Yazdırma tarihi : 15.01.2025

Herseye karsin, ben iyimserim

Tarih: 1.04.2004


“Beyaz Zambaklar Ülkesi” olamadik ama, gençlerimiz her alanda Türkiye’yi “Kirmizi Güller Ülkesi” yapacak yolda yürüyor.
 


1960’da askerler, Demokrat Partiyi iktidardan indirirken, yani darbe yaparken gerekçelerinin basinda gelen konular sunlardi: Demokrasi rafa kaldirildi, hukuk devleti ilkesi ayaklar altina alindi, üniversiteler özerk degil, basin özgürlügü yok, yargi bagimsiz degil. Aslinda, enflasyon baslamis, Menderes 1958 devalüasyonunu yapmis,ona karsin ekonomik sorunlar agirlasmisti.

Bugün de Avrupa Birligi’ne girmek için Türkiye’den istenenlere bakilirsa, benzer cümleler görülür. Kopenhag kriterlerinin ilk paragrafi söyle basliyor.
“Demokrasi, Hukukun üstünlügü, Insan Haklari ve azinliklara saygi gösterilmesini ve korunmasini garanti eden kurumlarin varligi”. Simdide, Avrupa’nin gerçek endisesinin ekonomik konular oldugunu herkes biliyor.
Avrupalilar arasinda bu konularda en hassas ve Türkiye’ye karsi olumsuz davranan ülkelerin basinda yakin zamana kadar Isveç’in oldugu bilinen bir gerçektir. Isveç, fert basina milli geliri 30 bin dolarin üzerinde olan en zengin bir-kaç gelismis ülkeden biridir. Kisa süre önce gittigimde, en ilgimi çeken konu; Isveç’in Müzik ve Müzik Endüstrisi dissatim gelirinin dünyada Ingiltere ile beraber ilk sirada olmasiydi. Hani hep söylenir, ülkelerinin iklimi gibi, Isveçlilerde soguk insanlardir. Nasil olmusta, hem de öyle klasik veya Halk müzigi gibi ülkenin geçmisinden gelen müzik dallarinda degil de, günümüz genç kusaklarinin düskün oldugu müzik çesitlerinde Isveç bunu basarmis?
Küresellesen dünya ekonomisinde teknolojik üstünlügü olan ülkeler elbetteki pastanin büyük parçalarini yiyebiliyor.Isveç’inde ekonomi basta ,her konuda basarili olmasinin nedeni, daha 19. yüzyilda sanayi devriminin öncülerinden olmasidir. Bugün Kopenhag kriterlerini eksiksiz yasama geçiren birkaç ülkeden biri Isveç ise, bununda asil nedeni elbetteki zenginligidir.
Isveçli bir akilli dostum bana,”Nekadar zenginsen hukukun o kadar geçerlidir”, “Ne kadar kalkinmissan, yurttasin o kadar mutludur”, “Ne kadar güçlü isen basin o kadar dik olur” demisti. Bende ona “nüfusunuz 1930 da kaçti” diye sormustum. “Yaklasik 7 milyon” demisti. O tarihte Türkiye’nin nüfusu 14 milyondu. Bugün Isveç 8 milyondan az,Türkiye ise 77 milyon.
1960’da askerler ihtilal ile basa geçtiklerinde, “Öyle bir Anayasa yapacagiz ve öyle kurumlar kuracagiz ki, Türkiye yeni bir “Isveç gibi Beyaz Zambaklar ülkesi olacak” demislerdi. Bana göre Isveç’le o günlerdeki Türkiye’nin arasindaki gelismislik farki daha da açilmis. Yarim yüzyilda Türkiye elbetteki çok yol aldi. Artik dissatisimimizin yarisindan çogu sanayi ürünlerinden olusuyor. Isveç’in toplam nüfusunun iki kati çocugumuz,sicak siniflarda ve bazilari bilgisayarli egitim yapiyor.
Zambaklar ülkesi olamadik ama Alkolik oranimiz binde birin altinda iken,bugün Isveç’te yüzde 8’lerde. 70 milyonluk Türkiye’de yilda yasanan intihar olayi sayisinin iki kati Isveç’te bir ayda yasaniyor.
Beyaz Zambaklar Ülkesi olamadik ama,Gençlerimiz her alanda Türkiye’yi”Kirmizi Güller Ülkesi” yapacak yolda yürüyor.


Haber NO: 106

Kategori: NTVMSNBC