|
Bir Ingiliz dergisinin yaptigi arastirmaya göre, eger 2 Kasim 2004 günü yapilacak seçimlerde yalniz Amerikan halki degil de, bati dünyasi ülkelerinin halklari seçime katilsa, Baskan Bush seçimi büyük farkla kaybedermis!
Bu demektir ki, özellikle 11 Eylül sonrasi Beyaz Saray’in Afganistan’dan baslayarak, yeniden bir savas alani haline getirmis olmasi karsisinda, dünyanin ‘ortak akli’ tek suçlu ve neden olarak Baskan Bush’u algiliyor. Öyleyse neden Amerikan halki, dünyanin gördügü bu gerçegi göremiyor sorusunun bir yaniti olmalidir!
Türkiye’de de son yillarda herkesin gördügü gerçek, kitleleri Medya’nin istedigi gibi yönlendirebildigidir. Bugün yalniz Amerika’da degil, hemen tüm dünyadaki bu Medya gerçeginin, en etkili ve yetkilisi de elbette yine Amerikan Medyasidir.
Hemen her kitada, basta televizyonlar ve ileri teknolojik yayin merkezleri, çogunlukla basta ABD’li silah sanayileri olmak üzere is ve sermaye çevrelerinin elindedir. Bizde bile son on yildir ayni gerçek bilinmektedir. Basinin önde gelen ve erdemli isimleri, bu konuda onurlu bir kavga sürdürmekteler. Ancak televizyon ekranlarina yansiyan ve gazetelerin birinci sayfalarinda boyali olarak verilenler, genis halk kesimini arkasindan rahatlikla sürüklemektedir. Özellikle Irak’in isgali ile bütün uluslari içine çeken ‘Savasan Dünya’ dolayisi ile uluslar, her gün can derdi ve yarinin korkusu ile uyanir oldular!
Türkiye bu kez Aralik ayinda Avrupa Birligi liderlerinden ‘Müzakere Tarihi’ alir ve 15 yil sonra da olsa, Avrupali bir ülke olmanin yolunu açarsa, nedeni zina ya da insan haklari ya da ekonomik firsatlar gibi gerekçelerden önce, Avrupa’nin Islam Dünyasi ile gittikçe kopan iliskisinin, sonunda Bin Ladin’in istedigi boyutta bir “Cihat”a dönüsmesinin önüne, tek laik Müslüman ülke olan Türkiye’yi koyabilme olanagidir. Sözü edilen o, ‘kültür çatismasinin önlenmesi’ anlayisi hem Türkiye hem Avrupa ve hem de diger Dünya için belki de bir baris yolu firsatidir. Ancak bu yolda, altmis yil önce Ingilizlerin yani Avrupa’nin tohumlarini attigi Filistin-Israil sorunu çözülmedikçe, yalniz Türkiye’yi aralarina almakla büyük çatismanin bitmeyecegini, önce Avrupali liderlerin görmesi gerekir.
Amerikali Müslümanlar geçen seçim oy verdikler Bush’a, 2 Kasim seçimlerinde oy vermeyeceklerini açikladilar. Çünkü eski Baskan Clinton’un adil ve esitlik iliskisi içinde davranarak çözmeye çalistigi Filistin-Israil sorununu, Israil yanli tutumu ile içinden çikilamaz duruma sokmasi, ABD’ye ve Baskan Bush’a karsi basta Araplar, tüm Müslüman Dünyanin yogun tepkisini yaratti.
Birlesmis Milletlerin son Genel Kurul konusmasinda Genel Sekreter Kofi Annan, o Ingiliz dergisinin yaptigi arastirmanin verdigi sonuçlari dogrularcasina ve herkesin anlayacagi bir dille “Baskan Bush yeniden seçilirse, dünya asla barisa kavusamaz” demekten çekinmedi.
Yazar Soli’nin su satirlari çok önem tasiyor: “Irak’in normallesmesi ve isgalin bitmesi tüm dünya açisindan neredeyse hayati oldugu için, ABD’de Kasim ayinda yapilacak seçimler hemen her ülkenin kaderini etkileyecek”.
Özellikle son günlerde sergiledigi tutuma bakarak, 2 Kasim’da yapilacak Amerikan seçimlerini Demokrat Aday John Kerry kazanirsa, Birlesmis Milletler ve Avrupa’dan baslayarak dünya ile ABD’nin, yeniden karsilikli güven ve akil birligi iliskisinin onarilmasi ve “yeni bir dünya düzeni” kurma çabalarinin kolaylasmasi firsatini yaratabilecegi beklenebilir. |
