Cevikce / Haber ayrıntısı

Örnek mi, rezil mi olacagiz

Dr. Mehmet Haberal Silivri’de 1000'inci gününü doldurdu.
 



Iki ay önce CHP Milletvekili Haberal’la ilgili bir yazi yazmistim. Sonu söyle bitiyordu; “CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, bayramda ziyaretine gittiginde Dr. Haberal, “Ben neden tutukluyum, su ana kadar anlamis degilim” demis. Sevgili Hocam, degerli dostum, yillar önce seni uyarmislardi ve demislerdi ki, “iktidara muhalif olma”. Sen ne yaptin! Muhalif olman yetmedi, parti kurup, demokratik yoldan iktidari elinden almaya kalktin! Dahasi, üstelik seçim kazanip Basbakan'in karsisinda muhalif milletvekili oldun. Hem de, Rizeli eski dostu olarak!”
Bu yazimi Bütün Dünya dergisi gazetemden alinti yaparak yayinladi. Rastlanti eseri karsilastigim beni uzaktan ismen taniyan bir hanimefendi; “ne oldu Sayin Çevikçe siz de mi korktunuz da artik yazmiyorsunuz” demez mi! Ben bir telas kendimi savunmaya basladim; o dergide ilk kez yazim çikmisti da, korkmak ne kelime, ben kendi gazetemde yazmayi sürdürüyordum da, gibilerden bir sürü laf ettim. Korkmadigimi ispata çalisiyordum! Oysa nafile, çünkü Hanimefendinin kasti zaten ben degildim. Benim de içinde oldugu binlerce yazardi, çizerdi, aydindi, demokratti.. Demek ki, geldigimiz görünüm oydu. R. T. Erdogan emeline nail olmus, herkesi korkutmustu. Açikçasi, hanimefendi benim adimda, o gerçegi yüzümüze vuruyordu.

Belki hepimiz istedik ama her birimizin baska hesaplari sesimizi kisti sanki. Bir eski genelkurmay baskani da olsa “askere sahip çikmak” hiç birimize düsmezdi artik! Bazilarimizin geçmis ayibi vardi. Ama çogumuzun özgüveni de kalmamisti. “AKP’ye muhalif cepheden nerede ise dise dokunur bir kalem çikmadi” desek, yalan olmaz. Öyle oldugu için is basa düstü deyip, önce Gül, arkasindan Arinç ve sonunda Erdogan ortami, insani ve ileri demokrat gösterisleri için firsat bildiler; Basbakan yüksek sesle; “2 yil beraber çalistigimiz bir mesai arkadasimdir ve burada tutuklama yoluyla degil de tutuksuz yargilanma bizim her zamanki arzumuzdur” deyiverdi.

Son yarim yüzyilin ileri akilli geçinenlerimiz dahi, bazilarinin geçmislerini inkâr edip, sözde ileri demokrasi adina bu denli onur yitirebilecegini akil edemedi. Çünkü ne Tanzimat’ta, ne Mesrutiyet’te, ne seflik cumhuriyetinde ve ne de üç darbede bile aydinimiz ve demokratlarimiz bu denli pismisti. Demokratiklesme adina hiç kimse bu denli isbirlikçi olmamisti. Artik libos sifati onlar için çok hafif kaliyor. Bakalim, daha ne kadar alçalacaklar. Belki gün olacak, devran dönecek. Dönecek de, bu kusak olarak arkadan gelenlere örnek mi(!), yoksa rezil mi olacagiz! Görebilsek bari de, kaçacak delik arasak...

Yazimi 68 kusagindan bir dostumun su satirlariyla bagliyorum; “Yapilan is tarihle yüzlesmek mi yoksa tarihî kisiliklere yargisiz infaz mi? Cumhuriyetin kurulus dönemlerinde böylesi itibarsizlastirmalar az görülmüstür…Fakat günümüzde tanik oldugumuz öylesi suçlamalar var ki... Inanin M. Kemal ve arkadaslarinin kemiklerini sizlatacak! Yeryüzünde kurucu önderlerine bu derece hakaret eden toplumlar var midir? Bilemiyorum, ancak yazip çizilenler ülkemizin yeni kara lekeleridir! ”

Tarih: 16.01.2012 10:21:27

Okunma : 649

Kategori : Vatan Gazetesi

yorum oku/yaz - Yazdır