Cevikce / Haber ayrıntısı
alti aya kalmaz görecegiz |
R.T.Erdogan tek basina iki seçmenden birinin oyunu aldi ama, “Baskan” olamayacak. |
|
Iki, ya da dört yil sonra “Cumhurbaskani” olacak. Anlasildi ki, ülkenin gerçek gündemi degismeyecek. Nedir derseniz, halkin as ve is derdi, asil bundan sonra gündeme oturacak. Zaten balkon konusmasinda 2007 seçimindekini yineledi. 4 gün önce türbanda isaretini verdigi gibi muhalefet basta bütün karsitlarina “birlikte olalim” i inanmasa da sürdürecek. Görülen Anayasa degisikligini seklen de olsa gündemde tutacak. Uygulamali adim atmakta çok zorlanacak. Çünkü Habur'dan baslayan “açilim” diye, bilmeden etmeden ülkenin basina açtigi ayrilikçi “Kürt sorunu” karsisinda hiçbir yeni çözümü yok. Üstelik çok daha güçlenen “Demokratik Özerkçiler”le, uzlasma sansi, daha da azaldi. Onlarin, tirmandirarak ileri sürecekleri taleplerini devlet adina geriletecek elindeki güçleri yipratip bitirdigini, görse de geri dönüsü yok artik. Bahçeli 16 yil sonra gittigi Diyarbakir’da çok önemli bir soru sormustu, “Anadili Anayasa’ya koyunca karniniz doyacak mi!”. “De Facto Özerklik” diyenler karsisinda, bundan böyle R.T.Erdogan o soruyu sorarak, kendini siyirmaya çalisacak ama…Artik, bölgede bunu dinleyecek de kalmadi. Aslinda, Kürt yurttaslarimiz basta bölge insaninin gerçek sorunu elbette as ve is. Ne var ki, ilkel politik hesaplar ugrunda o gerçek unutturuldu gitti. Güncel olarak bu günden itibaren AKP, artik ülkenin gerçek gündeminin baskisi altindadir. R.T.Erdogan'in önündeki acil sorun; Aylardir akli evvel ekonomistlerin dedigi gibi, “2008’de kriz teget geçti ama seçimden sonra devalüasyon bile olabilir”. Yani Yunanistan, Portekiz kadar olmasa da, Türkiye asil bundan sonra en azindan parasal bir bunalimla karsi karsiya kalabilir. Yine de, 12 Eylül Anayasasini degistirmek konusu geriden de gelse artik bu dönem ötelenemez. O nedenle, Basbakan seçim öncesi asagiladigi, küçümsedigi basta ana muhalefet, mecliste grubu olan partilere ve kirip döktügü karsit çevre ve kamuoyuna, Balkondan “uzlasma” mektuplari atti. Bu konuda inandirici olmayi gerçekten istiyor mu, kendisi de emin degil! Kiliçdaroglu’nun aldigi sonuç basari mi, degil mi, kisa sürede görecegiz. Çünkü dislanan CHP örgütü, en iyi bildigi “kurultay” yapma hirsini uzun süre tatmin etmeden duramaz. Parti yönetiminin, iki yil sonraki yerel seçim için adaylik yarisini erken baslatarak bu soguk rüzgarlarin yönünü degistirme çabasi sonuç vermeyebilir. Üstelik, ezik de olsa “basariliyiz” diyen Kiliçdaroglu ve yeni takiminin mecliste Baykal takimi kadar yüksek sesli olamayacagi kesin. TBMM’de dördüncü parti olmasina karsin BDP’nin, “ana muhalefet” gibi öne çikma çabasi AKP’den daha çok CHP’yi, hem de burukluk içinde, acemiliklere zorlayacaktir. Anadolu’nun bir sözü vardir, “hadi hayirlisi!” |
Tarih: 14.06.2011 22:48:48 |
Okunma : 664 |
Kategori : Vatan Gazetesi |