Yazdırma tarihi : 15.01.2025

Esirgenmeyen CHP (15/01/2005)

Tarih: 12.03.2005 15:23:54


Yüksek Disiplin Kurulu, Sarigülü atsa idi, Genel Baskan'in sergiledigi ve CHP'yi halk katinda belki de tümüyle bitirecek bu manzara yasanir miydi? Saçma sapan komplo senaryolarini ortaya atarak yurttasin ve partililerin kafasini karistiranlar, lider bile olsalar, arük saygideger ve güvenilir olmaktan çikiyorlar. Yillardir oldugu gibi bu kez de yasanan, partinin basindakilerin, örgüt denilen sözde seçilmis (gerçekte atanmis) ve ilkesiz bir bölüm delegasyona dayanarak yerlerinde kalma kavgasidir.
 


* Birlesmis Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan uzun süredir etik degerlerini koruyabilmis ve güvenilir kisiligi ile görevini sürdüren uluslararasi bir politikacidir. Oglunun is iliskilerinde gücünü kullandigi savi ile Kofi Annan, ABD tarafindan suçlanmaktadir. Çünkü, Irak konusundaki tutumu yüzünden Genel Sekreter Beyaz Saray'in isine gelmemektedir.

Bunlan niye yazdim; çünkü açik toplumlarda yani seçimle gelen politikacilarla yönetilen ülkelerde ortak bir tartisma konusu vardir: Hemen her ülkede kitlelerin indinde politikaci, "haksiz çikar saglamaya yatkin kisidir!" Bundan ötürü sandiktan çikma yansinda, birbirlerine karsi politikacilar bu gerçegi ölçüsüz ve insafsiz biçimde kullanmaktadir. Eski bir söz vardir "Çamur at, izi kalsin." Bu, politik ortamlarin artik en yaygin malzemesi.

Komünizm çöktükten ve kapitalizm, dünyaya tek basina hakim olduktan sonra politikaci artik "ilke, amaç" ugrunda yarismaktan büyük ölçüde ayrildi. Küresellesme ile de, bu hastalik hemen bütün ülkelere yayildi. Bugün Türkiye'de sokaktaki sade yurttasin gözünde, "az da olsa yemeyen, ucundan olsun yolsuzluga bulasmayan" tek bir politikaci bulamazsiniz.

Hâlâ en temiz parti CHP
Elbette gerçek bu degil. Ancak dünyanin her yerinde yerlesmis bir kani var; "asil olan, politikacinin ne oldugu degil, ne gözüktügüdür."

CHP'nin sürüklendigi bugünkü tablo iste bu nedenlerin sonucu. Üstelik, ne acidir ki; CHP'den baska bir partinin, örnegin hem de iktidarda olan AKP'nin kirli bohçalari ortaliga bu denli dökülmemistir. Daha da acisi, hiçbir partinin genel baskani, partisinin bohçalarini medyanin ellerine böylesine atmamistir.

"Ben Türkiye'deki yolsuzlukla savasiyorum onun için önce kendi partimi bitirecegim" anlayisi ile olaganüstü kurultay toplamanin inandiriciligi biteli yillar oldu. Olan CHP'ye oluyor, çünkü bundan daha on yillar önce bütün dünyada oldugu gibi bizim ülkemizde de soldaki partilerde bu tür fisiltilara rastlanmazdi. Bu günlerde, gazetelerde CHP ile ilgili hem de Genel Baskan'in agzindan yazilanlarin bir cümlesi bile, 1980'lerde akillardan geçmezdi.

* Avrupa'dakiler dahil, demokratik ülkelerdeki siyasal partiler içinde hâlâ en temiz partinin CHP oldugu, sagduyu sahibi herkesin bildigi bir gerçektir. Türkiye'nin toplumsal yapisi, demokratiklesme konusunda daha yolun basindadir. Parti içi demokrasi ise, bu olanlara karsin en çok CHP'de vardir.

Ben inaniyorum ki, yerlerini kaybetmemek için gerçekleri ters yüz eden ve CHP gibi bir partiyi bile esirgemeyen politikacilari, gelecek kusaklar agir bir sekilde yargilayacaktir.


Haber NO: 283

Kategori: Vatan Gazetesi