Cevikce / Haber ayrıntısı
Yeni(!) CHP’nin muhalefeti... |
AKP demiyorum, R. T. Erdogan, üçüncü seçiminde de, üst üste oyunu artirarak her iki seçmenden birinin oyunu aldi. |
|
Buna karsin Deniz Baykal sorununu geride biraktigi halde sosyal demokratlar, 22 yil önce 1989’da SHP ile alinan yüzde 30’lara ulasamadilar. 12 Haziran’daki bu sonuç CHP’lileri simdiye dek görülmemis ölçüde sarsti. Yeminden kaçinmanin nedeni Balbay, Haberal degil. Daha ilk günden Kiliçdaroglu ve yanindakiler AKP’ye,“ne konuda, ne için ve nasil” muhalefet edecekleri konusunda telasa düstüler. Dolaysiyla sagduyulu ve sogukkanli davranmakta zorlandilar. Görünen, “yenileniyoruz” derken, eski ama saglam deneyime de sirt dönmelerinin dayanilmaz hafifligini yasiyorlar. Türkiye’nin üç ana konusu var. En önemlisi ve acil olani, yeni anayasa dense de, “Kürt sorunu"dur. Sonra, Kibris, Orta Dogu basta, dis politikadaki hizla boyut degistiren girift gelismeler. Ve bütünüyle küresellesen ekonominin gidisati. 12 Haziran seçimine giderken bu üç baslik üzerinde CHP’nin, neyi elestirdigine ve ne önerdigine bakalim; AKP’nin Habur’da baslamadan biten “Kürt Açilimi”, Baykal’dan biraz yumusak da olsa elestirilirdi. Ne var ki, Hakkâri’de ve Diyarbakir’da açik hava toplantisi yapmakla bölge insanina el uzatildigi sanildi. Oysa söylemde olsun, 1989’daki “Güneydogu Raporu"nun daha ilerisine bir adim atilamadi. Baskan Kiliçdaroglu, Kibris, Filistin sorunu (Israil’le süren sürtüsme), Avrupa Birligi (AB) tikanikligi, ABD ile uyumda bocalama ve Misir’da patlayan ve Libya’da süren, Müslüman kardeslerimizdeki(!) olaylar karsisindaki, akilda kalan bir elestiride ve öneride bulunamadi. Daha acisi, tarihsel olarak deneyimli ve bilgili olan CHP, yeni(!) yüzüyle sanki dis politikayi ögrenmeye de yeni baslar halde. Ekonomik sorunlar karsisinda denmez de, seçmenin temel sorunu as ve is konusunda CHP, bütün umudunu “Aile Sigortasi"na baglamisti. Seçime dogru, heyecana kapilip iyimserligin ölçüsü kaçirildi. Birçok degisik sorunu çözme vaadiyle inandiricilik kayboldu. Ekonomik ve mali konularda cari açigin üzerinde patinaj yapmanin ötesine geçilemedi. Seçim aksami, bence “basarisiz” sayilmasa da, Genel Baskan'in aceleyle “yüzde 25,89 basaridir” demesi yanlis oldu. Aldigim bilgilere göre o çikisa, yanindaki yeni acemiler zorlamis gibi! Aslinda o aksam, Yeni(!) CHP Yönetimi, AKP’nin ana muhalefeti olduklarini bir yana birakip, parti içi “kurultay hastalarina” karsi savunma korkusu içine girdiler. Iste, meclise girip yemin etmeme hafifligi de bu dürtünün sonucudur. Daha da beteri, CHP’de kimse bundan sonrasini görebilir durumda degil. Korkarim, daha ciddi yanlisliklar yapilabilir. Çünkü iyi niyetine ve içtenligine hâlâ güvenilen Baskan Kiliçdaroglu, “CHP’yi benden baskasina yâr etmem” diyen eski Genel Baskan'in ve yeni sanilan yanlis adamlarinin baskisindan bir türlü kendisini kurtaramamis gözüküyor. |
Tarih: 4.07.2011 23:40:23 |
Okunma : 631 |
Kategori : Vatan Gazetesi |