|
“Partili Cumhurbaskaninin AKP teskilat baskanlarina yaptigi son konusmada, daha önceki korkusunun 2019’da ya da daha önce yapilacak seçimde yüzde 49,5’un yüzde 50’nin üzerine çikacagi vehmine(*) dönüstügünü gördük.
Ve yaziyi söyle bitirmistim: “Ankara Güven Park'tan yola çikarken, düsünmemis olsa da, 25 gün süren 'Adalet Yürüyüsü' ve bu günkü 'Adalet Mitingi', 2019’da belki daha önce yapilacak cumhurbaskanligi seçiminde, AKP Genel Baskani R.T. Erdogan’in (Tek Adamin) karsisida Kemal Kiliçdaroglu'nu, 'Tek Demokratik Aday' olmak yükümlülügü ile karsi karsiya getirmistir”.
Maltepe’deki coskulu ve inançli gerçek, öyle görülüyor ki, “Yürüyüsün” cumhurbaskanligi seçim sandiginda “Adalete” ulasacagi olasiligini yüzde ellinin üzerine çikarmis olmali. Yoksa AKP’li de olsa, yüz yila yaklasan laik demokratik sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin, Anayasaya göre tarafsiz olmasi gereken Cumhurbaskani, “Açik konusuyorum, böyle bir yola mi tevessül edeceksin, sokaga çikamaz hale sen gelirsin. Korkaklardan, ödleklerden bir sey olmaz bu böyle bilinmeli”, der mi? Der, çünkü belli ki, seçimi yitirme korkusu (vehmi) bacayi sarmis.
Bu sözü medya söyle verdi “AKP Genel Baskani Tayyip Erdogan “Adalet Yürüyüsü üzerinden CHP Lideri Kiliçdaroglu’nu açikça tehdit etti”. Bence bu degil, asil önemli olan su ikinci cümle; Çünkü AKP’li Cumhurbaskani R.T. Erdogan, “korkaklardan, ödleklerden bir sey olmaz bu böyle bilinmeli” diyerek, sanki CHP Genel Baskani aday olmus gibi, simdiden karsi propaganda yapiyor.
Belli ki, bu kampanyayi tirmandirarak sürdürecek. Daha önce çok yaptigi gibi, CHP’nin tek parti dönemine dönük, karalayici hikâyeleri ve dahasi, CHP Genel Baskaninin ailevi kökeni ve kamu hizmetiyle ilgili yaftalamalarini sik, sik yineleyecek. Zaten “15 Temmuzu anma” gerekçesiyle bir hafta sürecek denen ama seçime kadar sürecek kampanyanin, “Sünni Islam Siyaseti ve Karsitlari” üzerinden, basta Diyanet olmak üzere tüm kamu kuruluslari öncülügünde götürülecegi de açikça görüldü.
Der Spiegel dergisine yaptigi açiklamada 2019 Cumhurbaskanligi seçiminde kendisinin aday olmayacagini söylemis olsa da, AKP’li Cumhurbaskaninin, seksen milyon yurttasina ve ötesi yakin-uzak ülkemizle ilgili dis kamuoyuna, “Korkaklardan, ödleklerden bir sey olmaz bu böyle bilinmeli” diyerek ilan ettigi CHP Genel Baskani, sanki bu karalamayi yanitlarcasina, bu günden “yokum” diyemez. Yine, ayni dergiye yaptigi açiklamada “2019 Cumhurbaskanligi seçiminde ben partiler üstü bir aday istiyorum” diyor. Diyor da, Yurttas Kemal Kiliçdaroglu, yine kendi sözüyle, “Nisan ayindaki anayasa referandumunda vatandasin yaklasik yüzde 50’si Erdogan’a karsi oy verdi” derken, diger yüzde 50 yurttas için “Yürüyüs ve Maltepe” den sonra “kendinden daha partiler üstü” ve “yüzde 49,5+1”i toparlayaca bir baska adayin(**) bulunamayacagini da görüyor olmasi gerekir.
Bu “DEMELERDEN” sonra, gelecekle ilgisi olan herkes su soruyordur herhalde; “ kim (hangisi) korkuyor?”
(*) Arapça vehim (Fransizca paranoya): Abartili gurur, kusku, sanri, güvensizlik ve bencillikle belli olan bir ruh hastaligi T.D.K
(**) Erdogan’a karsi Abdullah Gül’ün adayliginin akilli bir öneri olup olmayacagi sorusuna ise Kiliçdaroglu, “Ne yapacagina Abdullah Gül’ün kendisinin karar vermesi gerekir. Ama ben simdiden, seçimlere iki yil önceden bir isim verme hatasina kesinlikle düsmem” dedi.
|
