 |
“Kasetle gelen kasetle mi gidecek!” Bu sözler Bülent Arinç’a ait. |
|
CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu için söylüyor. Bundan iki gün önce de, R. T. Erdogan, “CHP’de balik bastan kokmus” derken, hem eski, hem yeni genel baskanlari kastetmisti. Anlasiliyor ki, 12 Haziran seçimine kadar, “Iklim” benzeri olaylari dillerinden düsürmeyecekler. Hadi onlarin isine geliyor. AKP’liler halkin “as ve is” sorununu gündemden düsürmek için her seçimde oldugu gibi bu kez de bu gibi konularin üstüne gitmeyi yegleyecektir. Ancak CHP’nin asil sorunu kendi içinde. Kamuoyunun çogunlugu, kasetleri ekranlara düsürenlerin arkasinda, parti içi hesaplasmanin yattigina inanmaya basladi. Surasi bir gerçek, ortaya çikaran kim olursa olsun, 22 Mayis 2010 kurultayi öncesi ekranlara getirilen gibi Iklim vakiasinin da sahnesi ve aktörleri parti içinde. Bir “eskiyle hesaplasmanin” sonucu olduguna ben asla inanmiyorum. Ama son olayda Baskan Kiliçdaroglu’nun ‘insan’a karsi verdigi deger ve duydugu iyi niyetli güveni, birilerinin istismar ettigi çok açik. Her partide oldugu gibi CHP’de de bu tür olaylar, politikacinin milletvekili olma yarisinda, her yolu kullanmaktan artik çekinmedigini gösteriyor. Özellikle sosyalizmin SSCB'de çöküsünden ve küresel kapitalizmin dünyayi ele geçirmesinden beri, parlamenter demokrasilerde partiler arasi yaris ilkelere, amaçlara ve hedeflere göre yapilmiyor. Merkezcisi, sagcisi, solcusu hele bizim gibi demokraside emekleyen, “yari gelismis”lerde politikacinin bütün ugrasi, ne yapip yapip “milletvekili olmak”. Yalniz parasi da degil, söhret, dokunulmazlik, güç hep meclise girmekle elde ediliyor. Bu belki gerçekte hepsi için böyle olmayabilir. Ancak politikaciya halk artik bu gözle bakiyor. Daha kötüsü, parti tabani yani partinin genç yeni yetmeleri de yükselmek, daha ileri gitmek ve sonunda meclise girebilmek için bilgi, beceri ve deneyim degil iste olanlar(!) gibi yollari ögrenmek gerektigine inanmis durumda. En aci olan ve gelecek açisindan olumlu beklentileri ve umutlari karartan da bu durum. Bu nedenle bir süre önce büyük iller basta yapilabilen her yerde önseçim yapilmasi önerimde israrli olmustum. Çünkü 1973’ten bu yana çok seçim yasamis birisi olarak, adaylarin ön seçimle belirlendigi seçimlerde CHP hep basarili olmustu. Çünkü son iki seçimde, hemen bütün illerde milletvekili adaylari merkez yoklamasiyla belirlendi ve ancak ortalama yüzde 19 dolayinda sonuç alinabildi. Artik karar verildi. Çikacak milletvekilinin yüzde 80’i için illerde merkez yoklamasi yapilacak. Bu durumda en büyük yük, Genel Baskan'da. Diliyorum ve inaniyorum ki, su kisa sürede partinin oyunu en yüksege çikaracak bir listeyi kamuoyunun önüne koyacaktir. As ve is derdinde olan halkimiz, CHP’de ilkeli, bilgili ve inançli adaylari seçilebilir siralarda görmek istiyor. |
|