Cevikce / Haber ayrıntısı

Onu oradan sepetlerler

Idare (yönetim) hukukumuzda kullanilan Arapça ve Farsça kelimeler diger alanlara göre daha çoktur. Çünkü resmi (kamusal) dilimiz Osmanli döneminde tümüyle Farsça ve Arapça’dan olusuyordu.

19. yüzyilin sonunda bile, halkin günlük yasaminda kullandigi dil bugünkü gibi büyük oranda öz Türkçe idi. Cumhuriyetle baslayan anadili kampanyasi büyük oranda basarili olmustur. Yani, simdilerde hem kamusal, hem de günlük dilde Farsça hiç kalmadi, Arapça çok azaldi denebilir. Örnegin “müstesar” az kalan Arapça kelimelerden biridir.


 

Her bakanlikta bir adet müstesar vardir. “Bakan” kelimesi tam bir ari Türkçe’dir. Eskisi “Vekil” idi. Peki niye müstesarin yerine yenisi konmamis! Dil Kurumu sözlügünde müstesarin karsisinda sunlar yaziyor:
“Kendisinden bilgi alinan, kendisine danisilan kimse.” Bir de tanimi yapilmis, ayni sözlükte “Bakanliklarda, elçiliklerde bakan veya büyük elçiden sonra gelen en büyük yönetici...”
Basbakanlik Müstesari Prof. Ömer Dinçer’e bu sözlükten bakilirsa, kelime anlaminda “Danisman” denilmesi dogru olur. Ancak yasaya göre Basbakanlik Müstesari, danisman kelimesine hiçbir sekilde sigmiyor. Yasa, sözlükteki tanimina uygun kisiye Müstesar ismini vermis, yani Basbakanlikta, Tayip Erdogan’dan sonra gelen en büyük yönetici.

Ben DPT’de Devlet Memuru oldugum günlerde ögrenmistim ki, Müstesarlar yari siyasi, yari idari en büyük memurdur. Bakan yerine ayni güçte yetki kullanir. Devletin gerçekten Devlet oldugu zamanlarda, Ankara’da herkes, kamu kesiminde odacisina kadar, Istanbul’da gazeteci dünyasinin çaycisina kadar, herkes Basbakanlik Müstesarinin adini, soyadini çok iyi bilirdi.

Oysa, bugün o sözleri söyleyen kisinin, Basbakanlik Müstesari olarak; ne söyledigini ciddiye alan var, nede umursayan. Hatta gazeteci dostum Sedat Ergin uzun uzun yazmasaydi, ben bile Basbakanlik Müstesarinin bu Prof. Ömer Dinçer denen kisinin oldugunu bilmeyecektim.

Üstelik, kamu reformu yasasina en son seklini verenin de, bu Hükümetin en büyük yöneticisi ve Basbakanligin (eskilerdeki gibi) çok güçlü Müstesarinin da bu kisi oldugunu ögrenmis oldum.

Ne diyor bu zat:
“Siyasi öncelikli Islami Hareketler Devlet Yönetimini ve Karar Merkezini ele geçirerek….”

Dogrusu, adam gerçekten güçlü imis! Yillar önce inançlarini uygulamak yolunda gelmesi gereken karar merkezinin basina gelmeyi ustalikla basarmis. Simdi Basbakanlik Müstesari olma olanagini elde ettigine göre, Öztürk Laiklik ilkesinin yerine Islamla bütünlesme modelini getirmekle ugrasiyor olmali!

Iki gün önce, gazetelerde Basbakan Yardimcisi M. Ali Sahinle Basbakanlik Müstesari Prof. Ömer Dinçer birlikte Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasarisini TBMM’ye sunus açiklamasi yaptilar.

Basbakan degistim diyor, Milli Görüsü terk ettim diyor. Hiçbir Müstesar hiçbir Hükümette, Basbakandan daha önemli ve büyük olamadi. Sayin Profesör yerel seçime giderken, kendine bir Belediye Baskanligi bulsun ve Tayip Beyi rahatlatsin. Sonuçta mutlaka onu oradan sepetlerler.

Tarih: 8.01.2004

Okunma : 995

Kategori : NTVMSNBC

yorum oku/yaz - Yazdır