Yazdırma tarihi : 15.01.2025

Kayit disi ve kara para

Tarih: 17.11.2004


Kayitsiz gelir ve kara para, kurnaz hesap oyunlari ile bilgisayarlarin karsisinda paradan para kazanmanin, yani asil sorunun kaynaklaridir.
17 Kasim 2004— Eski Hazinecilerden dostum Cengiz Alper, geçen hafta içinde bes bankamizin Avrupa bankalarindan sendikasyon kredileri almasini, “17 Aralik kararinin olumlu olacaginin ilk isaretleridir diye” yorumladi. Yani deneyimli dostum, müzakere karari öncesi o çevreler, en üst düzey Avrupalilardan yeterli isaret almasalar, bu imzalari atmazlardi demek istiyor.


 


Avrupa Birligi ile iliskilerinde Türkiye’nin, asil konusu ve sorunu temelde ‘ekonomiktir’. Ancak, uluslararasi terörün altinda kültürler arasi çatisma yattigi için, Avrupali liderler güvenlik açisindan, son dönemde konuya daha çok politik bakmaya zorlandilar. Onlarin tersine, günlük yasami “As-Is” olan halklarin, Türkiye gibi büyük ve ekonomik açidan oldukça sorunlu olan bir ülkeyi içlerinde görmek istememesi de açik bir gerçek.
Daha dün açiklanan bir anketin sonuçlari, Macarlarin baslar baslamaz sanki Türkler islerini ellerinden alacakmis korkusunu yasadiklarini ve o yüzden müzakerelerin baslamasina, karsi oldugunu göstermektedir.
Bu nedenle karari verecek olan Fransa, Almanya ve Ingiltere gibi büyük ülkelerin Devlet ve Hükümet Baskanlari ile halklari arasinda büyük bir çeliski var. Chirac’in hemen her gün “Müzakerelerin baslamasi, Türkiye’nin üye olacagini göstermez, en az 10-15 yil alacak olan müzakereler yolun bir yerinde kesilebilir” diyerek, Fransiz halkini yatistirma gayreti bosuna degildir.
Cengiz Alper, engin deneyimi ile, olumsuz bir karar çikmasi halinde Türk ekonomisinin, özellikle mali çevrelerin karsilasacagi olasi bir krizi, Avrupali bankalarin çok iyi göreceklerini bilerek, “Karar olumlu çikacak, çünkü Avrupa mali çevreleri gerekli garantiyi almislar” diyebiliyor.
Öte yandan, ekonomik gelismelerin göstergeleri de bir süredir olumlu seyretmektedir. Örnegin, sanayi üretimindeki artislar ve dolayisiyla bu yil beklenen kalkinma hizi artisi yillardan sonra reel ekonominin göreceli de olsa rayina oturdugunu göstermektedir. Merkez Bankasi’nin döviz rezervleri, son on yilin en yüksek düzeyindedir. Bunlar, ekonominin yapisal olarak kalici ve sürdürülebilir bir gelisme içinde oldugunu dogrulayan verilerdir.
Öyleyse, bazi mali çevrelerin piyasalarin krize dogru gittigi söylentisinin altinda ne yatiyor olabilir! Istanbul Borsasi’nin son haftaki düsüsünün, 17 Aralik’la ilgisi olamaz. Aylardir tartisilan Dis Ticaret açiginin, para piyasasindaki bu dalgalanmayi tetikledigi de söylenemez.
Demek ki, özellikle bilim çevrelerinin “Türkiye büyük ölçeklerde oldugu bilinen ‘kayit disi ekonomiyi’ ve ‘kara para’ gerçegini çözmeden kalici bir istikrari saglayamaz” savi bir gerçegi yansitiyor. Bu konuda son günlerde kamuoyunun gözü önünde olanlara bakildiginda, Adalet Bakani’nin “Canim pahasina da olsa yolsuzlukla savasacagim” gibi sözlerinin, popülist nutuktan öte hiçbir önemi olmadigi anlasiliyor.
Yolsuzlukla mücadele için, asil “bu iki sorun”un üzerine gidilmesinin önemi çok açiktir. Zaten yolsuzlugun anlami, açik hesapta, bankada, kasada olan degerlerin hukuk disi yollarla haksiz ellere geçmesidir. Kayitsiz gelir ve kara para, kurnaz hesap oyunlari ile bilgisayarlarin karsisinda paradan para kazanmanin, yani asil sorunun kaynaklaridir.


Haber NO: 242

Kategori: NTVMSNBC