|
Basta AK Saray ve karsitlari olmak üzere politika dünyasinin gündemine erken seçim oturdu. Partili Cumhurbaskani da muhalif liderler de, artik hangi konuyu konusursa konussunlar, akillarinda sadece erken seçim var. Daha dogrusu, iki tarafin da beyni, sözlerinin seçmen üzerinde nasil etki birakacagiyla yani oy hesabiyla mesgul. AK Saray (AKP), sandigin üstüne Partili Cumhurbaskaninin (R.T. Erdogan’in) fotografini yapistirmis ve oy hesabini, ona göre yapiyor. Karsidakiler de bu tuzaga düsmüs durumda; onlar da 16 Nisan 2017’deki yüzde 49,5’u, 50+1 yapacak ortak aday telasina girdiler. Yarim yüz yildir bu kadrolari ve seçmenimizi iyi taniyan bir göz olarak, erken ya da zamanindaki seçimde, aday adi üzerinden açilacak yani aday yarisina dönecek bir sandiktan R.T. Erdogan’in çikacagini simdiden görüyorum. Önce, ülkemiz için yasamsal bir kilometre tasi olacak bu erken ya da zamanindaki seçimde, aday belirlemeye gelene kadar, üzerinde önemle durulmasi gereken stratejik (ülkenin ekonomik, sosyal, hukuki ve siyasal) açidan içinde bulundugu durumu dogru ve gerçekçi degerlendirmek gerekiyor. Özellikle seçmenin as-is durumuyla ilgili tepkisini ve ona bagli olarak sorunlarin çözümü için inandirici bir program ve propaganda dosyasi hazirlanmalidir. En önemlisi de, seçmenin gizli oy-açik sayiminin güvenliginin saglanmasi gerekiyor. Bunlar tartisilirken, dogal aday R.T. Erdogan olduguna göre, bu konularda AK Sarayin (AKP’nin) neler planladigi iyi irdelenmeli. Sagduyulu ve deneyimli yazar-çizer ve düsünürlerin üzerinde durdugu saptamalardan bir özet çikardim: AK Sarayin üstlendigi siyasi hareket (inanç - dava - görev) (*) bu seçimin, toplumun laik demokratik yasamini Sünnî Islam’a dönüstürme kavgasindaki son sandik oldugunu, çok iyi biliyor. O nedenle, tek düsünceleri ve korkulu çabalari, Anayasa degisikliginden beri "Partili Cumhurbaskanligi" (Tek Adamligi) köklestirmek için o yüzde 49,5’un yüzde 50’nin üzerine çikmasini engellemek. Tahminleri siralarsak; özellikle Adalet Yürüyüsü'nün etkisiyle seçmenin açiga çikan birikmis ekonomik ve sosyal tepkisinin, artarak bu seçimde sandiga yansimasini önlemek. (16 Nisan sayim olaylari unutulmadi). YSK yasasindaki son degisikler. Sandik sonuç itirazlarini engellemek için (siyasi, kültürel farkliliklar, yasam biçimi ve alt kimlik üzerinden ayrismanin karsisinda) kendi oy tabanini güçlendirmek ve azmettirmek vb. Yine, seçim arifesindeki tahminlerinin, beklentilerinin altinda olmasi halinde (OHAL kalksa bile), anayasal erteleme gerekçelerinin planlanmasi. Bu gerçeklerle karsilasmamak ve seçmenin korkmadan sandiga gitmesi, gizli oy-açik sayimin güvenligi ve sonuçlarin tartismasiz olmasi için; muhalefet partileri üst yönetimlerinin, aday belirlemeden önce, bu günden sonuçlar kesinlesene kadar, birlikte yasal ve hukuki hazirlik ve planlama çalismalarini yapmalari gerekir (ittifak bu temelde olmalidir). Haddimi astiysam, bagislayin! (*) Cumhuriyet yazari Tayfun Atay'in isimlendirmesiyle "Tayyibi Tarikati" |
