 |
Seçim sonuçlari kesinlestiginde yazdigim yazimi söyle bitirmistim. |
|
“Cumhurbaskanini anayasal yükümlüklerine çekmek ve anayasayi ve seçim yasasini demokratik hukuk devletinin gerektirdigi bir yeni yapiya dönüstürmek için iki büyük partinin yönetiminin, 7 Haziran seçiminin bu sonucunu, bir firsat olarak görmesi gerektiginin, altini çizmek istedim”. Kastim, seçim sonucunun, basta ekonominin durumu olmak üzere, her bakimdan, bir “AKP-CHP koalisyonunu” kaçinilmaz kildigina isaret etmekti. Bir önceki cumhurbaskani AKP kurucusu Abdullah Gül’ün ve CHP’nin eski genel baskani, Antalya Milletvekili Deniz Baykal’in öne çikan girisim ve söylemlerinden, onlarin da, bu görüste oldugunu söyleyebilirim. Iki taraftan da yetkili yetkisiz birçok konusan oldugu halde, neden bu ikisini çok önemli buldugumu belirteyim. Sayin Gül’ün, kurulusunda bir numarali kisi olarak AKP’nin ilk gününden Çankaya’dan indigi on ay öncesine kadar, devlet yasami ve hükümet etme konularinda partinin tartismasiz en akilli, en birikimli ve en deneyimli ismi oldugunu akli basinda hiç kimse yadsiyamaz. Öte yandan, kadim genel baskanim Deniz Baykal’i, 27 yil en yakinindaki kisi olarak, 1974’teki CHP-MSP koalisyonunun kurulusundan beri, en iyi ve dogru taniyanlardan biriyim. 7 Haziran sonuçlari üzerinde bu ikilinin hem öngörüleri hem de katkilari çok önem tasiyor. Cumhurbaskani R.T. Erdogan’in seçimin hemen sonrasinda, Antalya milletvekili Deniz Baykal’la görüsmesi de, en yasli üye sifatiyla, açilista meclis baskani olacagi için degil, onun AKP-CHP koalisyonu konusundaki hem düsüncesine hem de olasi katkisina önem verdigi içindir. Sayin Deniz Baykal, görüsme öncesi ve sonrasi Baskan Kiliçdaroglu’na bilgi vermis ve egilimini almistir. Görüsme sonrasi sözleri, CHP’nin de öncelikli ve agirlikli bir sorumluluk altinda oldugu gerçegini gösterir. Eski cumhurbaskani Gül de AKP-CHP koalisyonu için açikça ortaya çikmistir. Bazi CHP milletvekillerinin, “ben de önemliyim(!) bana da kulak verin” demek için ekranlara kosturmasi, 1973’den beri benim gibi birçok benzer günleri yasayanlari, ancak güldürmektedir! Laik demokratik cumhuriyetin gelecegi simdilik(!) kurtulmus gözüküyor. Ancak, basta Cumhurbaskani R.T. Erdogan, parti genel baskanlari bu günlere geliste düstükleri yanlislari, görmüs olmalilar. Ülkenin, daha sicak ve karisik bir gündeme dayanamayacagini da en önce yine onlar bilmeliler. Dolaysiyla, parti içi bireysel hesaplara kapilmadan cesaretle sorumluluk alma konusunda diger iki partiden daha çok ve önce AKP ve CHP Genel baskanlarina görev düsüyor. Elbette ki Baskan Kiliçdaroglu’nun durumu çok daha çetrefilli ve zordur. 17-25 Aralik ve sonrasindaki hesaplar, eninde sonunda görülecektir. Daha önce çözülmesi gereken kamusal ve yasal sorunlar için, agaçlara degil ormana bakmak gerektiginin altini çizmek istiyorum. |
|