|
Görülüyor ki, o mesin topun arkasindan daha çok yillar, yalniz 22 enayi degil hepimiz, milyarlarca insan kosar dururuz!
30 Eylül 2004— “Top sizce nedir?” Besiktas’in Ankaraspor’a 3-2 yenildigi maçin öncesinde, Inönü Stadyumu’nun önünde, maça gelen seyircilere bu soruyu soran genç gazetecinin yüzü, simdi bile, o anki canliligi ile gözümün önünde! En güzel yaniti genç bir kiz verdi: “Bir yuvarlak nesne, arkasindan 22 enayi kosuyor” deyince güzel kiz, yanindaki tüm genç oglanlar onu alkisladi.
|
Oysa maçin sonunda baslayan ve Türkiye’yi kaplayan “Del Bosque kalsin mi gitsin mi” tartismasi 22 enayiden nerde ise 10 milyon akilli boyutunu geçti! Çünkü, olay ne yalniz top, ne de spor konusu artik. Türkiye’de de dünyanin her yerinde oldugu gibi futbol ekonomik, sosyal ve hatta bazen siyasal bir olgu oldu. Iki yil önce Diyarbakirspor’un Süper Lig’den düsmemesi için Ankara’nin Futbol Federasyonu’na ricaci oldugu animsanir. 100. yilindan ötürü Besiktas’in oldugu gibi, bu yil da Galatasaray’in sampiyon olmasi için etkili ve yetkili çevrelerin simdiden gerekli(!) önlemleri aldirdigi dedikodusu yaygin.
Dün, Fenerbahçe ile oynayacagi Sampiyonlar Ligi maçi dolayisi ile BBC’nin sabah haberlerindeki ilk konu, Manchester United kulübünün mali açidan durumunun hizla bozulmakta oldugu idi. Komünizmin çökmesinden sonra Rusya’da türeyen yeni genç zenginlerden yukos petrol sirketi sahibi Mikhail Kodorovski, iki yil önce Ingiltere’nin önemli futbol kulüplerinden Chealsa’yi 220 milyon sterline satin aldi. Her hafta maçlarda güzel esi ile Ingilizleri kiskandirircasina seref tribününden takiminin maçlarini izlerken televizyonlarinda onu gören Rus gençlerinin, “Neden bende orada olmayayim” dedigini Moskova’da yapilan anketler ortaya koydu.
New York basta Amerika’nin büyük metropol kentlerine eskiden Italyan, sonralari Çin kökenli oldugu bilinen mafya babalarinin yerini, son yillarda Ruslarin aldigi yazilip çiziliyor. Bunlarin daha çok spor dünyasindan gelenler oldugunu belirten polis kaynakli haberleri ben okudum.
Besiktas’in geçen sezon önde gelen spor adamlarindan birisinin Çakici’nin yurt disina kaçisini saglayan islemlerde payi olduguna hemen herkes inandi! O yüzden gelisen kamuoyu tartismalarinin Klüp Baskani Serdar Bilgili’nin istifasina kadar uzandigi tartismali da olsa bir gerçek.
Galatasaray’in yeni stad projesi dolayisi ile, kamunun arazisinin taraftarlik ugruna hukuka aykiri sekilde tahsis edildigi savi ile iki büyük gazetemizin genel yayin yönetmeni yazarlarimiz birbirlerine girdiler!
Dünyanin en büyük futbol takimi Real Madrid’den gelmis ve en kariyerli futbol adami da olsa Del Bosque artik Besiktas’ta kalamaz. Her aksam televizyonlarda sözü çok geçen spor yazarlarina bakilirsa, onun pili çoktan çekilmis. Zaten basladigindan beri Ispanya liginde maçlarini kaybeden Real’in, o yüzden istifa eden teknik direktörü Camacho’nun yerine geri çagrildigi için, Del Bosque’nin yeri de hazir. Gönderen razi, giden razi, alan razi, Besiktas için geçen yil giden teknik direktör Lucescu gibi bir sorun olmadan herkes yoluna devam eder. “Bu Besiktas yoluna girer mi ?”, çogunluga göre bu sezon olanaksiz. Çünkü, asil sorun Del Bosque ile ilgili degil!
Dostum Celal Dogan’a, Ankara’da Gençlerbirligi karsisinda izledigim Diyarbakirspor’un geçen hafta Gaziantep’te sürpriz yapabilecegini söyledigimde, “Futbolda diger sanayilere benzer, ne kadar paran varsa ligde yerin ona göre olur, ben yerimden memnunum, bu para ile 4.’lük veya 5.’lik bana yeter, yukarisi olmaz ” demisti.
Görülüyor ki, o mesin topun arkasindan daha çok yillar, yalniz 22 enayi degil hepimiz, milyarlarca insan kosar dururuz! Olsun, günümüzdeki politikacilarin arkasindan kosmaktan daha saygidegerdir. |