Cevikce / Haber ayrıntısı

ÇUKURCA ILE ERCIS

Çukurca ile Ercis’in acilari üst üste geldigi için degil, bir süredir kendime soruyorum,”yarim asirdir ülkemin bir türlü üstesinden gelinemeyen sorunlari nedir?” diye.
 



Elbette hepimizin ilk yaniti, “ayrilikçi terör” olacaktir. Bence buna “deprem”i de katmamiz gerekir. Bunca kaynak tüketmemize, bunca teknolojik gelismeye karsin, neden bu iki sorundan dolayi daha çok insanimizi yitiriyoruz. Rakamlara bakilirsa ekonomik açidan kalkiniyoruz. Öyleyse niye, kalkinan ülkelerde dogal afetlere karsi alinan önlemler bizde alinmadi ve alinamiyor! Öyleyse niye, bizim düzeyimizde olan hiçbir ülkede PKK’ya benzer bir terör örgütü artik yok.

Kendisine ev yapmayi ögrendiginden beri Anadolu Insani, zelzele ile (depremle) yasaya gelmistir. Depremde, atacagim ilk adimimi daha 5 yasimda ögretmisler olacak ki, 1942’nin soguk bir kis gecesi, “kaçmayin” diyerek annemi kapi bosluguna çagirdigimi hiç unutmam. O depremin merkezi Erbaa gibi Amasya da Kuzey Anadolu Fay Hattinin üzerinde, 7 Bin yillik bir kent. Simdi düsünüyorum da, binlerce yil depreme karsi, sert (daha çok kayalik) zeminlerde ve dayanikli ahsap yapilanmayi bizim atalarimiz icat etmedi mi! Ne oldu da Adapazari’ndan Ercis’e kadar bu çok katli betonlasmayi yapanlar ve yaptiranlar, dedelerini unuttular. Ya da onlara ihanet ettiler. Ne oldu da, Japonlar, Sililer zenginlesirken “önce insan” dediler de, biz “sonra insan” dedik. Daha usta mühendisimiz mi yok! Demirimiz, çimentomuz mu bozuk! Yap-Satçimiz daha mi acemi! Idarecimiz daha mi deneyimsiz!
Hiç birinde, onlardan artik geri degiliz. Toplumsal bilincimizi ve sorumlulugumuzu yitirdik. Bireysel hesaplarimiz her seyin önüne geçti. Genç kusaklar “köseyi dönmeyi” ve “isini bilmeyi”, bir eski Cumhurbaskanimizdan ögrendi.

Anadolu’da insan cani üzerinden süren kavga da, Dersim’de baslamadi. Insanoglu, tarihin en verimli topragi Anadolu’yu yurt edinmek için savasti durdu. Ama petrolün icadina kadar zaman yine de insan caninin degerini ögreterek geçti. Sonra, olan oldu ve Musul’da sömürgecinin delikli demiri ates kusmaya basladi. Kerbela’da, Semdinli’de kan akmaya devam ediyor. Dün Hakkâri’de, belki yarin bir baska Ora’da yitecek canin tarihi sebebi “Garbin Emperyalistleri” olsa da, sorumlusu biziz, bizim basimizda olanlar, ülkemizi yönetenlerdir. Çikari için her tarihte her ülke, baskalarini sömürmek için bütün gücünü kullanmistir. Bu gün o ülke, ABD’dir. Yarin da Çin olabilir. Ancak asil olan “sen kendi ülkeni sömürtmeyecek, kullandirmayacaksin.
“Komünizm geliyor” deyip, Solcu-Sagci kavgasini bahane edip darbe yapacaksin. On Binleri içeri atip, iskence yapacaksin. Yurttasinin ana diline yasak koyacaksin. Sonra da sahte agizla, “Kürt gerçeginden” söz edeceksin… Hangi hakla, Imrali’yla dogan çocuklarin arkasindan “tas atti” diye, polisini kosturuyorsun!

Depremin de, terörün de, Anadolu’daki yolu, çok uzaklardan geliyor ve henüz daha tasini bile temizleyemedik. Birakin otoyolu, daha katranin üstüne micir koymakla ugrasiyoruz!.. Halki kiskirtmayi birakalim, bu acilarla daha uzun bir süre yasamayi bilecegiz. Öyle, “intikam” demekle, “kanlari yerde kalmayacak” demekle çözülemeyecegini basimizdaki olsun görmeli artik. Herkesten önce basbakanlikta oturanin sunlari aklina ve içine sindirmesi gerekir; “önyargilardan, partizan ezberden kurtulmadan ve özenli, özverili, hos görülü, yürekli, kararli, olmadan ve tarihi, cografyayi iyi bilmeden bu sorunlar çözülmez”.

Tarih: 31.10.2011 16:55:41

Okunma : 611

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır