Cevikce / Haber ayrıntısı
“Demokrasinin Sadece Sandik Olmadigini”, sonunda O |
“Demokrasi sadece sandik degildir” sözünü yüksek sesle ve o zamanki Basbakan |
|
R.T. Erdogan’a, Gezi olaylari sirasinda, polisin orantisiz güç kullandigi için Cumhurbaskani Abdullah Gül söylemisti. Basbakan Erdogan’in, Fas’ta oldugu halde yaniti gecikmemisti: “Evet, demokrasi sandiktir”. O bunu söylerken, politikayi sicak yasayanlarin aklina elbette, daha ilk basbakan oldugu günlerde, “demokrasi bizim için hedefe giden yolda bir araçtir” sözü geldi. Ne var ki, 2004’den 2016’ya köprülerin altindan o kadar sel akti ki, sularin neleri süpürüp götürdügünü, tehlike dogrudan kendimize yönelmedikçe görmezden geldik. Hele ki, “ileri demokrasi”, “yeni Türkiye” nakaratlarini, dillerinden düsürmeyip, “çözüm süreci” için yollara düsen “Akîller(!)” ve ikinci cumhuriyetçi liberaller, simdi kullanilmis olmanin ezikligi içinde AK Saray'a ates püskürmekteler. Ancak, ne deseler, ne yazsalar da, kisiliklerinden yitirdiklerini artik bulamazlar. Tipki, Gül’ün ve Arinç’in düstükleri durum gibi! Aslinda, AKP ile 2002 sandiginda tek basina iktidara gelen “ilimli Islam”, özünde, hiçbir zaman ve hiçbir yerde, gerçek demokrasiye inanmadi, hatta karsi oldu. Çünkü seçmenin, sandikta kullandigi oy pusulasindaki adaylar, birakin diger Müslüman ülkeleri, bizde bile hiçbir seçimde demokratik bir “elekle” belirlenmedi. Listeler, dogrudan parti baskanlari tarafindan yazildi. Yani, adina yasama erkini kullanacak vekilleri halk degil, genel baskanlar tayin etti. Ülke ilk kez böyle kanli ve acili bir çikmazi yasiyor. Ülke ilk kez bu siddette bir ayrisma sürecine girmis durumda. Her gün olanlar, bir gün öncesini aratir oldu. Ama ne yazik ki, “güdük hale gelmis karsi elestiri” bile, “vatan ihanetine” dönüstürülmüs durumda. Ve yine ne yazik ki, dönüstürenler tehditlerini, gün be gün artirmaktalar. Ve yine ne yazik ki, bütün bunlari, 13 yildir, as- is derdindeki seçmen kitlesinin, sandiktaki oyuna dayandirmaktalar. Simdi son hafta açiga çikan, 17-25 Aralik suçlamalarinin ek dosyalarindan, yine aklanarak kurtulmanin yolunu, “hedeflerine giderken araç olarak” gördükleri, “seçim sandiginda” bulma planlarini yapmaktalar. Ancak, unutulmasin ki, insanoglu var oldugu günden beri, politika da, politikacilar da, toplumsal yasamin bir parçasi ve aktörleridirler. O toplumsal yasam, çaglayarak akan nehirler gibidir; Sari Irmak’tan Mississippi’ye, Volga’dan Nil’e ve Ergene’den Aras’a nehirler, pislikleri denizlere dökmeyi sonsuza degin sürdüreceklerdir. - Makalenin devamina http://www.bigazete.com.tr/2016/3/demokrasinin-sadece-sandik-olmadigini-sonunda-o-da-gorecektir-m21637.html adresinden ulasabilirsiniz. |
Tarih: 27.03.2016 23:49:36 |
Okunma : 525 |
Kategori : BiGazete |