Cevikce / Haber ayrıntısı
ALINMASI GEREKEN ASIL DERS |
Katkim oldugu için hep övünç duydugum, 1989’daki SHP’nin “Güneydogu Raporu”, artik içinden çikilmaz hale gelen bölgedeki sorunlarin temeline inebilmis ve bu gün hala en geçerli çözümler içeren bir belgedir. |
|
O raporda ilk kez “Kürt Sorunu” basligi yer almis ve o yüzden de komisyonun baskani Genel Sekreter Deniz Baykal hakkinda sorusturma yapilmistir. 1992’de yeniden açildigindan bu yana CHP, sorunu o raporun temel çerçevesi içinde tartismaya devam etmektedir. “Açilim” adi altinda sözde çözüm için ilk adimi atarken Basbakan R.T.Erdogan da, o rapordan genis ölçüde yararlandiklarini itiraf etmistir. Bütün bu gerçege karsin, nasil ve neler oldu da, CHP bölgeden oy alamaz hale geldi. Nasil ve neler oldu da 2012 yilinin Agustos ayinin 13’ünde Tunceli’nde, bir terör örgütü CHP’li bir Milletvekilini kaçirilabildi. Ben bu sorulari sanilmasin ki, on yildir iktidarda olan ve ülkeyi tarihinin iç ve dis en agir sorunlariyla karsi karsiya getiren AKP’lilere ve onlarin Cumhurbaskanina, Basbakanina soruyorum! Bunlari, basta uzun yillar sorumluluk aldigim kendime ve CHP’nin dünkü ve bu günkü Üst Yönetimine soruyorum. Ortaya çikti ki CHP artik, “iktidar gücü olan” bir parti olarak görülmüyor. Bu olay belgeledi ki artik CHP, her siyasetin kendi hesabi için kullanmayi, kolayca göze aldigi bir parti görünümünde. Simdi artik, bahane aramadan önce bu gerçek kabul edilmelidir. Ve de, savsaklamadan bu asamaya gelisteki asil nedenleri baskalarinda ve partiye karsi olanlarda aramayi birakip, son on bes yilda parti olarak basindan beri yapilanlarin ve yapilmayanlarin muhasebesini (öz elestirisini) yapmak gerekir. Yarim asirdir Türkiye’nin iki temel “meselesi” vardir. Bunlar sirali da degildir, iç içedir; Hakça kalkinma ve demokratiklesme. Bu sorunlar konusunda en birikimli, en deneyimli ve en hazirlikli parti oldugu halde, 1992’den beri halka bu anlatilamamistir. Çünkü kamuoyunun ve halkin gözünde CHP, içe dönük tartismalardan bir türlü kendini kurtaramayan bir parti durumuna düsmüstür. Iki yil önce Genel Baskani yenilenirken çocuksu duygulara kapilinmis ve kötü gidisin kendiliginden yola girecegi safligina düsülmüstür. Hatta arka arkaya yapilan kurultaylarla eskileri tasfiye edip yeni CHP olmakla, iktidar kapisinin aralandigi sanilmistir. Oysa ülkenin oldugu gibi partinin de derin ve temelli yapisal sorunlari birikmis duruyordu. Bu olay, bu gerçekleri görmenin ve geregini yapmanin firsati sayilmalidir; Genel Baskan, “bu olay iktidara ders olur” derken kastinin, kaçirilan Milletvekilinin adi üzerinden parti içi, sinsi bir tartismanin baslatilmamasi, oldugu inancindayim. Baskan Kiliçdaroglu, geçen su iki yilda dersi, asil kimlerin almasi gerektigini artik görmüs olmalidir! Önemli olan da, ders almak degil, alinan dersi yasama geçirmektir. Ülkenin ve halkin bu gün, “iktidar gücünde bir CHP’ye” her zamandan daha çok ihtiyaci vardir. Genel Baskan basta, Üst Yönetimin, tek ve ötelenemez aslî görevi bunu saglamaktir. |
Tarih: 21.08.2012 09:38:03 |
Okunma : 638 |
Kategori : Vatan Gazetesi |