|
Celal Dogan, Evren Pasa’nin Demirel ile beraber Zincirbozan’a gönderdigi cezali politikacilar arasinda idi. O Celal Dogan, 12 Eylül darbesinin siddetine ugramis genç solcu kardeslerinin adalet önünde haklarini ararken, çok basarili bir hukukçu oldugunu da göstermisti.
Tayyip Erdogan’in deneyimsiz bir politikaci olmasina karsin, çok kisa süre de Basbakan olabilmesinin nedenlerinin basinda, Istanbul Belediye Baskanligi’ndaki sözde ve abartilmis basarisi vardir.
Oysa, Celal Dogan uzun yillar yaptigi çalismalar ile Gaziantep Belediye Baskani olarak somut ve basarili bir Yerel Yönetim Önderligi ortaya koydu. Ancak, Celal Dogan toplumsal degerlendirmelere bakildiginda, ortaya koydugu sportif basarisi ile hem Türkiye’de hem de Avrupa’da, Gaziantepspor’u tanitan en basarili kulüp baskani olarak, daha çok ün yapti.
Planlamanin basladigi ilk yillarda Türkiye’nin kalkinmasi için her seyden önce “insan kaynagini zenginlestirmek” bir hedef olarak öne çikarilmisti. Yeni bir bölüm kurulmus ve yurtdisindan gelen bilim adamlarinin yönetiminde genis bir çalisma baslatilmisti. Bölümün adi “Toplum Kalkinmasi” idi. Asil amaci da “toplum önderleri (liderleri)” yaratmak ve yetistirmekti.
Dün bir gazetede ünlü ekonomist Arie de Geus Istanbul III. Sanayi Kongresi’nde, “Kapitalist dönem bitti, simdi kritik faktör Insan” diyor. Yani günümüzde lider, yöneten, üreten, verimli olan artik, “Patron” degil, “Yetenekli Insan”dir. Yalnizca Kapitalizm’in sirketleri için degil, parlamenter sisteminin temel unsuru olan siyasal partilerimiz içinde bu tümüyle geçerlidir.
Ancak gelismekte olan ülkelerde belli bir sermaye kesiminin bencil yararlari için “yagladiklari mevkii sahibi kisilerin” kendilerini bir süre olsun yutturduklari da hala bir gerçektir. Belki de bu yüzden Tayyip Erdogan, “liderlik” açisindan görüntüde Baykal’dan daha politik bir fotograf gösteriyor!
Adana’da “Yerel Yönetimler ile Sivil Toplum Örgütlerinin Entegrasyonu” konulu toplantida Gaziantep’te uygulanan “Marka Sehir” modelinin gelismekte olan illerde de uygulanabilecegini belirten Dogan, söz konusu modelle ilgili olarak su önerilerde bulunmus. “Çevre hukuku ön planda olmali, tüketici haklari korunmali, ulasim problemleri çözülmeli, firsat düskünlügü önlenmeli, kamuoyu seffaf ve açik olmali son olarak da kentte hosgörü ve demokratiklesme saglanilmalidir” demis.
Birlikte çalisarak, üreterek kendi içinden çikardigi liderleri ve akil ve yorum gücü ile yükselebilen önder kimlikleri artik her alanda sikça görmeye basladik. Seffaflik ve saydamlik arttikça, “yalanci pehlivanlar” yerlerini genç yeni önderlere birakmak zorunda kalacaklar. |
