1950'den sonra ise Ismet Inönü'nün ve Bülent Ecevit'in demokrasiye olan inançlari sayesinde, üç kez dogrudan ve 28 Subat 1997'de dolayli yasanan askeri müdahalelere karsin, ülkenin bugün ulastigi demokratik düzeye gelisinde, CHP'nin çok büyük payi ve hakki oldugu bir gerçektir.
Türkiye'nin evrensel, çagdas ve demokratik dünyanin bir üyesi olmasi yolundaki ilk imzayi atan parti de CHP'dir. Ülkenin, insan haklarina dayali, hukukun üstünlügünü saglamis, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olmasini, programinin temel ilke ve hedefleri yapmis ilk parti de yine CHP'dir.
Partilerin var olma nedeni... Bütün bunlardan sonra, partinin en yetkililerinin su sözlerini irdelemek gerekir.
Son olaganüstü kurultayda Genel Baskan'in konusmasindaki bir cümle, "Sen kim oluyorsun da ilk seçimde partiyi iktidara getiriyorsun. Öyle kolay degil, bizim gibi partiler ancak 10 yilda, 20 yilda iktidara gelebilirler" idi. Baykal bu sözleri, "Ben CHP'yi ilk seçimde Basbakan yapacagim" diyen Sarigül'e, hem de kizarak söylüyordu.
CHP'nin Genel Baskani açikça demek istiyordu ki: "Yanlislik bende degil, halk son seçimde CHP'ye Basbakan çikaracak oyu vermedi. Daha on yillarca CHP iktidar olamaz."
Oysa, demokrasilerde partilerin var olma nedeninin, seçim kazanarak iktidara gelmek ve programlari dogrultusunda ülkeyi yönetmek oldugunu, siyaset bilimcisi Deniz Baykal herkesten çok daha iyi bilir.
'Günü geldiginde çekilecegim' CHP'nin Genel Sekreteri Önder Sav, 12 Subat günü sunlari söylüyordu: "Türkiye'nin ekonomik, siyasi yasaminda ambargo vardir. Türkiye adeta ikinci bir Sevr dayatmasi ile karsi karsiyadir." Sanki bu sözler, CHP'nin Genel Sekreteri'ne degil, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri'ne aittir!
Onur Öymen ise;
"CHP'nin fikirlerinin, projelerinin halka yansitilmamasi için medya özel bir çaba sarf etmektedir. CHP'nin 6 Oku'na 7'nci Ok olarak 'teslimiyet' eklenmeyecektir" demektedir. Bu sözler, halkin oyu ile iktidara gelmek isteyen bir partinin Genel Baskan Yardimcisi'nin degil, 1970'lerdeki, isi gücü siyaset yapmak olan dernekçilerin anlayisini yansitmaktadir.
Genel Baskan dahil CHP'nin en üst yönetiminin bu söylemlerinde, medya ve toplumun genis kesimi ile bagini koparmis, basta DSP gibi oy tabani kalmamis küçük partileri taklit eden ve halktan kopmuslugu kabullenmis bir içsellik vardir.
Bunlar Baykal'in kurultayda söyledigi en önemli sözü akla getirmektedir: "Günü geldiginde çekilecegim." Sormak gerekmez mi, bu manzara o günün geldigini ve çoktan geçtigini göstermiyor mu! |