|
|
1977 seçimlerine giderken Anadolu'nun dört bir yaninda dag-tas "umudumuz Ecevit" yazilari ile bezenmisti. Gerçekten de Güneydogulusu ile Karadenizlisi ile Egelisi ve Çukurovalisi ile ezilen horlanan yoksul halk, CHP'ye o seçimde yüzde 42'den fazla oy verdi. 2002'de toplam oylarin dörtte birini bile alamayan Basbakan Erdogan simdiden Cumhurbaskani seçimini kimsenin engelleme hakkinin olmadigini söylüyor. Oysa aldigi o çok yüksek oyla Ecevit, 1977'de tek basina hükümet bile kuramamisti. Demokratik solcu Ecevit'i muhalefete iten Demirel, Erbakan'i, Türkes'i yanina alarak 'Ikinci Milliyetçi Cephe (MC)' hükümetini kurmustu. Solun karsisina Ülkü Ocaklari destekli komandolan süren o hükümetin önleyemedigi terör ortami, mahallelerin bölündügü ve her gün ortalama üç gencin yasamini yitirdigi bir Türkiye'yi halkin önüne getirmis oldu. Bunun önüne geçme amaci ile Ecevit tarihte kara bir leke olarak kalan ünlü "On birler operasyonu (baska partilerden 11 milletvekili o zaman kabul görmeyen bir yolla CHP'ye katilmisti)" ile yeni bir hükümet kurmustu. Halkin güvenini yitirmesine neden olan o hükümet, 1979 ara seçimlerinde CHP'nin oylarinin yüzde 30'un altina düsmesine kadar yasamisti. Sonra yeniden Demirel'in kurdugu son MC hükümeti de 24 Ocak kararlari ile ekonomiyi kurtarmakla ugrasirken, hâlâ bugün yasanan siyasal ciddi sorunlarin kaynagi olan '12 Eylül darbesi' oldu .
|
|
Yeni bir olusum için çalisan Celal Dogan'la gittigim Van'da bir kez daha gördüm ki, komutanlarin bugünlerde "ivme kazandigini" söyledikleri ayrilikçi terör ve Kürt yurttaslarimizin "bölgede yeniden karsilastiklari can güvenligi endisesi ve barisçi ortamin hizla kaybolma korkusu" 12 Eylül 1980'de yapilan tarihi hatalara dayaniyor. 12 Eylül öncesi bence olmayan ve bugün içerde ve disarida bütün sorunlarin kaynaginda herkesin isine geldigi gibi kullandigi "Kürt Sorunu" var olmaya devam ediyor.
Kirsal alanda yasam bitmis
Van'in yasayan günlük nüfusu kimine göre bir milyona dayanmis. Kirsal alanda yasam neredeyse bitmis. Geçmiste tarim ve hayvancilik ile çevre illeri bile doyuran o Van, bugün kaçak mazot ticaretinin istasyonu olmanin üç kurusluk kalintisindan karnini bile doyuramaz halde. Hem de okumus binlerce genç, "Kürt Sorunu" ile yatiyor kalkiyor. Umutlarini kendilerine sahip çikacak yeni bir siyasal olusumda ariyor. Bir yanda, "terör yolu ile kendilerini kurtarmanin tek yol" oldugunu zorla kabul ettirmeye çalisan ayrilikçilarin baskisi altindalar. Öte yandan "demokratik haklarin, yalnizca kendi irkdaslarinin siyasal partisi ile alinacagi" inancini pekistirmeye çalisanlarin ikilemini yasamaktalar. Ama çok açik bir gerçek ki; irk, din, mezhep ayirimi yapmadigina inanabilecekleri, insan haklarini saglayacak, demokratik ve barisçi siyaseti içtenlikle benimsemis "yeni bir olusum"un özlemi içindeler. Bu konuda tek aradiktan, güvenecekleri bir kadro.
Okumus, hem de hali vakti yerinde bir Kürt dostum aynen söyle dedi: "Bölgeyi yasamis, sorunu ayrintilari ile kavramis emekli askerler bu kadroda mutlaka olmali. Aslolan, geçen yirmi yildir oy için Kürt halkinin, kendi yurttasi ile kardesligini bozmak ugruna sözde milliyetçilik yapanlarin baskisina gögüs gerecek yürekli adamlarin varligidir. Mersin ve Trabzon olaylarini kullanarak dün asla olmayan halklar arasindaki düsmanligi körükleyenleri alt edecek ve caydiracak bir politik kadro, ülkenin bütünlük içinde baris ve kalkinmis bir gelecege yürüyebilmesinin yolunu açabilir."
Birlikte oldugumuz araçta tam ben bunlari dinlerken, bir kolunda Rahsan Hanim, digerinde koruma memuru, Ecevit müzenin merdivenlerini çikiyordu. Gazetelerde ünlü Van kahvaltisi yaparken gördügünüz Ecevitler, Van'a siir kitabinin imza günü dolayisiyla gelmislerdi! Ecevit'in, Urartu meydanindaki 1977 seçim mitinginde "kalkinma köyden baslayacak" derken yanindaydim. Halktan aldigimiz destegin karsiligini veremedigimizin acisini dün bir kez daha yasadim. O gün, günesin altindaki on binler, bugün hâlâ kurtaricisini ariyor. |