Yazdırma tarihi : 24.01.2025

Tarihi müzeye yakismayan fotograf (31/07/2004)

Tarih: 7.09.2004


Dervis'i 1973'de kurulan 1. Ecevit Hükümeti'ne katkisi olur diye "çok genç ama çok büyük iktisatçi" diye getirildiginde tanimistim. Cumhuriyet tarihinin en ciddi ekonomik krizinden ülkeyi kurtarmak için bakan yaptigi gün, Basbakanlik'taki tanitim toplantisinda Ecevit de Dervis'i çok övmüstü. IMF ve Dünya Bankasi'nin Dervis'e duydugu güven ve Ecevit'in her seyi göze alarak izledigi politika ile beklenenden daha kisa sürede bunalimdan çikis yolu aralanmis oldu. Isler biraz düze çikar çikmaz MHP kanadi, anlasilmaz yanlisliklarla bir erken seçimi ülkenin önüne getirdi. Öyle bir bunalimdan çikarken alinan önlemlerin hemen tümü, genis halk kesimini olumsuz etkilemisti. Issizlik ve gelir dagilimindaki esitsizlik daha da artmisti. Dogal olarak fatura basta Ecevit ve koalisyona çikti, dolayisiyla o partiler de tasfiye oldu.
 


Bugün oldugu gibi o zaman da toplum Baykal'i istemedigi için seçimlerde CHP ancak yüzde 19 oy alinca, hiçbir birikimi olmayan ve devlet yönetimini, belediye yönetmekle karistiran Tayyip Erdogan, memleketi yani TBMM'yi ele geçirdi. O seçime giderken DSP'li "Dervis-Cem-Özkan" üçlüsü gelen firtinayi görerek yeni bir olusum yapmak istediler. Bundan en çok Baykal rahatsiz oldu ve çareyi Dervis'i ayartmakta aradi ve basardi. Iste o günlerde, 1973'den sonra bir kez daha Kemal Dervis'le bir araya geldim. Henüz Yeni Türkiye Partisi kurulmamisti. O günlerde Dervis'in arkasinda çok güçlü bir kamuoyu destegi vardi. Seçimden önce, 2002 Mayis ayinda Baykal'a, "Uygun bir zamanda genel baskanligi Kemal Dervis'e birakmasini" öneren bir mektup yazmistim. Söze baslarken, Dervis'e sunu söyledim: "Bak arkadas ben erken basladigim bu siyasette 30 yil sonra bir tek sey gördüm, 1972'den bugüne kadar sosyal demokratlarin gündemini iki kisi mesgul ediyor, Ecevit ve Baykal. 30 yildir her gün Ecevit ve Baykal'la yatiyoruz, onlarla kalkiyoruz. Genis halk kesimi ikisini de defterden sildi ancak biz sosyal demokrat siyaseti, onlarin elinden kurtaramiyoruz" dedim. Dervis'in sasirarak bana, "Deniz Bey'le araniz yok mu?" dediginde ne demek istedigimi anlatamadigimi üzülerek görmüstüm.

Hafta basi bir gazetede Baykal'in Dervis ile ilgili agir sözleri gözümde Dervis'i hiç küçültmedi. Otuz yildir tanidigim ve saydigim Baykal'in, "rüyamda görsem inanamayacagim" o sözleri söylemesine ve öyle bir tutum sergilemesine tarifsiz sekilde üzüldüm ve onun adina utandim. Bir seferinde kesintisiz 6 saat, sonrasinda ise günlerce ugrasarak, "alâ-valâ" ile CHP'ye aldigi ve hatta o nedenle Ismail Cem ve arkadaslarinin gemisini daha yola çikmadan batirdigi ve o sayede yüzde 19 gibi önemli bir oy aldigi halde Baykal'in Dervis'i bu denli kirmaya, dökmeye, asagilamaya ve kötülemeye hiç hakki olmamasi gerekirdi. Kemal Dervis'i rastlanti olur da bir kez daha görürsem, "Bak arkadas, Türkiye solunu Baykal 32 yildir mesgul etmeyi hâlâ sürdürüyor" diyecegim.


Haber NO: 195

Kategori: Vatan Gazetesi