Yazdırma tarihi : 16.01.2025

Halkin gerçegi (23/04/2005)

Tarih: 26.05.2005 18:01:09


11 Eylül 2001'in intikami için Baskan Bush'un Irak'i isgali, herkes ve her sey için bir anlamda "sil bastan" oldu. Avrupali dostlari ve Türkiye gibi ABD ile iliskileri 1950'den bu yana bazen sicak, çogunlukla soguk olan 'demokratiklesme' yolunda gelismekte olan ülkeler, hem ABD ile hem de kendi aralarinda çeliskiye düstüler. Bugün, serinkanlilikla ve nesnel gerekçelerine bakildiginda Türkiye basta bütün ülkelerin ABD'ye karsi tutumlarinin asil nedeninin 'ekonomik' oldugu yadsinamaz. Ancak hemen tüm dünya halklarinin, Irak savasina karsi çiktigi da açik.
 


Blair, son güne kadar Bush'u vazgeçirmek için ugrasmasina karsin, Ingiltere'nin bölgedeki tarihten gelen enerji kaynaklari üzerindeki emellerinin geregi olarak savasa dogrudan katildi. En yakin arkadaslari olan kimi bakanlarin istifalarina ve halkin büyük çogunlugunun karsi tavrina ragmen Blair, bugün bile dogru yaptigini savunuyor. Chirac ve Schröder açikça söylemediler ama Bush'a karsi çikislarinin altinda, Saddam'la yaptiklari petrol basta, uzun dönemli ekonomik anlasmalarinin ve yüklü alacaklarinin oldugunu bilmeyen yok. Türkiye'nin 'Resmi' olarak uygulamak istedigi politikanin da temel nedeni, yine ekonomiktir. Kim ne derse desin, Türkiye hem dis kredilerde rahatlamis hem de IMF'nin destegi ile krizden erken çikabilmistir. Ayrica bazi risk ve can kayiplarina karsin Ortadogu'ya ihracatin, son iki yildir görülen ekonomik gelismede büyük katkisi vardir.

Baykal'in gündemi
* Halklar için günlük yasamda ekonomik gerçekler diger konularin her zaman önündedir.

* Blair'e siddetle muhalefet eden Ingilizlerin, mayis seçimlerine giderken Irak savasini unuttuklari görülüyor. Tahminlere göre Isçi Partisi ekonomik nedenlerle bir kez daha seçimi kazanacak.

* Almanya'da ise halkin istegi dogrultusunda davrandigi halde, sosyal demokratlarin gelecek seçimde iktidardan düsecegine kesin gözü ile bakiliyor. Tek nedeni de bir türlü düzelmeyen ekonomik durum. Son iki yilda issizlik artti, hizli bir verimsizlik ve düsüs yasaniyor.

* Fransizlarin AB Anayasasi'na olumsuz bakislarinin Chirac'i tekrar aday olma konusunda endiselendirdigi yaziliyor. Halkin tepkisinin altinda, Anayasa sayesinde, basta Polonyalilar olmak üzere Fransa'ya ucuz isçi girisinin hizlanacagi, dolayisiyla çalisanlarin is olanaklarinin kisilacagi korkusu, yani ekonomik nedenler yatiyor.

Hal böyleyken, bizim ana muhalefet partimizin Genel Baskani'nin son iki yilki gündemine kamuoyu anlam veremiyor. Sol aydin kesimin çogunluguna göre Baykal, oldum olasi iktidara gelmekten çekinir. Özellikle halkin ekonomik sorunlarina sosyal demokrat somut çözümler getiremeyecegi endisesi, onu CHP'nin geleneksel konulan çevresinde patinaj yapmaya zorladi ve o da bunu kabullendi denebilir. Son gündem konusu Abdullah Öcalan'in yeniden yargilanmasiydi. Geçen hafta TBMM Baskam'nin neden açtigi anlasilmayan 12 mil konusunu Baykal, Yunanlilara gözdagi verecek kadar önemsemeyi yegledi. Önceki hafta Ermeni meselesi sanki bu yil ortaya çikmis da CHP buldugu formüllerle hemen cözecekmis gibi öne çikti! Daha önce Mersin olayini büyüttü ve hükümetle tartisma açmak istedi.

Seçimden bu yana hiç degismeyen konulariysa, Denktas'a sahip çikmak, AB ile onur tartismasi yapmak, dokunulmazliklar konusunu sicak tutmak, 1 Mart tezkeresi için CHP'nin basarisi diye övünüp durmak ve de kimligiyle hiç bagdasmayan kendisine yönelik komplo teorileri yaratmak.

* Hiçbirinin halkin temel sorunu olan 'as-is' ile ilgisi yok.

Türk halki da bütün diger halklar gibi 1950'den beri as ve ise bakiyor. Erdogan o yüzden bugün Basbakan. Demirel o yüzden 7 kez basbakan oldu. Erbakan da 1995'te as ve is bulacak diye oy aldi.

Halkin bu gerçegi, ne zaman CHP'nin de gerçegi olacak? Bir seçim yenilgisi daha mi gerekiyor!


Haber NO: 297

Kategori: Vatan Gazetesi