Yazdırma tarihi : 16.01.2025

ERİŞİLMEZ GÜÇ! (Kanal İstanbul)

Tarih: 23.12.2019 10:00:28


AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan, 2007’deki sandık kazanımın
 




ı, her şeyi tek başına ve aile boyu tek elden yapabilire” çevirdi. 2010 Anayasa değişikliği ile de, bu fiilî durumunu resmileştirdi. Öylece, güçler ayırımını öngören laik demokratik parlamenter cumhuriyeti, partili cumhuriyet hükümeti (Tek Güç) sistemine dönüştürdü.

Kanal İstanbul, Kocaeli Geçişi, Yeni Hava alanı, Çanakkale Geçişi gibi gösterişli projelerin kararını tek başına alırken asıl amacı, “erişilmez güce (zirveye)” ulaşmaktı. 2015 öncesi seçmeni, bu tür büyük kararları alabilen “Erişilmez Güçte Tek (bir) Adam” imajının, etkisi ve çekimi altına almak istedi. Anımsanırsa o sıralarda, “Ben asla Vazgeçilmezim. Ben olmazsam ülke batar” anlamında azametli bir çıkış yapmıştı.

Ancak, bütün bu gibi mağrur ve hırslı “güç” gösterisine karşın, 2015 Haziran seçiminde ilk kez AKP oy yitirdi ve tek başına iktidar olamadı. Ülkenin tarihindeki en acılı ve kanlı terör olaylarından yılgınlığına düşen seçmen, yenilenen 1 Kasım 2015 seçiminde verdiği çaresiz oyla, yoluna devam edebildi. Ama artık MHP’ye dayanmak zorunda kaldı.

O seçimi izleyen yıllarda, Suriye çıkmazının ve enflasyon-işsizlik tırmanışının, partisinin düşüşünü hızlandırdığını gördüğünde, yine Tek Adamlık güç denemsiyle çözüm aradı; Genel Başkan yaptığı ve seçimle Başbakan olan A. Davutoğlu’yla başlayan ve metal yorgunluğu diyerek giriştiği parti içi kadro tasfiyesi ve değişikliklerinin durumunu kurtaracağını sandı! Dahası, 31 Mart 2019 seçimine giderken bekledi ki, “nasıl olsa dinî ve milli duyguları elinde olan yarıdan fazla seçmen O’na sahip çıkar"

Oysa halkın artık sabrı taşmıştı; Özellikle İstanbul’da “kimsin sen ya” dediği bir Genç Adamın aldığı sonuç, Tek Adam’ı tam anlamıyla allak-bullak etti. O gece parti balkonunda, “erişilmez gücünün” eridiğini görmüş olacak ki, “merak etmeyin, ilçe belediyeler bizde!” diyerek, partizanlarına moral vermeye çalıştı. Hemen ertesi sabah 1 Nisan 2019’da ise, yoluna devam için güç kaynağı olan “sandıkta” yenildiği gerçeğini kabullenmek yerine, Tek Adamlığını ispat için hırs-hiddet ve inatla 23 Haziran 2019 macerasına atıldı.

55 kat fazlasıyla yitirdiği seçim sonrası, kaç kez korkuyla “İstanbul’u kaybedersek, iktidarımızı kaybederiz” sözüne karşın, “demokrasinin sadece sandık” olmadığını yine anlamadı. Halâ da, anlamak istemiyor. İşte “kim ne derse desin ben Kanal İstanbul’u yapacağım” inat ve ısrarı, ulaştığı “Erişilmez Güç zirvesinde” kalma savaşımından başka bir şey değil.

Anımsatalım; Yakın tarih, bir yolla(!) zirveye çıkmış çok Tek Adam gördü ama sonsuza dek zirvede Kalan’ını hiç görmedi.


Haber NO: 1208

Kategori: BiGazete