Demirel 7 yili doldururken, AB üyeligi içinde olsa Türkiye’nin demokratiklesme konusunda önemli yol aldigi bir gerçektir. Son yillarda birkaç tereddüt disinda askerlerinde çagdaslasma yolunda AB’ni önemli ve ciddi bir asama olarak benimsedigi söylenebilir. O ortamda, asiri Bagnaz ve Islami Cumhuriyete dönük olmayan bir sivilin Çankaya’ya seçilmesinden derin devletin rahatsizlik duymayacagi açikça görüldü.
Dolayisiyla, 9. Cumhurbaskani seçilirken Türkiye’de ilk kez asker kökenli bir isim konu bile edilmedi. Son koalisyondaki hiçbir partinin kendi adayini seçtiremeyecegi de açikça belli idi. Ona ragmen Mesut Yilmaz, Demirel’i engellerse siranin kendisine gelecegi hayaline kapildi. Bu nedenle, en deneyimli ve ülke için o zor dönemde çok yararli olacak tek isim olan Demirel seçilemedi. Ecevit siyasal yasaminin en dogru tespitlerinden birini yapmisti. Onu önerirken biliyordu ki, partilerden Demirel kadar birikimli ve tarafsiz ve 824 Rakamli Tepenin gerektirdigi büyük riski ve cesareti tasiyan sivil baska bir kisiyi çikarmak mümkün degildi.
Bürokrasinden, yargidan, üniversiteden….. bulunacak aday kim olursa olsun, yillardir edindigi aliskanliklarini asabilmesi çok zordu. 1923’den beri ya Asker yada Politikaci Cumhurbaskani görmüstü Çankaya.
TBMM’de seçim, anayasanin öngördügü süre için yapildiginda, Ecevit önemli bir ülke sorununu çözdügünü sandi. Ancak, gerçekte çok kötü giden özellikle ekonomik sorunlar 2000’in sonbaharinda ciddi bir krize dönüstü. O kriz koalisyonu sanki bombalamis oldu. Subat Krizi, kendi seçtigi Cumhurbaskani ile hükümetin arasinda Ecevit’in sözü ile geçmiste esi görülmemis bir olay olarak patlak verdi ve Türkiye tam bir kaosa girdi.
Kasim 2000 krizi, arkasindan Subat 2001 krizi bunlar hep Çankaya’nin olaylari kavrayamamasindan kaynaklandi ve olaylar karsisinda izlenen kaçis politikasi yüzünden de kartopu gibi büyüyerek gelisti. 11 Eylül, Afganistan, Kibris, AB’ligi ve Irak. Bunlar karsisinda, Çankaya’nin tutumu içine kapanarak, çözümden uzak durarak sorunlari kendiligine birakmak oldu.
Elbette Cumhurbaskani Baris Dernegi Üyesi, Insan Haklari Sözcüsü, Demokrasi ve Hukuk Devleti gözcüsü anlayisi ile yurttasin sevgisini kazandi. Dürüst kimlige hasret halkin saygisini kazanmak arzusu, kirmizi isikta geçmeyerek tatmin olma hevesi gibi bireysel nitelikler Çankaya’ya hakim oldu.
Bugün 12 Agustos, Çankaya’da Irak’a asker gönderme zirvesi yapiliyor. Bu toplantiya giderken silahli kuvvetler adina yaptigi basin söylesisinde, Genel Kurmay Ikinci Baskani Or. Gen. Yasar Büyükanit diyor ki,
“Mümkün olmayacak kararlari beklerseniz yanlis karar verirsiniz.”
1. ve 2. Tezkerelerden önce susan Silahli Kuvvetler, bu kez Cumhurbaskani’ni yanlis yapmasin diye sanki uyarmak istiyor!...
Devletin Tepesinde olur böyle seyler, fikir ayriligi deyip üzerinde durulmaz mi dersiniz!
|