Yazdırma tarihi : 15.01.2025

‘Zina’ kimin umurunda!

Tarih: 15.09.2004


Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaskani olmak varken Tayyip Erdogan’in, Erbakan Hoca’nin mirasi diye, ‘Islami Cumhuriyet Sevdasinin’ yolunda kaybolup gitmeyecek kadar sagduyulu oldugunu düsünmek gerekir! 14 Eylül 2004— Temel egitimde 15 milyon çocuk 2004-2005 egitim yilina basladi. Birlesmis Milletlerin (BM) istatistiklerine göre, Avrupa’daki 42 ülkeden, 33’ünün toplam nüfusu 15 milyonun altindadir, yine bizim temel egitim çagindaki 7-15 yas nüfusumuz, Ortadogu’daki 17 ülkenin yarisindan çogu olan 9 ülkenin toplam nüfusundan fazladir. BM’lerin dinamik izleme yöntemlerine göre günlük tahmin edilen toplam Türkiye nüfusu da, 10 Eylül 2004 günü 72 milyon 362 bindir.
 


Dün, Avrupa Parlamentosu’nun önde gelen üyelerinden birisi, aynen sunu söyledi: “Bu büyüklügü ile Türkiye Avrupa’ya alinamaz.” Bu üyenin sözlerinin arkasinda Türkiye’nin ekonomisinin gücü ya da yetismis insan kaynaklari degil, yalnizca “Büyük Nüfusu” yatiyor. Daha önce de Fransa Cumhurbaskani Chiraq, “Kendisinin hiç bir kaygisinin olmadigini ancak, Fransiz halkinin, yakin gelecekte 100 milyonu bulacak nüfusu ile Türkiye’nin Avrupa’da baskin bir konum alacagi korkusunu yasadigini” açikça söylemisti.
Avrupa’da bunlar söylene dursun, son günlerde gelisen ziyaretlerden ve AB temsilcilerinin, komiserlerin, hatta Ingiliz ve Alman Disisleri Bakanlarinin söylemlerinden, Türkiye’de hemen herkeste, Aralik’ta müzakere tarihinin kosulsuz olarak çikacagi ve 1 Aralik’ta müzakerelerin baslayacagi gibi bir “oldu-bitti” rüzgâri esiyor.
Tam bu rüzgâr eserken, AKP’nin bu “zina” isine Verheugen bile akil erdiremedi! “Sanki saka yapar gibi” diyen Baskomser, “Yüzüp yüzüp kiyisina gelmisken zinanin ortaya atilmasi sanki Avrupa’daki Türkiye karsitlarinin elini güçlendirmek kasti ile yapilmis” diyerek, sözde kaygilarini dile getirdi. Türkiye’de de, basindan beri siyasal kökeni yüzünden, AB konusundaki içtenligine inanmayan çevreler de, hakli olarak Basbakan Erdogan’i bu konuda da “takiyye” yapmakla suçluyorlar.
Öyle gözüküyor ki, ayni YÖK ve Imam-Hatipliler konusunda oldugu gibi Tayyip Bey son anda zina konusunu da askiya alacak ve sonra da dönüp tabanina,”Toplumsal uzlasma saglayamadik, zinanin suç sayilmasina kadinlarimiz bile sahip çikmadilar” deyiverecek! Böylece, hem seçmen tabaninda önceki savlarinin izleyicisi parti baskani hem de kamuoyunda uzlasmaci ve sorumlu Basbakan izlenimi vermis olacak.
Kastamonu’da madencilerin tabutunu tasirken, Cumhurbaskani Sezer’in annesinin Afyon’da salindan tutarken, Trabzon’da milli maçi izlerken oldugu gibi, Basbakan hergün Anadolu insaninin degerlerine ve duyarliliklarina içten bir özen gösteriyor. Yillardir Avrupa Birligi’ne girmek için her ödevini yapan ve artik dönülmez bir yolda olan Türkiye’nin, Cumhurbaskani olmak varken, Rizeli zeki bir halk çocugu olan Tayyip Erdogan’in, Erbakan Hoca’nin “saka” diye baslattigi ve birilerine miras biraktigi, “Islami Cumhuriyet Hayalinin” arkasinda, kaybolup gitmeyecek kadar sagduyulu oldugunu, düsünmek gerekir!


Haber NO: 204

Kategori: NTVMSNBC