Çevikce Haber

“Bugün Pazar, Bugün beni günese çikardilar. Günesin bu kadar özgür, Bu kadar cesur oldugunu Ilk kez gördüm.”

Nazim’in böyle bir siiri vardi. 11000 km yukarida Newyork uçaginda bende ona nazire olsun diye yazima böyle basladim.

Önümdeki koltukta savunma sanayii eski müstesari Vahit Erdem oturuyor. Simdi AKP Milletvekili. Sagda ilerde sevgili dostum, CHP Bursa Milletvekili Ankara Belediyesi eski Baskani Ali Dinçer var. Ikisi beraber NATO’nun Washington’daki parlamentolararasi birlik tolantisina gidiyorlar.

Uçaga binerken aramizda sözettik, CHP’nin son durumunu konusacagiz. Yanimda Türkiye’nin Buldan kokenli ilk tekstilci ailesinin büyügü Niri Akin var. Istanbul’un yillar önce adi bilinen Akin Tekstil’in sahibi. Newyork’ta bir Amerikali ile ortak kurdugu sirketinin toplantisina gidiyor. Gecen yil sirketin cirosu 100 milyon dolarmis. Planlamada 1960’larda tekstil yatirimlarini tesvik etmeyi tartisdigimiz zamanlarda Türkiye’nin toplam ihracati 250 milyon dolar dolayinda idi!

Akin Tekstil’in sahibine, son aylarda çok konusulan Çin’in rekabet korkusunu sordum. “Biz onlardan daha öndeyiz, bilgi ve teknolojimize güvenirsek ve gerekeni zamaninda yaparsak, bizi daha çok motive etmis olurlar” diye çok rahat yanit verdi. Görülüyor ki, 10 yil sonra 100 milyar dolar hedef koyanlar ihracatçilarimiza güveniyorlar. Ben yine de Amerikada geçen yil yasanan Çin’e kota ve gümrük engelleri konmasi kavgasini animsatmakta yarar gördüm. Çin’in dis ticarette ulastigi dünya üstünlügü bizi olagan uygulamalarla sorunu çözmek konusunda rahatlatmamali düsüncesindeyim.

Son yillarda her yurt disi gezimde gördügüm gibi, ben gerek servis gerek uçus güvenligi açisindan, Türk Hava Yollarinin büyük bir asama yaptigina inaniyorum. Genç bir Ulastirma Bakani iken, Türk Hava Yollarinin uçak ve teknik eksikligini gerekçe gösterek, bir küçük uçakla Bursa’ya hava tasimaciligi yapmak isteyen özel bir firmaya izin vermemistim. Hakkimda basinda koministlik suçlamasi yapmislar ve ayrica danistayda dava açmislardi! Benden sonra izin aldilar, ancak uzun sürmedi, kazalar dahil, kötü sekilde sonuçlandigini animsadim.

Üç sira arkada TRT eski genel müdürü ve bir zamanlar Avrupa Birligi Brüksel temsilcimiz Cem Duna oturuyor, oda özel olarak saniyorum Basbakan’in sali günkü Washington gezisini izlemeye gidiyor. Bir tarihte SHP de yönetimde iken, Deniz Baykal’la birlikte Duna’yi TRT Genel Müdürlügünde ziyarete gittik. CHP’li olarak kendisi ile TRT konusunda ayni duyarliligi tasimadigimizi ve kendini fazla begenmisligini gördügümde, gözüm tutmamisti. Sonralari yazilarinda Deniz Baykal’in CHP Genel Baskanligina karsi tavrini da elestirmistim.

Uçaga binerken araya çok zaman girdigi için kendimi tanitinca, sanki bu geçmisle ilgili yazdiklarim dün gibi beni iyi taniyarak karsiladi. Daha ilginci, Deniz Baykal konusunda 1999 dan beri takindigim iyi niyetli ve Baykal’inda iyiligini arayan tavrimi animsatarak, “artik Baykal’in beni hiç dinlemedigini, aslinda hiç kimseyi dinlemedigini ve CHP’nin gelecegi için kötümser oldugunu” belirtti ve sanki “ben hakli çiktim” dercesine bana sitem yapti. Bende susarak, 25 yildan daha çok Baykal’ci siyasetin birincil sorumlulugunu almis bir politikaci olarak, o sorumlulugumun sonuna kadar sahibi oldugumu ve olmam gerektigini bir kere daha kabul ettim.

Bir kaç gün önce Star Televizyonunda kirmizi koltukta Kadir Çelik’in, “Yerel Seçim sonuçlarinda basarisiz olursaniz istifayi düsünürmüsünüz?” sorusuna Baykal’in yaniti söyle oldu, “Ne ilgisi var, biz bir kere istifa ettik. Tekrar göreve çagrildik ve son kurultayda da parti bize görev verdi. Biz de görevimizi en iyi sekilde yapiyoruz. Ve elbette iyi niyetle devam edecegiz. Bunlar medyanin kendi hesabina göre, CHP’ye karsi yaptigi haksiz tartismalardir.” Çevresindeki arkadaslarimizin 2002 seçimine giderken, kamuoyuna çikardiklari slogan suydu, “Sen her zaman hakli çiktin.” Yani, 1999 öncesi Mesut Yilmaz Hükümetini düsürmeye neden gösterdigi Ticaret Bankasi soygunu konusunda halk seçimlerde Baykal’i anlamamis ve hakkini yemisti, oysa o halk sonrada Baykal’i hakli buldu ve her zaman oldugu gibi destegini verdi demek istiyordu, yakin çevresi. Öyle olmadi 2002’de de CHP hakkini alamadi. Simdi de yerel seçime giderken yine Baykal, halkin gerçekleri gördügünü ve Tayyip karsisinda hakkettigi olumlu sonucu, halktan destek alarak bulacagina inaniyor!

Anlasiliyor ki önceden yazdigim ve hep yazacagim gibi CHP 2007 Genel Seçimlerine de Baykal’in Genel Baskanliginda gidecek!

Newyork’a indik. Günesin özgürlügü ve cesaretinin yerine, kar, buz, soguk yani, ABD’nin gersek yüzü aldi. Basbakan dün Beyaz Saray’da Kibris ve Kuzey Irak basta önemli konularla ilgili Baskan Bush’la görüsdü. Amerikan medyasinda bir tek kelime ve resim yok. Herkes Demokratlarin ön seçimi ile meskul. Bende yarin Washington’da olacagim. Bakalim ne olumlu sonuçlar alabildi Tayyip bey. Dogrulari çikartabilirsem yazacagim.