Yazdırma tarihi : 16.01.2025

"Dost aci söyler" (10/4/2004)

Tarih: 10.05.2004


Bilmediklerimden ve degistim diyen eski bildiklerimden korkarim. Bu çok önemli ve dogru bir sözdür. Benim kusagim, dünyanin Sümerlerden bu yana yasadigi evrimin en hizli oldugu bir evreyi yasadi ve yasiyor. II. Dünya Savasi'ndan bugüne kadar olanlari sinema seridi gibi gözden geçiren hiçbir okumus insan bu gerçegi yadsiyamaz. Jules Verne'nin kurgu filmi "Ay'a Seyahat" gerçek olali tam 35 yil oldu. Komünizm, Leningrad'la (Petesburg), Moskova'da II. Dünya Savasi ile kök saldi. Ben Marx'in "Kapital" ini okudugumda dünyaya baska gözle bakmayi ögrenmemin gururunu yasamistim.
 


Bugün üniversiteli genç artik, Marx'i, Lenin'i okumayi birakin, adlarini bile duymuyor. Babam mezarindan bir saatligine geri gelse, Bin Ladin'in kosullandirdigi gençlerin New York Ticaret Merkezi'ni yerle bir ettigini, Pentagon'un cümle kapisina uçakla girdigini duysa ve sonrasinda bugünkü Bagdat'i televizyonda izlese "iyi ki yasamiyorum" derdi. Son 10 yilda, bu büyük degisimin Türkiye'deki rüzgâri, Avrupa'da ve Ortadogu'da olanlardan çok daha sert ve hizli esti, hizlanarak da esiyor.

CHP yeniden açilinca genç arkadaslarla geçmisine ve kurucusu Atatürk'e yakisir bir slogan üretmistik, "CHP, Degisimin Gücü." Ancak, bugün artik halkin, özellikle genç kusaklarin indinde CHP, birakin degisimin gücü olmayi, degisimin önünde tam bir engel görünümündedir. Bu görünüm, partinin Genel Baskani' nin takindigi tutum ve halkla inatlasmasinin sonucudur. Bugün ülkemizin yas ortalamasi 27'dir. Bu genç ve hizli degisen nüfusun önünde tam 30 yildir iki sey bir türlü degismiyor. "Ecevit ve Baykal'in CHP'ye, Sosyal Demokrasiye hükmetme sevdalari."

Bana göre bu gözlemlerimden su sonuç çikiyor; toplumun evrimi ile bireyin degisimi ayri seylerdir. Toplum, sosyolojik bir olgu ve teknolojiye dayali olarak hizli deviniyor. Birey, tekil ve bencildir. Genleri ile düsünüyor ve o dürtülerle eyleme geçiyor. Bireyin dogasinda tutuculuk ve duraganlik var. Üstelik belli bir yastan sonra degisime karsi bütün gücü ile direniyor. Aile içinde her kültürde, her dinde ve her cografyada yasanan kusak çeliskisi gibi.

Deniz Baykal, her kurultayda ben artik degistim diye ise basladi. Ve her yeni baslangiçta da halkin önüne yeni bir kadro ve söylem sundu. Ben bunu yaparken içtenlikli olduguna da inananlardanim. Çevresini ve siyasal hedef ve amaçlarini degistirerek, toplumun degisim talebine yanit vermek istedi. Buna karsin her seferinde kimseye yaranamadi ve hep daha çok kaybetti. Çünkü toplumun ondan istedigi "Genel Baskanligi birakmasi" idi.

O bunu asla kabullenmedi. Çünkü, bireyin karakteri ve imaji toplumda bir kez belirginlesti mi, bu durumun kisi için kalici olduguna Baykal bir türlü inanmadi.

1999'da CHP barajin altina düsünce partinin Genel Baskani olarak, kendisinin degil halkin yanildigini söyledi. Bir gün olsun, "Ben haksizim" demedi, diyemedi. Yeniden döndügünde, Sinan Aygün denen kisi "Sen hakliymissin" dedi diye, bu sözü halka karsi 2004 yerel seçimlerinde propaganda slogani haline getirtti. Otobüslerin ve pankartlarin üzerinde "Sen Hep Hakli Çiktin" yazildi. Yani, Halk Haksiz, Baykal Hakliydi!

Sonuçta toplum hizli degisirken, ona uyum saglayamayan birey, (CHP'de Baykal) "Ben degismedim, degismem" demeyi sürdürüyor. Dost aci söyler. Ben de diyorum ki, "Sen haksizsin."


Haber NO: 136

Kategori: Vatan Gazetesi