Cevikce / Haber ayrıntısı
CHP, o zaman “Degisimin Gücü” oldugunu kanitlar |
1992’de yeniden açildiginda, CHP’nin önünde iki seçenek vardi. |
|
1970 öncesinin CHP'si gibi halkin ekonomik sorunlari disindaki soyut konularda söylenip durmak ve küçülmeye devam etmek. Ya da çalisanlarin, emegi ile geçinenlerin sorunlarina egilmek. Iste o zaman CHP gerçekten 6 okunun geregi olan "halkçilik" ilkesine sahip çiktigina halki inandirabilirdi. O nedenle, 1995 seçimine giderken, "CHP DEGISIMIN GÜCÜ", sloganini bildirgesinin basligi yapti. Ne var ki, 21. yüzyilin basinda, CHP hâlâ halkta bu inanci saglayamamisti. 2002’de, AKP iktidara geldikten sonra, tipki 1957 seçimini izleyen yillardaki gibi “laiklik elden gidiyor” endisesi CHP’nin birincil gündemi olmaya devam ediyordu. Demirel'in Devlet Planlama Teskilati'nin basina Turgut Özal'i getirmesiyle baslayan ve 12 Mart 1971 askeri müdahalesine dek süren kaygilarin gerekçesi de buydu. Laiklik karsiti takunyalilarin devleti ele geçirecegi korkusu, o kusak aydinlarinin yillarini almisti. Turgut Özal kendi partisini kurup 1983'te iktidara geldiginde, Iran'da Humeyniciler henüz yolun basindaydi. 1989'da Cumhurbaskani seçilirken, sosyal demokratlarin meclisi boykot gerekçesi, Özal’in Çankaya Köskü'nü mollalarin Kum kentindeki dergâhi gibi takunyalilarla dolduracagiydi. 2007’de Abdullah Gül'ün cumhurbaskanligini engellemek için yapilan 27 Nisan e-darbesinin arkasinda da, laiklik konusundaki duyarlilik oldugu isaret edildi. "Çankaya'yi kurtarma" heyecaniyla, Tandogan, Çaglayan ve Izmir'de toplanan milyonlarin tepkisi sonunda, Ergenekon’a gerekçe oldu. Özellikle 1999 seçimi öncesi CHP'ye hâkim olan kötümserlik, seçim sonuçlarini belirleyen "gerginlik" politikasinin da nedeni olmustu. Politikada geçmisin en usta yorumcusu Turan Hoca'dir. Hoca, "Demokraside halki sürekli 'hayir' demeye zorlamak kadar yanlis yoktur" derdi. Hep elestiren degil, özellikle halkin temel sorunlari, yani as ve is konusunda çare arayan ve çözüm getiren bir parti olmak gerekiyordu. Aslinda, 1950'den beri iktidarla CHP arasinda yasanan tartismalarin ya da çatismalarin özünde, elbette siyasal, ideolojik ve sosyo-politik gerekçeler vardi. 1960 öncesi, “demokrasi ve hukukun üstünlügü”, baslica nedendi. 1970'lerde sag sol ideolojik bir çatisma ortamindan geçildi. 1980'lerde 12 Eylül'cülerin, özgürlükleri kisitlayici ve insan haklari ihlallerine karsi mücadele verildi. 1990'lar, küresellesme yanlisi, asiri kapitalist, rant pesinde yani salt paradan para kazanmak için kosanlarin karsisinda halktan yana yeni sosyal demokrat yollar arayisiyla geçti. 2000'de patlayan kriz, ABD destegindeki ilimli(!) Islamcilarin, iktidara gelmelerine yaradi. 2007 genel seçimine kadar yükselen bu gidisin karsisinda, özellikle sosyal demokrat siyaset cenahinda, halkin umudunu yesertecek degisimler yaratilamadi. Ancak, 2011 seçimi öncesi tirmanan ayrismanin ve karsitligin nedenleri artik ne idealler, ne ilkeler, ne de siyasal ayriliklardi. Ilkel bir partizan hesaplasmanin toplumun üzerine kara bulut gibi çökmüs oldugu kaygisi, dört bir yani sardi. Bütün bunlari niye ve bugün animsattim; “Degisimin Gücü” olmak yerine, “Kurultaylar Partisi” haline gelen CHP, “Duble Kurultayini” da bu aksam geride birakiyor. Belli olmaz. Belki alti ay sürmez, bir yenisi gündeme gelebilir! Kurultay olmasa da, 1980’den sonra yerine kurulan partilerde ve 1992’de yeniden açildiktan bu yana CHP’de, Genel Baskanlik tartismasi zaten hiç bitmedi ve bitmeyecek de. Önceleri de oldugu gibi bu kez de, tüzük bahaneydi. Geldiginin üçüncü ayinda Baskan Kiliçdaroglu’a karsi baslayan muhalefet, partiyi yipratmak pahasina da olsa, öyle ya da böyle sürüp gidecek. Kimine göre belki gerçekçi degil ama benim öngörüm sudur; “Içim kan agliyor” diyen “Eskiler” hirslarini yenmedikçe, CHP’de parti içi baris ve demokratiklesme saglanamaz. Onlar karsitliklarini sürdürse de, Baskan Kiliçdaroglu’nun pili 2014 yerel seçimlerine kadar yanmaya devam eder. Basarisiz olursa, CHP’de genel baskanlik ilk kez olagan yoldan ve partiye yakisir bir sekilde degisebilir. Iste o zaman CHP, “Degisimin Gücü” oldugunu da ispatlamis olur. |
Tarih: 28.02.2012 17:00:45 |
Okunma : 592 |
Kategori : Vatan Gazetesi |