 |
Gidisat, 1 Kasim’da seçim olsa da olmasa da, sonuç sanki 1 Hazirandan çok daha olumsuz olacak gibi? |
|
“Olmasa da” dememin nedeni, yalniz HDP Genel Baskani Selahattin Demirtas’in söyledikleri degil, son Milli Güvenlik Kurulu toplantisinda, sadece seçim güvenliginin görüsülmesi gösteriyor ki, ülkenin üçte birinde sandik güvenligi saglanmasi konusunda çok ciddi endiseler ve istihbarat bilgileri var. Dolaysiyla, her ne kadar CHP Genel Baskani “ertelemeyi konusmak bile hata olur” dese de saglanamayacagi belgeli bir sekilde ortaya çikarsa, güvenlik nedeniyle seçimin ertelenmesi söz konusu olabilir. Çünkü CHP disinda, basta Ak Saray olmak üzere, parti yetkililerinin söylediklerine ve söylemek istediklerine bakilirsa taraflar Malatya’dan ötesinde, simdiye dek hiçbir seçimde görülmemis olaylara karsi sandik basi savasina hazirlaniyor! MHP Genel Baskani Devlet Bahçeli, her gün tirmandirdigi sert konusmalariyla, 7 Haziran sonrasi koalisyonun kurulamamasinin sebebi ve suçlusu olarak Ak Sarayi gösteriyor. Ancak ne derse desin, daha 8 Haziran sabahi takindigi tavir ve sonrasinda inatla sürdürdügü söylemle, bu güne geliste, en az R.T. Erdogan kadar suçlu oldugunu en yakinindakiler bile yadsiyamaz. Ayrica, HDP’yi bir anlamda yok sayan ve terörle iç içe olmakla suçlayan politikasi, tam anlamiyla Ak Sarayin planina yaradi; AKP’nin 7 Haziran’da basaramadigini 1 Kasim’da “halletme” umudunu güçlendirdi. Yani AKP’nin, HDP’yi barajin altina düsürme çabasini destekler konumda? Görünürde öyle olmasalar da, HDP’lilerin de baraj endisesi içine girdikleri seziliyor. Çünkü Suruç’la baslayan ve hizlanarak 2 Kasim’a kadar sürecegi görülen terör firtinasi, bölgede olmasa da, partinin daha çok oy aldigi Baskentin batisindaki seçmende, ciddi bir kaygi yaratti. Üstelik bu egilimi, AKP ve MHP bilinçli bir sekilde istismar ediyor. Isaret ettigim “sandik basi savasi” korkumun asil nedeni de, iste bu gözlemlerim; Görülüyor ki, AKP Seçim Hükümeti(!), güvenligini saglamak için bölgede hemen bütün sandiklari polis ve askerle kusatacak. Böyle olacagi için HDP Genel Baskani Demirtas, kendileri açisindan “bu baskilar altinda, bölgede özgürce oy kullanilamayacagi” sorununu ve sikâyetini yineleyip duruyor. Bu, onlar istemeseler de, PKK’nin da sandik baslarina uzanacak silahinin gerekçesi olacak. Artik ötesini kim tahmin edebilir, size birakiyorum! 1973’den bu yana bütün seçimlerin içinde olan bir yurttas olarak ilk kez bu denli karamsar ve hatta korkuluyum. Ve Bülent Ecevit’le basladigim politik yasamimda, çok yakinlarinda ve bazen içlerinde oldugum parti liderleri, basta Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan, Erdal Inönü, Deniz Baykal, Mesut Yilmaz ve hatta Tansu Çiller ve Abdullah Gül’ün, bu gün devletin basi geçinenlerin yüzde biri kadar “ben merkezli” ve “gözü kara” olmadiklarinin yasayan taniklarindanim. Ve de, altmis yillik deneyimime, ögrenme ve yorumlama çabama karsin, “nasil bu kadar sorumsuz, korkusuz ve rahat olabiliyorlar”, “kime, kimlere, nasil ve niçin güveniyorlar”, ucundan olsun anlayabilmis degilim. Herhalde, hiçbir zaman inanmadigim ve kolay yol saydigim, “komplo teorilerine” ben de artik “kulak versem” diyorum! |
|