Cevikce / Haber ayrıntısı
30 Mart 2014 seçimi, bin kat daha önemlidir! |
Basbakan'in "Demokrasi ile Cumhuriyet'in dengesi ve ortasi bulunamadi" diye bir sözünü animsiyorum. |
|
Bu sözü ile AKP Genel Baskani Erdogan'in "laikligi, halkin dini inancina saygisizlik; demokrasiyi de, evrensel uygarliga ters düsse de, kosullandirilmis çoklugun, önyargi ve saplantilarini toplum yasamina hâkim kildigi bir düzen" olarak anladigini, artik biliyoruz. Üstelik ona göre demokrasi bir amaç degil, hedefine ulasmak için bir araçtir. Öte yandan Basbakan Erdogan, cumhuriyeti “halk için ama halka ragmen” gibi algiliyor ve demokrasi karsiti bir düzen saniyor! R. T. Erdogan ve arkadaslari, partilerini kurarken simge olarak ampulü seçmekle, “isik (aydinlik) saçan” bir algi yaratmak istediler. Aydinligi, ampulün isiginin yaratmadigini elbette onlar da iyi biliyor. Toplum yasaminda aydinlanma, insanoglunun kulluktan ve bagnazliktan kurtulusunu tanimlar. Degisimin ve gelisimin önünü açar. Aklin gücüyle olaylarin nedenini arar ve gerçegi bulur. Solcu ya da sagci, ilerici ya da tutucu (muhafazakâr) da olsa, bunu en iyi bilenler özellikle yoksul halkin içinden gelen politikacilardir. R. T. Erdogan ve yandaslari, bu gerçege karsin, ezberlerindeki milli görüs siyasetinin etkisi altinda, insanligi aydinlatan gücün din oldugu savini varlik nedeni saymaktalar! Tarih boyu siyasal ve toplumsal kavgalarin temel nedeni de budur zaten. Insanoglunun ilk iki nesnel bulusu ‘biçak ve ates’, MÖ. 1 milyon yil öncesine dayanir. MÖ 5 binlerde yani dinlerden çok önce tekerlek ile hizlanan bütün buluslar, yenilikler ve degisimler yasami aydinlatirken, birey de beynindeki sonsuz gücü buldu. Insan akli, bilim sayesinde kendini ve bütün insanligi daha özgür, daha bilinçli ve daha yürekli kilma savasimini sürdürüyor. Bu gerçek, ortak yasam basladigindan beri iktidar hirsi ile dolu, bilgisiz ve ilkel güçleri rahatsiz etti. Müslüman toplumlarda bunu gören ve çözüme yönelme yürekliligini gösteren tek lider Mustafa Kemal oldu. Halifenin ve seriatin etkinligini silmeden yani laik yasam olmadan, insanin özgür ve toplumun demokrat olamayacagina ilk inanan Müslüman önder oydu. Bir dostum, içine düstügü çikmazdan dolayi evine ekmek-as götüremez ve esin dostun eline bakar olmustu. Yüksek egitim görmüs, eski tüfek solculardandi. Ateist miydi, bilmiyorum. Dostluguma güvenerek bir gün, “artik dayanamiyorum, ‘keske inancim olsaydi ona siginirdim’ diye, kendi kendime hayiflandim" demisti. Iste insan için dinin gerçegi budur. Onun özendigi, “inananlara ve dindarlara” herkes saygi duyar, duymalidir da. Basbakan bunlari bilmiyor mu? Biliyor da, kendisini buralara tasiyanlara hâlâ borçlu oldugunu da biliyor. Borçlu oldugu onlar, günü geldi Dervis Vahdeti'nin arkasindan gitti, Kubilaylari sehit etti. Onlar, gün oldu basi sarikli laik cumhuriyet düsmanlarini Çankaya sofrasina tasidi. Onlar, "bir gün Islamî cumhuriyet gelir amma, kanli mi olur kansiz mi" teranelerini çaldi. Onlar, "cumhuriyet'in baslangiçta ortaya koydugu laiklik, milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerini daha Müslüman bir yapiya devretmesinin artik zamani geldi” dediler. Onlar, 21. Yüzyilin en gelismis vergi düzenine sahip Türkiye Cumhuriyeti'nde, gencecik çocuklara SBS sinavinda hâlâ zekâti-fitreyi sorarak, dindar nesil yetistirmek azmindeler. Iste Basbakan, daha yüksek hedefi olan Çankaya'ya çikmak isterken 'onlar’dan aldigi güce güveniyor. Bu yolda aylar-yillar öncesinden, pahali reklâm panolarindaki, zarif biyikli ve güleç yüzlü fotografinin altina sunlar yazilsin istemisti, "AK Parti, Türkiye'nin Aydinlik Yüzü". Bu "yüzün" bir ilahiyatçi bilim adamimizin dedigi gibi, laik Türkiye'mizin "Kuran Islâmi'nin" aydinligi mi, yoksa "tarikat Islâmi'nin" aydinligi mi olduguna artik, elbette halkimiz karar verecek. O nedenle de 30 Mart 2014 seçimi, geçmis seçimlerden bin kat daha önemlidir! |
Tarih: 2.12.2013 07:31:50 |
Okunma : 579 |
Kategori : Vatan Gazetesi |