Cevikce / Haber ayrıntısı
Baskan KILIÇDAROGLU’nun BAHANESI YOK artik |
Çifte kurultay aksamki yazim söyle bitiyordu. |
|
“Benim öngörüm sudur; ‘Içim kan agliyor’ diyen ‘Eski Ikili’ hirslarini yenmedikçe, CHP’de parti içi baris ve demokratiklesme saglanamaz. Ancak, onlar karsitliklarini sürdürse de, Baskan Kiliçdaroglu’nun pili 2014 yerel seçimlerine kadar yanmaya devam eder. Basarisiz olursa, CHP’de genel baskanlik ilk kez olagan yoldan ve partiye yakisir bir sekilde degisebilir. Iste o zaman CHP, ‘Degisimin Gücü’ oldugunu da kanitlamis olur.” Yurt sevgisine ve deneyimine deger verdigim bir dostum, bu savimi söyle yorumlamis; “Sanki yaziniz, 2014 yerel seçimlerinde de CHP'nin basarisiz olacagi varsayimina agirlik veriyor gibi geldi bana. Yaniliyor muyum acaba? Ya da orada kazanilacak bir basarinin, yani Izmir'in yani sira Istanbul ya da Ankara gibi kentlerden birinin kazanilmasi ve bunun saglayacagi ivme ile müteakip genel seçimlere umutla kosmak söz konusu olamaz mi? Benim gönlümden bu geçiyor. Ve yerel seçimlerdeki basarinin, genel seçim basarisina temel olusturacagini düsünüyorum. Beklentilerimizi hep bir baska bahara ertelemekten de ben hem usandim hem yoruldum.” Bu tepkiyi çok iyi anliyorum; bu sözler, 10 yildir her seçimden sonra CHP’ye bel baglayan özellikle aydinlarin üzerine çöken “kötümserligi” gösteriyor. Aslinda ben o yazdiklarimla, çifte kurultayda bir kez daha ortaya çikan, CHP’deki parti içi demokrasinin ve o açidan Genel Baskanlik konusunun gidisatini irdelemek istemistim. Degerli dostum hakli; parti içi demokrasiyi düsünürken, CHP’nin varlik nedeni olan, iktidara karsi seçim kazanmak konusunu sanki hiç önemsemiyor duruma düsmüsüm. 1973’ten beri CHP’nin (yerine kurulan SHP’nin) bütün seçimlerinde aday ya da eylemli bir partili olarak kendimi, hem görevli hem de sorumlu bilmisimdir. Ayrica parti çevresinde, seçim sonuçlarini en az hata ile tahmin edenlerden biri sayilirim. Yasayarak ögrendigim bir gerçek de, beklenmedik öyle olaylar olur ki, sonuçlar herkesi sasirtir. Gidisatin degismeyecegi varsayimiyla baktigimda, bir ay öncesine dek, CHP’nin 2014 yerel seçimlerinde iyi bir sonuç alamayacagi endisesi içindeydim. Ancak, Basbakan'in “dindar nesil yetistirme” sevdasi ve ona bagli olarak Milli Egitim Bakani'nin açikladigi “4+4+4” programi, seçmen çogunlugunu kapsayan genç kusaklarda ciddi endise ve kaygilara neden oldu. Zaten, hem genel politikada estirdigi baskici yaklasiminin, hem de kendi tabaninda ortaya çikan çatismanin AKP’yi yiprattigi gözüküyor. Dolaysiyla, basta Izmir, çagdas yasami özümsemis büyük kentlerin (Ankara, Istanbul, Anada, Bursa, Gaziantep gibi) özellikle gelismis ilçelerinde, AKP karsiti oylarin anlamli ölçüde artacagi beklenebilir. Bu durumun, sosyal demokratlara iyimser bir firsat yarattigi söylenebilir. Yeter ki, belli kosullar zamaninda yerine getirilsin; öncelikle, muhalefet partilerinin dayanisma konusunda gösterecekleri özveri çok önemlidir. Aday saptamasinda çok gecikilmemelidir. Kisir çekismeleri asarak en çok oy gücü olan adaylarin belirlenmesi sonucu belirleyecektir. Bu açilardan degerlendirildiginde, CHP’nin çifte tüzük kurultayi Baskan Kiliçdaroglu’na güç katmistir. Teknik olarak hakli da olsalar, “eski ikili” yerel seçim sonucuna kadar geride duracaklardir. Baskan Kiliçdaroglu’nun yeni tüzükten aldigi ek güçle bu iyimserligi seçimlere kadar sürdürmesi ve sandiklara yansitmasi beklenir. CHP Genel Baskani'nin artik bahanesi yoktur. |
Tarih: 5.03.2012 18:31:40 |
Okunma : 641 |
Kategori : Vatan Gazetesi |