Yazdırma tarihi : 15.01.2025

Uzun ince yolun neresindeyiz!

Tarih: 7.09.2004


“Avrupalilar, yakin gelecekte her bakimdan kendilerini asacak olan kalkinmis ve gelismis 70 milyonluk Müslüman bir Türkiye’yi aralarina almaktan korkuyorlar!”
 


30 Agustos 2004— Aralik ayi yaklastikça iki taraf ta, durumunu güçlendirmek için her yola basvuruyor. Türkiye, Avrupa Birliginden (AB) “müzakere tarihi” almak için, özellikle Avrupa’nin politik çevrelerinde diplomatik girisimlerini artirdi. Içeride de gece-gündüz dersini çalisiyor. Hükümet her soruya yanit vermek ve eksik birakmamak için, “ne gerekiyorsa yapma” çabasinda gözüküyor. Meclisin, tatilini keserek ceza yasasi degisikligi için açilmasi, bu çaliskanligin isaretidir.

Ecevit’in son koalisyon hükümetinin de, iki yil önce karar tarihi yaklastikça ayni telas ve heyecani gösterdigi animsanir. O üçlü koalisyon da MHP’nin engellemelerine karsin, uyum yasalarinin bir çogunu meclisten geçirmisti. Ancak, bilindigi gibi beklenen sonuç alinamamisti.
Avrupa tarafinda ise, yeni göreve gelen komiserin yaptigi açiklamalarda, olumsuz izlenim vermeme niyeti seziliyor! Kamuoyunda, 6 Ekimde açiklanacak “Degerlendirme Raporunun” Kibris’ta “hayir” diyen Rumlara kizan(!) ve “evet” diyen Türklere yakinlik duyan(!), AB’nin genislemeden sorumlu eski komiseri Günter Verheugen tarafindan hazirlandigi ve dolaysi ile Raporun Türkiye’nin lehine olacagi havasi yayilmaktadir.
Basta Fransa olmak üzere birçok eski ve yeni üyenin Türkiye hakkinda bilinen nedenlerden olumsuz tutumlarini sürdürdükleri, ancak bunun sinsice ve dolayli yollardan yürütüldügü gözlerden kaçmiyor.
Simdi, son günlerde haberlere giren ve dikkatleri çekmek için bütün kanal ve gazetelerde basliklara çikarilan su konuyu irdelemek gerekir.
“Haydi Kizlar Okula” kampanyasi hakkinda bilgi almak için Istanbul’a gelen Birlesmis Milletler çocuk fonu UNICEF’in Baskan Yardimcisi Karin Sham Poo, su anda okula gitmeyen 600 bin kiz çocugu oldugunu, 2005 sonunda 300 bin kiz çocugunu okula göndermeyi hedeflediklerini söyledi. Sham Poo, aksi takdirde bu konunun Türkiye’nin AB’ye kabulünü etkileyebilecek büyük bir dezavantaj oldugunu belirtti. UNICEF’in arastirmalarina göre Türkiye’nin, okula giden kiz çocuklarinin sayisi bakimindan Iran ve Suriye’den bile geride oldugu ortaya çikti.
UNICEF Baskan Yardimcisi Türkiye’de okullasma oranlarinda kadin ve erkekler arasinda bir uçurum oldugunu ve bu uçurumun Türkiye’nin Avrupa Birligi’ne kabulünde problem olabilecegini de vurguladi.”
Cumhuriyet ile birlikte Egitim konusunda Emek, Kaynak ve Zaman bakimindan Türkiye’nin harcadigi ve katlandigi özveri, gelismekte olan hiçbir ülkede yoktur. Üstelik egitimin çagdas, laik niteligi göz önüne alindiginda, Iran ile Suriye ile karsilastirilmasi tam bir anlamsizliktir. Islami Cumhuriyetlerdeki okullasmayi, hele kiz çocuklarinin okullasmasini örnek alarak Türkiye’yi elestirmek tümüyle bir kasittir. Haberin sonunda, sopa gösterir gibi Avrupa Birligi iliskisini animsatanlar amaçlarini açiga vurmaktalar.
AB’nin Aralikta verecegi karar, aslinda Politik bir karardir. Uyum yasalari, kadin erkek esitligi, kiz çocuklarin okullasma konusu, güneydoguda bitmeyen insan haklari ve ana dili elestirileri ve benzeri konular, yillardir biri bittikçe, yenileri çikarilan sözde engellerdir.
Basta Fransa, Almanya, Ingiltere gibi büyük Avrupalilar, gelecekte her bakimdan kendilerini asacak olan kalkinmis ve gelismis 100 milyonluk Müslüman bir Türkiye’yi aralarina almaktan korkuyorlar.


Haber NO: 188

Kategori: NTVMSNBC