Cevikce / Haber ayrıntısı
Halkin AS'i ve IS'i 2015’e kaldi |
Basbakan Erdogan’in bu seçimdeki hedefi, anayasayi degistirecek yeterli sandalyeyi elde edip, “baskanlik” sistemine geçmek. |
|
Bu nedenle CHP’nin hedefi de, R. T. Erdogan’in bu hedefine ulasmasini engellemek. Yani bir kez daha halkin AS ve IS gündemi dururken, CHP ile AKP arasindaki seçim yarisinin gündemi anayasa degisikligi ile kilitlenecek. Yarim yüzyil önce 9 Temmuz 1961’de Türkiye’de ilk kez bir anayasa halkoyuna sunuldu. Demokrat Parti'nin uzaklastirilmasindan sonra hazirlanan anayasa halkoyuyla kabul edildi. Kimilerine göre Türkiye ulastigi görece çogulcu, katilimci, insan hak ve özgürlüklerine deger veren ve hukuku üstün kilan demokratik düzeye, o anayasa sayesinde ulasmistir. Kimilerine göre de, son kirk yilda yasanan kavgalarin ve insan canina mal olan siyasal, ideolojik çatismalarin, ekonomik sosyal istikrarsizligin nedeni o anayasadir. Bu tartisma süredursun, sürece bakildiginda1961 Anayasasi bir tepki anayasasidir. 1960 öncesi toplumun ve bireyin haklarini engelleyen, kisitlayan hükümet uygulamalarina yönelen tepkinin sonuçlarini içeriyordu. Bu tepkinin somutlastigi konularin basinda, halkin ve sivil toplum örgütlerinin demokratik haklarinin, devletin yetki ve sorumluluklari karsisinda genislemesi, güçlenmesi ve etkinlesmesi vardi. O Anayasa sayesinde, isçilerin ve çalisanlarin haklarinin verilmesini saglayacak kurallarin belirlenmesine ilk kez olanak saglanmistir. Yasama, yürütme ve yargi yetkileri arasinda olmayan bagimsizlik ve özerkligin önü açilmistir. Demokrasinin en önemli kurumu olan örgütlenme hak ve özgürlügü ilk kez anayasanin güvencesi altina alinmistir. Sonra ne olmustur? Kâgit üzerinde saglanan bu haklari ve özgürlükleri her parti ve çikar grubu kendi yararina kullanmak istemis ve elde ettigi devlet, hükümet, para ve silah gücünü kullanmakta kiyasiya bir mücadeleye girmistir. Iyi niyetli ve demokratik yöntemleri seçenlerle, silah dahil her türlü güç ve zorbaligi kullananlarin arasinda “halk”, hakliyi ve dogruyu seçemeyecek hale gelmis ve her sey birbirine girmistir. 10 yil süren bu dönemin sonunda toplum 12 Mart’i, bir 10 yil sonra da 12 Eylül’ü yasamistir. 12 Eylül’ün yaptigi 1981 anayasasi da gene tepki anayasasi olmustur. Ancak o tepki, olaylarin siyasal, toplumsal gerçek nedenlerine degil, 1961 Anayasasi'nin daha erginlesmemis ve tam oturmamis olan insan haklari, örgütlenme ve sendikal haklar gibi demokratik özüne karsi tepki olmustur. O tepki, “ekonomik planlama”, "egitimde firsat esitligi”, “sosyal güvenligin yayginlasmasi” gibi sosyal adaletçi hedef ve amaçlara karsi tepki olmustur. 1980 sonrasi dünyaya kapitalizm hâkim olunca, uluslararasi sermaye Türkiye’de de yandasi bildigi küreselci Turgut Özal’i basa getirdi. “Dünyaya açiliyoruz” diyerek 2000 krizine kadar iki sey yapildi. Bütçe açiklari yüzünden Merkez Bankasi'nin kaynaklari sonuna dek kullanildi ve enflasyon yüzde yüzlerin üzerinde kronik bir sorun haline geldi. Sözde Avrupa Birligine uyum saglamak için, 16 kez Anayasa degistirildi. Türkiye tarihinin en istikrarsiz bir dönemini yasadi. O ortam, içeride R. T. Erdogan’i basbakan yapti, disarida da IMF’nin (küresel sermayenin icra memuru) ülke hazinesine el koymasina firsat verdi. 2002’de toplam oyun üçte birini alabildigi halde AKP mecliste tek basina her türlü yasal ve idari yetkiyi kullanabilir bir sayida sandalye elde etti. 2007’de de medya basta, kamuoyu araçlari üzerinde hükümet baskisini seçim sandigina yansittilar. Öte yandan askerlerin yanlis politikalari yüzünden “magdur” rolünü iyi oynadilar. Basbakan Erdogan, aldigi yüzde 47 oyla artik önünde engel görmez oldu. Simdi artik 12 Haziran seçimi sonrasi Anayasa'yi degistirip “baskan” olmak istedigini açikça söylüyor. Yoksullugun ve yolsuzlugun hâlâ kol gezdigi 75 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti'ni bir zamanlarin Baskan Bush’una özenerek, istedigi gibi evirip çevirmek için yetki istiyor. Bu nedenle sorumluluk CHP’nin daha açikçasi Kemal Kiliçdaroglu’nun sirtinda. Halk, yeni denen bilinmez ve tartismali aday listesine karsin, kendinden diye güvendigi Baskan Kiliçdaroglu için sandiga umutla gidecek. Basarisinin alt siniri, Erdogan’in bu hedefine ulasmasini engelleyecek sayida milletvekili çikaracak oyu almak olacaktir. |
Tarih: 18.04.2011 07:43:20 |
Okunma : 656 |
Kategori : Vatan Gazetesi |