|
“AÇLIK eşittir RTE” diyerek, bu savını yoksulların pazar artıklarından, çöp varillerinden yiyecek arayışının ve AK Sarayda verilen şaşaalı bir ziyafetin videosu ile belgelemiş. Bence çok etkili bir tanıtım (propaganda) olmuş! Olmuş ta, yüzde doksanıyla Sarayın yandaşı bu medyadan -halkın (seçmenin) kaçta/kaçına ulaşır- dersek? Herhalde çok, çok azına… Videonun yalnız açlık sorununu gözler önüne koyuyor olması, CHP Genel Başkanının “halkın, birincil ve yaşamsal gündeminin Aş-İş olduğunu” bildiğini gösteriyor. Ne var ki Genel Başkan, her salı grupta ve basınla yaptığı konuşmalarında “R.T.E. ile kişisel çekişme” konularını o kadar çok öne alıyor ki, halkın bu birincil (Aş-İş) sorunu gündemden düşüyor. Üstelik AK Sarayın tam istediği oluyor ve gündem, medyatik-magazinsel, düzeysiz bir hal alıyor. Örneğin, en son “Sözde Cumhurbaşkanı” yaftasının mahkemelik oluşu gibi. Başta CHP Üst Yönetimi olmak üzere, “demokrasinin sadece sandık” olmadığını bilen her demokrat, konumu ve yüreği elverdiği ölçüde doğrudan R.T. Erdoğan’ı eleştirme ve uyarma yarışında. Oysa 2001’de AKP’nin başına geçtiğinden beri R.T. Erdoğan, gündem belirlemeyi ve gerginlik yaratmayı, oy artırmanın tılsımı saydı ve tırmandırıyor. Yani, halkın (seçmenin) gerçek gündemi yerine kendi belirlediği sandık planına uygun “gündemle” seçime gitmek istiyor. Kamuoyundaki yazar-çizere bir diyeceğim yok elbette. Onlar sıcak gündeme uyabilirler. Ama yarım yüzyıldır her düzeyde sorumluluk alarak görev yaptığım Cumhuriyet Halk Partisinin, kurulduğundan beri tarihi görevinin (gündeminin), laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının yaşamını, “çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak” yani halkın (seçmenin) gerçek gündemi “Aş-İş” derdine sahip çıkmak olduğunu yaşayarak gördüm, inandım. Geçen haftaki yazımda belki kırkıncı kez yaptığım önerimi inatla yinelemek istiyorum: “AK Sarayla kişisel sözlü çatışmadan (çekişmeden) uzak durun ve videoda olduğu gibi, ısrarla ve olabildiğince yalnız halkın gerçek derdi Aş-İş gündeminin üzerine gidin”. LÜTFEN |
