismelerini takip etmek için belirledigi sinirlardir. TÜRK-IS’IN bir aile için hesapladigi açlik siniri olan 839 TL baz alinarak yapilan hesaba göre 6.6 milyon kisi (nüfusun %9,1’i) açlik sinirinin altinda, yine TÜRK-IS’in belirledigi rakamlara göre de 46 milyon kisi, yani nüfusun yüzde 63,3’ü, yoksulluk sinirinin altindadir. Öte yandan, TÜIK, dört kisilik bir ailenin ayda 308 lira harcamayla beslenebilecegini ve 896 liralik harcamayla da beslenme de dâhil egitim, saglik, giyim, barinma, isinma ve diger tüm ihtiyaçlarini karsilayabilecegini varsaymaktadir. TÜIK’in Aralik 2010 enflasyonunu hesaplarken kullandigi konut kirasi 488 liradir. Bu bile açikladiklari hem açlik hem de yoksulluk sinirinin nasil gerçek disi rakamlar oldugunu göstermektedir. Bu rakam ve degerlendirmeler göstermektedir ki, AKP dönemi Cumhuriyet tarihine borçlanma dönemi olarak geçecektir. AKP’nin 8 yillik iktidarina bakildiginda, 2002’de vatandasin toplam 3.4 milyar lira olan borcunun 50 kat artarak 2010 yilinda 146 milyar liraya yükseldigi görülecektir. Bu su demektir. AKP hükümete gelmeden önce her 100 liralik harcamanin 3,4 lirasi borçla yapilirken, 2010 yilinda her 100 liralik harcamanin tam 46 lirasini borçla yapar hale gelmistir. Gelir dagilimi adaletsizligi, vergi politikalari ve bölüsüm iliskilerine müdahale ile düzeltilebilir. Sosyal devlette amaç yoksullugun yönetilmesi degil yok edilmesi olmalidir. Sadaka anlayisina dayali sosyal yardim dagitimi yapan devlet anlayisi yerine, hak temelli olarak vatandasina gelir transferi yapan sosyal devlet anlayisinin getirilmesi temel hedef olmalidir. Ancak bu sartlar altinda daha mutlu birey, daha mutlu toplum, daha mutlu Türkiye hayalimize ulasabiliriz” R.T.Erdogan ve adamlari ne kadar tahrik edici olsalar da, CHP’nin gündemi iste bu olmalidir. Dilerim, bir süredir as-is konusunu yinelemekten yordugum okurlarim, beni anlar ve bagislarlar. |
|