Cevikce / Haber ayrıntısı

AK Saray’in 2016 Plani, “3.Erken Seçim”!

AKP Genel Baskani Ahmet Davutoglu ile CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu arasinda
 

yapilan yeni Anayasa görüsmesi, Ak Saray’in 2016 yilindaki 3. erken seçim planinin ilk adimi oldu. Basbakan Davutoglu’nun MHP Genel Baskani Devlet Bahçeli ile yarin yapacagi görüsme de, Reis’inin planinin, o ilk adimina ek bir ayak olacak.
Kimin(!) ne istedigi ve kimlerin ne diyecegi belli olan bu Anayasa görüsmelerinin sonucunu herkes çok çok iyi biliyor. Ama simdiden dile düsürmekten kaçiniyorlar. Ak Saray, plani geregi, zaten bilen tarafinda degil, çünkü O, bir ve tek “BILDIREN”. Basbakan biliyor ama bilmez gibi davranmak zorunda; Çünkü R.T. Erdogan, daha cumhurbaskani seçildiginde, sirf Abdullah Gül’ü engellemek için anayasaya aykiri oldugu halde, partiden istifa etmek yerine kongreyi öne alip, kendisini AKP genel baskanligina atadigi gün, A. Davutoglu görev emrini almisti; “Reis’ini, Baskan yapmak”.
Böyle oldugundan, 7 Haziran seçiminde umduklarini bulamayinca, ikisi birden (R.T.E. ve A. D.) koalisyon pazarliklariyla CHP’yi yani K.Kiliçdaroglu’nu da, MHP’yi yani D. Bahçeli’yi de uyutmak için her türlü atraksiyonu yaptilar. Ona ragmen yine de istedikleri sonucu yani, tek baslarina anayasayi degistirecek sandalye sayisini bulamadilar.
Aslinda, daha üç yil önce, Oslo’daki gizli anlasma sonucu “çözüm süreci” diye Imrali’yla görüsmeye basladiklarinda amaçlari, baskanligi kapsayan anayasa degisikliginde HDP’yi yanlarina almakti. Ne var ki, HDP Genel Baskani Selahattin Demirtas, ya bu günlere görerek, ya da sezgisel olarak, “seni baskan yaptirmayacagiz” çikisini yaptiginda, planlari degisti; Ertesi gün, AK Saray, Dolmabahçe’deki toplantiyi dagitarak, çözüm sürecini buzdolabina kaldirdi.
Bugün, bölgede karsi karsiya kalinan can ve kan pazarini tahmin etmek için, çok degil sadece 1969-1995 yillari arasinda ülkemizde ve ABD’nin birinci Irak isgalinden buyana bölgemizde olanlari, görmek ve ögrenmis olmak yeterdi. Ama nerde? Daha genç yaslarinda, bilinçaltina yerlestirilen ezberle, “Baskan olmak ve tek basina ve tek elden, laik demokratik Türkiye Cumhuriyetini, egitimin alt yapisinin tümüyle imam hatipli oldugu Yeni Türkiye yapmak” hirsiyla, ne yakin tarihi, ne de dünü bile görmez haldeler.
Nasil olsa, muhalefetteki üç partide de, halkin indinde, çare olacak bir hal kalmadi. “Türkiye partisi olduk” derken HDP, sandiktan aldigi demokratik politik gücü yasama geçiremeden, bedelini çok agir ödeyecegi kan pazarinin tutsagi durumuna düstü. MHP ‘de ise, 1 Kasim sonuçlari bile, partiyi elinde tutan saplantili, köhne ve kisir kadroyu, hala uyarmis degil.
Çagdas demokratik tüm beklentilerin gözünü diktigi CHP’ye gelince, kirk yillik hastaligindan kurtulamamis gözüküyor; kurultaya giderken iki ay öncesinden baslayan “genel baskanlik” kavgasi, ülkede bunca olana karsin partide hiçbir kafanin degismedigini gösteriyor. Yapilan il kongrelerinde ortaya çikan tablo, iki hafta sonra olacak kurultayla da, laftan öte hiçbir seyin degismeyecegini fotografladi.(Görülen o ki, son kurultayda yariya yakin oy alan en iddiali aday adayi Muharrem Ince, bu kez adaylik için yeter sayida imzayi bile bulamayacak)
Iste zaten AK Saray’dakinin gördügü de bu gerçek: Yani onun yerine iktidara gelebilecek bir baska seçenegin olmayisi. Nasil olsa bu ates ortaminda, içerisi, disarisi yangin yeriyken, yapilacak bir seçimde, seçmenin güvenecegi bir baska güç yok! Tahminler, HDP’nin artik baraji geçemeyecegini gösterirken, bu haliyle, MHP’nin de meclis disinda kalma olasiligini sezdiriyor.
Biraz iyimser olalim dersek, tek umudumuz, 7 Haziran’da ele geçen firsati (sart-surt demeden hemen AKP’yi bir koalisyona zorlayabilirdi) kullanamayan CHP’nin daha dogrusu yeniden ve daha güçlü seçilecegi kesin olan Baskan Kiliçdaroglu’nun, bir üçüncü erken seçimi bu kez engellemeyi becerebilmesi olacak.
Yeni yilin bu ilk yazimi, 2016’nin, yurdum ve halkim için akla ve aydinliga dogru gerçekten “yeni” bir yil olmasi dilegiyle bitiriyorum.

Tarih: 5.01.2016 20:24:24

Okunma : 534

Kategori : BiGazete

yorum oku/yaz - Yazdır