Yazdırma tarihi : 16.01.2025

TEK ADAM

Tarih: 24.12.2017 07:39:08


Sevket Süreyya Aydemir (düsün insani, iktisatçi, tarihçi), adi da “Tek Adam” olan üç ciltlik kitabinda
 


M.K. Atatürk için, "Tek Adam" sifatini ilk kullanan yazardir. Neden Tek Adam dedigini, her cilde ait yorumlarin özetinden anlayabiliyoruz; S.S. Aydemir, birinci ve ikinci ciltte, degisen bir dünyada, çöken bir dinsel-geleneksel imparatorluktan ve Sevr'i imzalamis olan bir kalintidan, yepyeni bir devletin dogusunu anlatir. Üçüncüsünde ise, Gazi Mustafa Kemal'in yolu, bir dizi eylem, fikir ve yeni kurum ve kurulus davasinin (savasiminin) içinden geçer. Aydemir, bu destansi savasimla örülen yapiyi, O'nun, hayatinda özellikle Anadolu’da yoktan var ettigi, egitim, tarim, sanayi ve altyapi eserlerini (Anadolu ihtilalini-devrimini) hiç abartmadan ve gerekçeleriyle belgeler. Laik demokratik bagimsiz ve baglantisiz uygar bir toplum yaratmak için bütün bunlari da, çogu zaman kavramakta zorlanan, yüregi yetmeyen ve karsi duran en yakinindakileri bile, inandirarak, azmettirerek basardigini gösterir. Iste bu sekiz satir, S.S. Aydemir’in, M.K. Atatürk’e neden “Tek Adam” dedigini belgeliyor. Bilmeyenlere animsatalim, gençliginde Turanci, bir dönem Türkiye Komünist Partili ve sonralari Laik Cumhuriyetçi olan S. S. Aydemir, hiçbir zaman M. K. Atatürk’ün partisi CHP’li olmamis ve her zaman muhalif ve yasakli gibi kalmistir. Bunlari animsattigima göre, CHP’lilerin ve laik demokratik ve sosyal hukuk devletine sahip çikan Cumhuriyetçilerin, Atatürk’ün sayesinde ve O’nun Çankaya’daki koltugunu karalayarak AK Saray külliyesinde oturan Cumhurbaskanina, öyleyse neden “Tek Adam” dediklerini de açiklamam gerekir. Üstelik en yakinindakilerin, son günlerde daha bir sevkle ve canla basla Partili (tarafli) Cumhurbaskanlarini göklere çikarmak için yarisa girdigi halde! Üstelik Kendisi (R.T. Erdogan) ve Hempalarinin, son dönemde Gazi M. K. Atatürk methiyesine ve hatta Reza Zarrab dolaysiyla dis mihraklarin baskisi karsisinda, “Atatürk’e yapilanlar simdi bana yapiliyor” benzetme zaafina düstükleri halde! Çünkü yine S.S. Aydemir’in “Ikinci Adam” kitabindaki Ismet Inönü’nün, “Devletimizin banisi ve milletimizin fedakar, sadik hadimi, Insanlik idealinin asik ve mümtaz simasi; Essiz kahraman Atatürk, Vatan sana minnettardir” dedigi M.K. Atatürk’ün, hedefi çagdas uygarlik düzeyi (Laik, Demokratik, Sosyal bir Hukuk Devleti) olan Türkiye Cumhuriyetini, basbakan oldugundan beri “laik demokrasi bizim için amaç degil, hedefimiz yolunda araçtir” diyerek, “Siyasal Islam Devletine” dönüstürmek için kuvvetler ayriligini fiilen ortadan kaldiran (yasama, yürütme ve yargi erklerini) ve önemli-önemsiz her alanda ve her konuda tek basina ve tek elden karar alan ve uygulatan bir politikaciya sözlük anlaminda ancak, “tek adam” tanimi uyar da, ondan. Bu bilinenleri bu hafta yinelememin nedeni de, artik ülke yönetimi o hale geldi ki, devletin özellikle üst düzey yönetim kadrolari, kurul ve kurumlari yetki kullanmakta ve sorumluluk almakta tam anlamiyla zaafa düsmüs olmalaridir. O hale geldi ki, bakanlar dahil, kamu yönetiminde ve hatta yandas medya ve sivil toplumda, makam ve mevkii kapanlarin, erk kullananlarin hemen tamami, “tek adamin” gözünde kalmak için emir-erlik yarisi içine girdiler. Bu gerçegi, son bir Bakanin uzayan diline karsi, medyanin gösterdigi su tepkilerle belgelemek istiyorum: Yürütme erkini kullanan kisiler, özellikle de Içisleri Bakani ve Adalet Bakani, “sen bittin” diyemez; Biri, yurttasin canini, malini, öteki de, hakkini hukukunu korumakla görevli iki bakan. Eger, Partili Cumhurbaskaninin Hükümetinin bu iki Bakani, ana muhalefet liderine “sen bittin” diyebiliyorsa, artik “seksen milyon yurttas, bitmis” demektir.


Haber NO: 1087

Kategori: BiGazete