Cevikce / Haber ayrıntısı
CHP’nin hedefi, “IKTIDARDIR” |
Bu seçimde seçmen sandiga giderken ilk kez kafasi, tam anlamiyla karismis durumda. |
|
Çünkü basta iktidardaki AKP, meclisteki 4 parti de, halktan çok farkli nedenle oy istemekteler. AKP, var gücüyle, R.T.Erdogan’i baskan yapacak bir anayasa degisikligi için seçmenini sikistiriyor. CHP, bildirgesinin basina, yoksulluk ve yolsuzlukla savasi koymus durumda. MHP, her seçimdeki gibi, “milliyetçi-mukaddesatçi” davasini sürdürmeye kararli. HDP ise, yüzde 10 barajini geçmek için, “baris, demokrasi” söylemiyle, sol-liberal seçmeni yanina alma çabasinda. 1950’den beri seçim sonuçlarindan biliyoruz ki, seçmen kitlesinin oyunu kullanirken tek düsündügü, kisa gelecekte, hangi partinin, daha açikçasi hangi liderin as ve is derdine çare olacagidir. Özellikle gelir dagiliminin asiri adaletsiz oldugu ülkeler gibi bizde de seçmen için diger politik, hukuksal, kültürel ve diplomatik sorunlar kolayca göz ardi edilmektedir. 2000 ekonomik çöküntüsü olmasaydi, bu gün ne AKP vardi, ne de R.T.Erdogan. Denecektir ki, bu gerçegi her seçimde yasayarak en iyi bilen ve o yüzden bu günlere gelen bir parti, öyleyse neden eski genel baskanlarinin “baskanlik” saplantisini, halkin derdi haline getirdi? Nedeni çok açik, artik AKP, Erbakan Hocanin yola çikardigi, milli görüs siyasetinin yolculari Gül’lerin, Arinç’larin partisi degil. Artik AKP, AK Sarayda oturan bir politikacinin, ailece yönetimini eline geçirdigi (kendi deyisiyle)Anonim Sirkettir. Ikinci büyük parti CHP’yi sona birakalim. MHP, her seçimde oldugu gibi simdi de hedefi, kurucusu Alpaslan Türkes’in, kirk yil önceki davasindan “hiçbir sapma yapmamaya” yeminli bir geçkin kadronun, inançli ama sinirli seçmen tabanini bir basamak yukari çikarmak için çabaladigi bir parti. Dolaysiyla, halkin gerçek derdine çare olmak gibi boyunu asan bir davasi hiç olmadi, olamaz da. HDP’nin, es genel baskani Selahattin Demirtas’in son cumhurbaskanligi seçiminde ortaya koydugu basariya dayanarak, bu seçimde de yine onunla, yüzde 10 barajini geçmek için bölge disindan, büyük kentlerdeki oyunu alabilecekleri belli bir liberal-demokrat seçmeni hedef aldigi açikça görülüyor. Altini çizmek dogru olur, bu oyun çok büyük bölümünü de CHP’den borç alma hesabindalar. Gelelim CHP’ye: bir kere ilk somut görülen, 2002’den bu yana bu seçim, sosyal demokrat bir parti için her açidan kosullarin en uygun oldugu bir seçimdir: Gelir dagiliminda uçurum derinlesmistir. Issizlik orani en yüksek düzeyine çikmistir. Tüketici fiyatlarinda son 5 yilin en yüksek artisi yasaniyor. Imalat sanayii basta, temel üretim sektörlerindeki düsüs yüzünden, son 7 yilin en düsük milli gelir artisi gündemdedir. Cari açigin rekor ölçülere ulastigi, dolaysiyla ekonomideki kirilganligin yatirim egilimini yok ettigi bir süreç yasaniyor. CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu’nun, son söylem ve çikislarinda, bu durumu özenle degerlendirdigi görülüyor. Ancak, daha önceki seçimlerde de partinin, halkin bu gerçek derdini seçim bildirgesinin öncelikli basligi yaptigi halde, inandirici ve sonuç alici olamadigi bir gerçek. Nedeni, geçmis üç seçimde de, AKP’nin ekonomik konularda, kendinden önce, özellikle 2000 krizinin asilmasi için Ecevit’in partisini sifirlamasi pahasina aldigi önlemler sayesinde en azindan finansal ortamda istikrari saglamasinin sonuçlarindan yararlanmis olmasi. Ikincisi de, uluslararasi ekonomik ortamin ve rekabetin, 2008 yili sonuna kadar, Türkiye’nin yararina seyretmesidir. Kabul etmek gerekir ki, son günlerde, Basbakan Davutoglu’nun, hazineden sorumlu bakan Ali Babacan konusunda ettigi sözler, bu saptamayi dogrulamaktadir. Emanetçi Basbakan son günlerde uyanmis olsa da, asi ve isi konusunda AKP’nin ters bir yolda sürüklendigini “açikça görüyor” diyemesek te, halk artik durumun kendisi için iyi gitmedigini sezmis durumda. 17-25 Aralik yolsuzlugu konusunda herkesin tanik oldugu bir gerçek var: AKP’ye oy veren büyük çogunluk, yolsuzluk konusunun gerçekligine inaniyor ama “is yapsin da çalsin” ya da, “canim hepsi çaliyor” diyerek, sandiga attigi oy pusulasinin vebalinden kurtulmaya çalisiyor. Bu gerçek CHP için sandik yolunda seçmeni yönlendirmede eline ciddi bir koz (firsat) veriyor. Yillarin birikimi, deneyimli liderlere su gerçegi ögretmis olmasi gerekir: Iktidardaki partiye oy veren seçmen, AS ve IS derdinden oyunu degistirecekse, verecegi diger partinin “iktidara gelebilecegine” inanmasi gerekir. Yani CHP’nin, söylem ve eylemiyle 2 ay önce yaptigi yanlisi silmesi ve seçmeni, hedefinin yüzde 35 degil, tek basina iktidar olduguna inandirmasi gerekir. |
Tarih: 13.04.2015 18:50:13 |
Okunma : 541 |
Kategori : BiGazete |