Yazdırma tarihi : 16.01.2025

CHP ve akil yolu (02/04/2005)

Tarih: 26.05.2005 17:57:30


Toplumu yönetenlerin temel görevi, "halkini güvenlik ve esenlik" içinde yasatmaktir. Bu nedenle halklar yöneticisinden, "as - is ve özgürlük" ister. Her sey bu üç kelimenin içindedir. Demokrasilerde sandiga giderken, kisinin aklinda bu üç istemin dürtüleri vardir.
 


Bugün Türkiye'yi, seçimden kisa bir süre önce çok tartismali konumundan dolayi milletvekili seçilme hukuku elinden alinmis ve Ankara politik yasaminda hiç deneyimi olmayan bir Basbakan yönetiyor. Rastlantisal Siirt seçiminde Meclis'e giren Tayyip Erdogan'in halktan aldigi Basbakanlik destegini, yillarin deneyimli politikacisi Baykal'in, niye alamadigini çogu insan merak etse de anlayamamistir. Kimse onun için "üstün zekâsi, dürüstlügü, yetenekleri, parlak görünümü ve saygin kisiligi" ile ilgili olumsuz bir söz etmez.

Ne var ki, halkin temel sorunlari olan "as - is ve özgürlük" konulari CHP'nin gündeminde yok gibidir ya da öyle görünür. CHP (Baykal) deyince, halkin aklina hemen parti içi kavgalar, partiyi küçültme ve olaganüstü kurultaylar gelir. Aslinda, bu parti 1970'lerde yüzde 42'lere varan oylari alabilmisti. 12 Eylül'den sonra, Halkçi Parti ve SHP adlari ile CHP'liler göreceli basarilar elde ettiler.

Bu saptamalardan sonra, CHP'yi bilen birisi olarak, sorunun püf noktasini somutlastirmak istiyorum. Turan Günes, Demokrat Parti'de siyasete baslamis, demokrasiden uzaklasmaya baslayinca o partiyi birakip CHP'ye gelmis, usta bir hukukçu bilim adamiydi. Adini Ankara'da büyük bir bulvara vermisler. Hep merak etmisimdir, ayakalti olan o bulvarin basinda yer alan tas panoya kaç genç söyle bir bakip da Turan Hoca'nin kisa özgeçmisini okumustur acaba! Ecevit, Ismet Pasa gibi usta politikaciyi alt etmesinde en büyük destegi Turan Hoca'dan almisti.

"Adami adam yapan aklidir"
1972'de, CHP'nin genel baskan degistirmesi, yalnizca bir ad degisikligi degil, partinin yeniden toplumla bulusmasini saglayan bir yapi ve politika degisimidir. O degisikligin sonucu CHP, devlet partisi imajini seçmen indinde degistirebilmis ve gerçekten halkin partisi olmayi basarmistir. Bu basari, "Bu is sözle olmaz, devletle özdes Ismet Pasa'nin yerine gözüyle, yüzüyle ve edasiyla halktan biri olan Karaoglan Ecevit'i partinin basina getirmek gerek" diyen Turan Günes ve arkadaslarinin sayesinde kazanilmistir. 1973 ve 1977 seçimlerinde "Umudumuz Ecevit" derken köylüsü kendisiyle, esnafi, isçisi, küçük sanayicisiyle ezilen, horlanan ve yoksulluguna çare arayan genis halk kesimi, kendi yaninda olduguna inandigi için Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy vermistir.

Turan Günes'in hep söyledigi ve benim de hiç aklimdan çikarmadigim bir yargisi vardi: "Oglum, adami adam yapan AKLIDIR." örnek vermis ve demisti ki: "Mustafa Kemal'in, Enver'den farki iste budur" ve eklemisti: "Akil ile zekâyi karistirma, her zeki olan akilli olmaz." O hükümette Disisleri Bakani olan Turan Günes'in Kibris Baris Harekât'nda, "Bunalimin, askeri ise karistirmadan çözülmesinde, Türkiye'nin gelecegi açisindan yararlar var" dediginde basbakan basta ben dahil, çogu bakanin ona hak verdigini görmüstüm. Türkiye bugün hâlâ, Kibns sorununun çözümlenememesinin sikintilarini yasiyor.

Atatürk'ün, Amerikali ünlü General Mac Arthur'a, ikinci dünya savasindan önce kendisini ziyaret ettiginde Hitler için, "Akilsiz adam dünyayi atese verecek, sonunda da herkesle birlikte hem kendisi hem de Alman milletini mahvedecek" dedigini herkes bilmez! Hitler'in çok zeki oldugu tartisilmaz, hem de çok cesur bir zeki onbasidir. Ancak Atatürk'ün çok erken yakaladigi ve asil önem vererek isaret ettigi, Hitier'in "akilsiz" oldugudur. Önemli ve asil olan zekâ degil, "akil"dir. Aklim isledikçe, CHP'nin sorunlarini düsünmeyi sürdürecegim.


Haber NO: 294

Kategori: Vatan Gazetesi