|
Baskan Bush, yeniden seçilebilmek için Irak sorununu çözmek istiyor.
Bu nedenle halka seslenis konusmasinda hem kendisine hem de dünyanin önüne iki önemli hedef koydu.
Birincisi, Irak’i yeniden imar etmek ve Irak’liya en kisa sürede insan gibi yasayacagi ortami saglamak için gerekli mali olanagi yaratmak ve harcamak. Ikincisi de, güvenligin saglanmasi için, Müslüman Askeri gücü basta olmak üzere, diger dünya ülkelerini Birlesmis Milletlerin semsiyesi altinda Irak’a sokmak.
|
Birincisi için, Kongreden 87 Milyar $ istiyor. Bunun küçük bir kisminin Afganistan’in alt yapisi ve ekonomik gereksinmesine harcanacagini söylüyor. Ikincisi için, Disisleri Bakani Colin Powell’i derhal görevlendirdigini açikliyor. Hemen dikkat çeken konu, Washington’da Sahinlerin bir süre kenara itildigi izleniminin çevreye verilmek istendigidir.
Baskanin bu konusmayi yaptigi saatlerde Sahinlerin Lideri Savunma Bakani Rumsfeld’in Afganistan’da Karzai ile görüstügü yani, Washington’da olmadigi gözden kaçmadi. Konusmayi devam eden saatlerde, hemen bütün haber programlarinda öne çikan ve Bush’un açikladigi hedefler çevresinde sorulari yanitlayanin Colin Powell olmasi da ayrica dikkatimi cekti.
Türk Askerinin Irak’a gitmesi konusu bir anlamda kaçinilmaz ve varsa bedeli ödenmesi gereken ihtiyaç olarak, Amerika’da benimsenmis gibi görünüyor. Ancak, bu ihtiyacin bizim Türkiye’de sanildigi gibi, ikame edilemez oldugunun dogru olmadigi bilinmelidir. Çünkü Türk Askerinin Irak’a yapacagi katkiyi, Hint veya Pakistan Askerinin de yapabilecegi anlayisi Amerika’lilara hakim gözüküyor.
Askeri performans ve lojistik açidan bunun olabilecegi konusunda, önbilgilerim dolaysile tereddüte düstüm. Çünkü, bu haberin verildigi televizyonlarin arka fonunda modern Hint ve Pakistan Silahli Kuvvetlerinin canli görüntüleri veriliyor. Birlesmis Milletler semsiyesi ve karari ihtiyacini isteyenler arasinda, Türkiye’den söz etmeyerek Pakistan ve Avrupa ülkeleri siralaniyor.
Bunlari izlerken bende, Türkiye’nin Irak’a asker göndermesi ve Irak’in imarindan Mali ve Ekonomik destek saglamasi için Türkiye’ nin elindeki pazarlik gücünü zayiflatmanin yollari araniyor gibi bir sezgi olustu. Ayrica Kürt liderler Barzani ve Talabani’ nin rahatsiz edilmemesine dikkat edildigi de açikca belli oluyor.
Yanilmadigima inandigim genel saptamalarim sunlar oldu; Saddam bulunmazsa, Irak konusunun uzun yillar çözülemeyecegi ve ikinci Vietnam batagina saplandiklari inanci Amerika’liya simdiden egemen olmus. Usama-Bin Ladin bulunmadikça da, Uluslararasi Terörün ABD’yi tehdit etmeye devam edeceginin, sokaktaki sade Amerika’liyi çok korkuttugunu söylemek, abartmak olmaz.
|