Cevikce / Haber ayrıntısı
10 KISIDEN 6’si YOKSUL |
Ekmegi bölmek istedim”
Abdullah ORAL (SUÇ siirinden) |
|
“Umudu solmus nineye, Sütü kesilmis anneye Açliktan ölen bebege Ekmegi bölmek istedim” Abdullah ORAL (SUÇ siirinden) Gerçekleri dogru okuyan gözlemciler, Tunus’ta baslayan ve Arap ülkelerini saran isyanlarinin temel nedeninin, yoksulluk ve gelir dagilimindaki uçurum oldugu yorumunda birlestiler. Yasananlara “petrogözle” bakan küreselciler, bu ülkelere Türkiye’yi model gösteriyor. Onlar için Türkiye’nin görünen yüzünü, Istanbul Menkul Degerler Borsasi ve Gökdelenler sergiliyor. Geçen hafta, basta milli görüsün kurucusu Erbakan Hocanin ölümü ve gazetecilerin tutuklanmasi, gündemi öylesine doldurdu ki, Türkiye Istatistik Kurumunun (TÜIK) açikladigi “gelir dagilim arastirmasi” sonuçlari gölgede kaldi. Arastirmaya göre, nüfusun en düsük gelir düzeyindeki ilk yüzde 20’nin milli gelirden aldigi pay yüzde 6’ya düsmüs. En zenginlerin yer aldigi yüzde 20’nin aldigi pay ise yüzde 44. Yani en yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasindaki gelir farki, bir yil önceye göre artarak 8,5 kata çikmis. Yine TÜIK’in verilerinden, nüfusun yüzde 17,1’i yoksulluk sinirinin altinda. Bu oran, bir yil önce 16,7 idi. Arastirmaya göre, 10 kisiden 6’si yoksulluk riski altinda. Arastirmanin yasam kosullarini gösteren sonuçlari da dikkat çekici; “Nüfusun 4’de 1’i kiraci. Halkin yüzde 42,2'sinin konutunda, ‘sizdiran çati, nemli duvarlar, çürümüs pencere çerçevesi ve benzeri' sorunlar var. Yüzde 42,9'u korunaksizligi yüzünden konutunu isitmada sorun yasiyor. Yüzde 59,3'ü günlük ihtiyaç için aldigi borcu ödeyemez durumda. Yüzde 87,4'ü evden uzakta tatil yapamiyor. Yüzde 62,5'i beklenmedik harcamalarini karsilayamiyor. Yüzde 82,1'i yipranmis ve eskimis mobilyalarini yenileyemiyor. Yüzde 60,5'i iki günde bir et, tavuk ya da balik içeren yemek yiyemiyor. Yüzde 37,8'i evin isinma ihtiyacini yeterince karsilayamiyor. Yüzde 43,9'u yeni giysi alamiyor. Rastlanti ya, ayni hafta sonu Forbes dergisi, Türkiye’nin en zengin 100 kisisinin toplam servetinin 104 Milyar Dolara yükseldigini açikladi. Türkiye’nin Gayrisafi Milli Gelirinin (GSMH) 733 Milyar Dolar oldugu göz önüne alindiginda, bu zenginligin ne denli bir ayricalik oldugu görülür. Diger yandan, GSMH’nin 80’inin, nüfusun yalnizca yüzde 7’sinin eline geçtigi biliniyor. Bir egilim anketine verilen yanitlarda, her gün 250 dolari rahatlikla harcayan ve 100 dolari bahsis diye veren genç is adamlarimiz var oldugu, adaletsiz gelir dagiliminin, kirsal kesimde ve kentlerin çevre insanlarinda, ciddi bir kin ve nefret duygusu yarattigi ortaya konuyor. "Biri yer biri bakar, kiyamet ondan kopar", bütün dillerde var olan en eski atasözüdür. Dünyanin ve Türkiye’nin birincil sorunu, iste bu gelirin dagilimi ve paylasimindaki tarihin en büyük uçurumun ve haksizliginin yasaniyor olmasidir. Halkimiz açisindan 12 Haziran seçiminin gerçek gündemi de bu olmalidir. Muhalefet, her hafta yeni bir soyut ve yapay olayla gündemi degistirmek firsatini kollayan Iktidari artan yoksullugun ve gelir dagiliminda derinlesen uçurumun hesabini vermeye zorlamalidir. |
Tarih: 7.03.2011 15:04:52 |
Okunma : 666 |
Kategori : Vatan Gazetesi |