Cevikce / Haber ayrıntısı

Sicak, düz ve kalabalik

3,5 yil sonra, New York’ta gördügüm, küresel sermaye açisindan bati cephesinde degisen bir sey yok.
 


Sözde isler iyi gitmiyor dense de, 15x3 km karelik Manhattan’da, 24 saat vur patlasin, çal oynasin. 2008’in ilkbaharinda ögrendigim kadariyla 6 bin küsur olan restoran sayisi,7 bini bulmus. Küresel sermayenin agababasinin derdi, kendi kasasindan degil, Avrupa’daki emanetçilerinin bosalan cebinden.

New York’ta polis sefleri, Wall Street’teki protestoculari süpürürken, para babalarinin adami Bush gibi, Baskan Obama da, orali bile olmadi. Oysa borsa oyunlariyla kârlarina kâr katanlarin dünyayi sürükledigi 2008 krizi, tam da 2008 baskanlik seçimi öncesi patlamasaydi Afrika kökenli Barack Obama, ne denli akilli olursa olsun, Beyaz Saray'i çok zor görürdü.

3,5 yil sonra degismedigini gördügüm bir baska sey, dünyanin geri kalani, Amerikalilarin umurumda degil. Biz, Basbakanimiz Time Dergisi'nin Asya versiyonuna kapak oldu diye böbürlenip duruyoruz. Yine 3,5 yil sonra gördüm ki, birakiniz Ankara’yi, Amerikalilarin gözünde-kulaginda ne Atina ne Roma hatta ne Londra var. Çin’in disinda kimsenin adi geçmiyor. Daha önceleri çarsi pazarda çoklukla gördügümüz Hint, Brezilya, G. Kore etiketlerinin bile yerini, “Made in China” almis. Bursa havlularinin ve bornozlarinin yerinde artik çakma Çinliler var.

Yanilmiyorsam, dünyanin en uzun metrosu New York’tadir, (1355 km). Melih Gökçek Ankara’da, Eskisehir yolunun altina gireli 7 yil oldu. Ilk 5 km’sini bile açamadi da Basbakani'na devretti. Herhalde(!) 2014 seçim propagandasina yetistirirler! 3,5 yil sonra New York’un 2. caddesinin altina yeni 10 km’lik bir arter daha eklemisler.

Ona ragmen, aksam besten sonra caddelerde akan sari taksilerin, isigi yanik bosunu bulan, sansli sayiliyor.

Tamami yenilenmis otobüslerin, hepsi her saat çata çat dolu. Bilirsiniz, Amerika’da hâlâ çogunluk, 1800-2000 cc ve üstü güçte otomobil kullaniyor. 3,5 yil sonra, New York caddelerini, artik daha güçlü cip ve Hummer'lar doldurmus.
Al Gore 2007 Nobel Baris Ödülü'nü küresel isinmaya karsi verdigi mücadeleden ötürü aldi. Ilginçtir, Beyaz Saray'a Baskan olarak adim attigi günlerde Barack Obama’ya verilen baris ödülünün gerekçesi de, ABD’nin petrol tüketimi basta, uyguladigi enerji politikasini degistirmeye dönük alacagi tavir ve eylemlere olan beklentiydi. Ilk kez bir kisi, yaptiklarindan degil de, yapacaklarina olan güvenli beklenti dolaysiyla, bu ödülü aliyordu. Bence de çok yerinde bir ödüllendirmeydi.

Baskan Barack Obama 2012’de de, yeniden Demokratlarin baskan adayi. Cumhuriyetçiler hâlen aday adaylari arasinda yaris içindeler. 2008 baskanlik seçimi öncesi yine New York’taydim. O zamanki gibi simdi de, iki partinin de tartisma konularinin en basinda küresel isinma ve enerji politikalarinin yanlisligi yer aliyor. Öyle, çünkü dünyanin bu birincil sorununun bas sorumlusunun ABD oldugunda, Birlesmis Milletler'e üye bütün ülkeler ortak görüs içinde.

Onlari dogrulayici belgesel bir kitabi okumanizi öneriyorum. Thomas Friedman’in yazdigi, “SICAK, DÜZ ve KALABALIK” i almamin nedeni, bir gazetede Baskan Obama’nin okudugu 10 kitaplik listede olmasiydi. Iste bir paragrafi; “Eger, enerji isiyle ilgili her seyi en iyi bilen kisiler, yapilmasi gereken dogru seyleri bu kadar net bir biçimde görüyorlarsa, bunlari neden uygulayamiyoruz?

En basta Amerikan enerji altyapisindaki varligi korumak ve egemenligini sürdürmek isteyen Kirli Yakit Sistemi mirasi nedeniyle. En iyi durumda bu miras, çalisanlardan, sirket yöneticilerinden ve insanlara is, ülkeye hizli büyüme için ucuz enerji saglamaya çalisan politikacilardan olusuyor. En kötü durumdaysa topluma ve gezegenimize sigara içmek kadar zararli oldugunu bilmelerine karsin ana damarlarini korumak, isteyen doymak bilmez sirketlerden. Bunlar, her iki durumda da sira enerji politikalarini belirlemeye geldiginde her türlü yönteme basvurarak kendi çikarlari dogrultusunda ayarlamalar yapilmasini saglar.”

Tarih: 28.11.2011 08:35:19

Okunma : 645

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır