Yazdırma tarihi : 16.01.2025

Mustafa Kemal’in 68 yil önceki sözü

Tarih: 1.04.2004


“Eger devamli sulh isteniyorsa, kütlelerin vaziyetlerini iyilestirecek milletlerarasi tedbirler alinmalidir. Insanligin bütününün refahi, açlik ve baskinin yerine geçmelidir.” Atatürk bu sözü 1935’te söylemis. Daha ikinci Dünya Savasi henüz ortada yok. Ispanya’da uluslararasi terörün bütün acimasizligi ile 100’lerce can aldigi gün Mustafa Kemal’in bu sözünü, bir kez daha animsadim. Tipki geçen kasim ayinda Istanbul’daki aci terör olaylarinda aklima geldigi gibi.
 


Terörün yok edilmesi için mutlaka “Uluslararasi gelir dagilimi” adalet duygularini rahatlatacak bir gelisme göstermelidir. Kisa süre önce Birlesmis Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan’da, ayni konuda önemli bir çagrida bulunmus, 11 Eylül’de en üst düzeye çikan ve yillardir süren uluslararasi terörün, ülkeler ve bölgelerarasi gelir farklarinin arasindaki uçurumdan kaynaklandigini söylemisti. Kalici baris, uzun yillar sürecek böyle bir evrensel projeye baglidir.

Türkiye’de özellikle 1980’den sonra hizla düsen reel gelirler sonucu, açlik ve baskinin en çok güneydoguda belirginlestigini resmi istatistikler gösteriyor. PKK’nin asil bu nedenden dolayi 1990’larda çok güçlendigini, etnik farkliligi bu gerekçeye dayandirarak istismar ettigini herkes biliyor.

Bir süre önce, BBC’de konusan Suudi Arabistan eski Istihbarat Örgütü Baskani bir Prens, El Kaide’nin kurulurken örgütlenme nedeni olarak asil amacinin, “Açlik ve baskiyi ortadan kaldirmak” oldugunu, Bin Ladin’in kendisine söyledigini açikladi. Hatta “bu amacin, Kuran’in (Islamiyetin) asil emri” oldugunu, bunun için “önce Afganistan’da eylemelere girisme” fikrini kendisine açtigini söyleyen Suudi Prens, hakli gerekçesi nedeni ile o günlerde “Bin Ladin’i desteklediklerini” de açikladi.

Israil, o kurak ve yoksul bölgede zenginlesirken, beraberinde Filistinlileri de yok saymasa ve batidan aldigi yardim ve destek ile sagladigi ekonomik gelismeyi o topraklarda beraber yasadigi Araplarla paylasabilse idi, bölge bugün kin-kan degil, baris bölgesi olabilirdi.

Tarafsiz bir arastirma yapildiginda, bu örnekler Afrika’da, Asya’da çogaltilabilir. Yeni bir Dünya Bankasinin son günlerdeki bir arastirmasina göre, 20 en fakir ülkenin ortalama fert basina milli geliri 1960-62 yillarinda 200 Dolar iken, 2000-02’de 250 Dolara çikmis. Yani 40 yilda yalnizca 50 dolar artmis. Oysa en zengin 20 ülkede ayni süre içindeki artis ise, 24.000 dolar. Bu durum, bütün kötülükleri doguracak bir sömürüdür

Topla-Tüfekle Kurtulus Savasi kazanmis Asker Mustafa Kemal kalici barisin ancak, dünyada açligin elbirligi ile ortadan kaldirilmasina bagli oldugunu 70 yil önce söylüyor ve ondan 70 yil sonra Birlesmis Milletler Genel Sekreteri bu gün hala ayni çagriyi yapiyor. Anlasiliyor ki, geçmisin gerçegini bilmeyen küçük Devlet Adamlarinin, Kofi Annan’i duymalarini beklemek bosunadir.

Her siddet olayindan sonra “sira bize gelecek” korkusu ile bir araya gelen Batili yetkililer çözüm olarak, yalnizca daha çok askerî ve polisiye önlemleri artirmakla yetiniyor.

Fakirle paylasmayi, Zengin “ölümü-siddeti” yasamadan görse, ne iyi olurdu!


Haber NO: 115

Kategori: Vatan Gazetesi