 |
haykirmak ve dikilmek Günüdür |
|
Bir süredir her hafta yazmaya baslarken zorlaniyorum. Nedeni, her hafta, öz ve sonuç itibariyle ayni seyleri yineleyip duruyoruz. Duruyoruz diyorum, çünkü ben degil, görüyorum ki, benim gibi, yazili ve görsel medyada, ülkemizin her alandaki olumsuz ve acili gidisati üzerine yazan çizen hepimiz de, ayni seyleri yineliyoruz. Iste bu nedenle, Istanbul Vezneciler'deki can kayiplarimizdan bir gün önce Fatih Portakal’in su sözlerini dinledikten sonra, “ben artik neyi ve neden yazip duruyorum ki?” diye düsünmekten ve hatta “sirf kendimi tatmin için biteviye ayni seyleri yazmaktan(!) ve okurlarimi rahatsiz etmekten vaz mi geçsem” dedim? http://www.cumhuriyet.com.tr/video/video_haber/547075/Fatih_Portakal_dan_Erdogan_a_sert_sozler__Benim_esimi_uzmeye_ne_hakkiniz_var.html Ne var ki ertesi gün, sehit cenazesi safindaki CHP Genel Baskanina yapilanlari izleyip, Fatih Portakal’i bir kez daha dinleyince: Hayir, inatla ve çogalarak; görevimiz olan karsi durusumuzu, tepkimizi ve isyanimizi, daha güçlü bir sekilde sürdürmemiz gerektigine, bir kez daha inandim. Çünkü Sayin Portakal’in yüreklice belirttigi gibi, AK Saray'in bütün çabasi, basta as ve is sorunu olmak üzere, ülkenin gerçek gündemini halktan gizlemek. Artik, devletin bütün güçlerini kendisi için seferber etmis durumda: Gelir dagilimindaki uçurum dibe vurdu. Borç batagi gecekonduya dek ulasti. Partizan propaganda ve baski esnafa kadar indi. Tek adamin tek elden idaresi, basta Türkiye Büyük Millet Meclisi olmak üzere her alanda, partileri, sivil toplum kurum ve kuruluslarini, kamuoyu sözcülerini ve özellikle kadinlari ve gençligi susturmak ve yok saymak için her gün daha sert ve hukuk disi söylem ve eylemlerini yineliyor. Bu gerçekler karsisinda, "Gün" susmak ve sinmek degil, daha yüksek sesle ve kalemle haykirmak, yazmak ve çizmek "Günüdür". - Makalenin devamina http://www.bigazete.com.tr/2016/6/gun-susmak-ve-sinmek-degil-haykirmak-ve-dikilmek-gunudur-m22666.html adresinden ulasabilirsiniz. |
|