Yazdırma tarihi : 16.01.2025

IIIII- “Halk, KENDINDEN olani elbet bulacak"

Tarih: 17.12.2018 15:28:15


Geçen haftadan devam ediyoruz:
 




2016 Nisaninda yüzde yarim fazla oyla degisen anayasa, halkin egemenlik erkini kullanim hakkini, seçimle verdigi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden, AK Saray Külliyesi'ne (Tek Adama) devrini hukukilestirdi. Aslinda, 2007 seçiminden beri demokrasinin olmazsa-olmazi olan “kuvvetler ayirimina” inanmayan yani yasama-yürütme-yargi erklerini tek elde toplamak isteyen AKP Genel Baskani 2007 seçiminden beri bu hirsini uygulamada adim adim gerçeklestirmisti. Devlet yönetiminin bu duruma gelisine dogan karsitligin Anadolu aydinlari üzerindeki kara izini kendi yasanmisligim üzerinden somutlastirmak istedim;

10 yasimdayken elinin sicakligini saçlarimda duyumsadigi Ismet Inönü’nün o sözü ile baslamak istiyorum. "Bir memlekette namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmadikça, o memleket için kurtulus yoktur". Ismet Pasa'nin tarihe geçmis birçok sözü vardir. Ama nedense beni en çok etkileyen, siyasi yasamimda verdigim her kararimda, yaptigim her çikisimda özenle uymaya çalistigim ögüdü. Siyasi yasamim, O'nu yenen Ecevit ile basladi. Daha sonralari O'nun ogluyla karsit duruma düstügümüz Baykal'in yaninda yer aldim.

Ama henüz 10 yasimdayken, bir sel felaketi nedeniyle Ismet Inönü'nün Amasya'ya geldiginde baslayan duygusal yakinligim hiç azalmadan, içimde sanki billurlasti; 1948'de Mayis ayinin bir gecesi, disarida siddetle yagan yagmurun, Lokman Dagi’ndan getirdigi sel felaketini, aksam bag dönüsü kendini zor kurtaran Nafiye ninem kapimizi dövdügünde ögrendik. Henüz ilkokuldaydim, Amasya'da sel felaketinde 112 kisi can vermisti. Bir tek yurttasin burnu kanamadan 2. Dünya Savasi'ndan çikmis Türkiye'nin nüfusu, o tarihte 20 milyonun altinda, Amasya'ninki ise 13 bin dolayinda idi. Henüz Devlet Su Isleri yoktu. Anadolu'yu selden korumaya yönelik bir tek yatirim olmadigi gibi, adi bile bilinmiyordu. Kullarinin sele kapilip kapilmayacagi Gökler’in takdirine kalmisti! 1950'de yapilan nüfus sayimina göre okur-yazar orani yaklasik yüzde 30'du. Bu yil 175 milyar dolar dolayinda olan devlet bütçesi, sadece yaklasik 1,5 milyar dolardi. Artik 7,5 milyonu asan üniversitede okuyan ögrenci sayisi ise, yalnizca 500 dolayinda idi. Amasya Ortaokulu’nu bitirdigimde, sehzadelerin egitildigi bes bin yillik tarihi kentte lise bile yoktu.
Selden iki gün sonra valilik tellal bagirtarak; Cumhurbaskani Ismet Inönü’nün felaket dolayisiyla Amasya'ya gelecegini ilan etti. Sehirden birkaç km. uzakta olan istasyonda, Beyaz Tren'in karsilanisinda duydugum heyecani hiç unutmadim. Ismet Pasa trenden indi, acili kalabalik kendisini sessiz ve saygili bir sekilde arasina aldi ve Yesilirmak boyunca kente yürünmeye baslandi. Nasil oldu hiç bilmiyorum, bir ara Ismet Pasa'nin sag elinin sicakligini basimin üstünde duydum. 1973'de Adana'dan milletvekili seçildim. Meclis kürsüsünde yemin ederken, CHP'nin alti okuna bagliligimin aslinda; çagdas demokrasinin gelismesi ve Türkiye'nin adalet içinde hizla kalkinmasi için çalisma inancim oldugunu daha iyi anliyordum. CHP uzun yillardan sonra hükümet olma olanagi bulmus ve Ecevit hükümeti kurmakla görevlendirilmisti. Ismet Pasa'nin ölüm haberini, Korkut Özal, Oguzhan Asiltürk gibi isimlerin oldugu MSP'liler ve Deniz Baykal ile benim de bulundugum bir ortak çalisma grubunun yaptigi koalisyon protokolü görüsmeleri sirasinda almistik. Grubun Baskani olan Turan Günes haber üzerine çok duygulandi ve Ismet Inönü'yü yendikleri CHP kurultayindaki bir anisini anlatti:
"Demokratik çekisme sonunda Ecevit CHP Genel Baskani seçilmisti. Yogun alkislarla kurultay salonuna girdiginde, delegeler arasinda oturan Ismet Inönü, 1950'de seçimi kaybettiginde iktidari Menderes'e devrettigi gibi, ayaga kalkip önünü ilikledi ve kurultay üyelerinin özgürce kullandiklari oylariyla parti genel baskanligini biraktigi Genel Baskan Bülent Ecevit'i olgun bir saygiyla selamladi".

10 yasimda istasyon yolunda Amasya'da basimi oksayan Ismet Pasa'nin CHP'sinin milletvekili olmak kadar, tabutundan tutmus olmak da benim için engin bir onurdu. Evet. Tabutuna omuz verdigim o Büyük Insanin partisinde uzun yillar siyaset yaptim. Ülkeme ve partime karsi sorumluluklarimi bugün de, siradan bir parti üyesi olarak sürdürüyorum. Bunca yillik siyasi yasamim, bana bir sey daha ögretti: Halk kendinden olani ariyor. Ve mutlaka da buluyor.

Her parti gibi AKP'de (2015 Haziran seçimi) oy yitirdi. yine yitirecek.Elbette Erdogan da bir seçimde gidecek. Halkimiz kendi sesini ve kokusunu aldigi politikaciya hep sahip çikmistir. Bunun yakin geçmisteki en çarpici iki örnegi; Demirel ile Ecevit'tir. Halk her ikisini de kendinden bilip, benimsedigini göstermek istercesine birine "Çoban Sülü", digerine "Karaoglan" demistir. 2001 krizinde de, as ve is derdindeki kitleler Kasimpasali Erdogan'i kendinden bilmisti(!). Halklar sabirlidir. Günü geldiginde sesini çok iyi yükseltir. Ve bu halk her zaman oldugu gibi yarinlarda yine, milyonlara varan is pesindeki ogluna, kizina sahip çikacak bir yeni "KENDINDENI" bulma sagduyusunu gösterecek.
Dilerim, 31 Mart 2019 yerel seçiminde bunun ilk isiklarini görürüz.


Haber NO: 1141

Kategori: BiGazete