Cevikce / Haber ayrıntısı
Yedi yil önce bu gün Erdal Inönü'yü yitirdik. |
Genel Baskanim olarak partide, insan olarak çevremde, hiç kimseye onun kadar özenmemistim. |
|
Üstün kisiligi ve degerleri üzerine bir seyler yazmayi haddim görmedigim için yaninda yasadigim iki olayi ve yorumumu yazmayi yegledim. SHP'de Genel Baskan Erdal Inönü ile beraber görev yapiyoruz. Çin'i dünyaya açtigi için bagnaz partizanlarin darbesiyle düsürülen Devlet Baskani Zao Zi Yang'in çagrilisi olarak Çin'deyiz. Baskan Yang görüsmeye baslarken, siyasal ideolojilerin sonunun geldigini, bütün ülkelerin ortak hedefinin baris ve insanin mutlulugu olmasi gerektigini ve bunun sorumlulugunun önder devletlere düstügünü söylediginde, Erdal Inönü'nün o sicak ve anlamli gülüsüyle yüzüne bakisi yillarca hafizamdan çikmadi. Hala 1989'da Zao Zi Yang'in o sözlerine karsi Erdal Inönü'nün söylediklerini bu gün gibi animsiyorum: "Baris ve kalkinmanin birer soyut sözcük olarak kaldigini" belirterek, "ülkeler arasi gelir dagiliminin gittikçe daha da dengesizlestiginin" altini çizmisti. "Endüstrilesmenin önünde çok önemli bir enerji sorunu var. Orta Dogu'da süren savaslar ve batinin önde gelen devletlerinin bu bölgedeki emelleri dünya barisi için kaygilari artiriyor" dediginde, Baskan Yang'in sanki Konfüçyüs okulundan gelmis bir bilge gibi Erdal Inönü'yü dinleyen tavri bizleri gururlandirmisti. Bilim adami olmasindan daha çok benim yakindan tanidigim Erdal Inönü, aslinda son çeyrek yüzyilin Türkiye'sinin en saygin politikacisiydi. 12 Eylül'den sonra demokrasiye geçis sürecinde CHP'nin yerine kurulan ilk parti SODEP'te siyasete adim atarken ortaya koydugu sorumlu ve saydam tutumu ile eskilerden çok farkli oldugunu açikça göstermisti. Sikça dile getirdigi, "ben politikaci degilim" sözünde, Türkiye'nin bugün de mevcut eskimis, ilkel, içten pazarlikçi ve güvenilmeyen politikacilarini yadsiyan, kinayan ve asan bir anlam vardi. Erdal Inönü'nün Sovyetler Birligi'nin (bugünkü Rusya) çöküsü ve ABD'nin tek büyük güç kalisi karsisinda söyledigi su sözler çok önemliydi: "Ikinci büyük savas sonrasi kurulan siyasal kutuplar arasi denge sayesinde saglanan baris içinde birlikte yasama düzeni simdi yok olmakla karsi karsiyadir." Bu öngörüsü ne aci ki gerçek oldu. ABD'nin herkesi kendi ekseninde yönetme ve yönlendirme gücü, dünyayi baristan ve demokrasiden gittikçe uzaklasan bir olumsuz çizgiye getirdi. Yedi yil sonra bu günleri görseydi, yüzünde, o hiç eksik olmayan sicak tebessüm olurdu! Ama o ancak hüzünlü ve bizim gibi ülkemizi bu günlere getiren sorumlularin yüzünü kizartacak bir tebessüm olurdu. |
Tarih: 2.11.2014 17:30:13 |
Okunma : 554 |
Kategori : BiGazete |