Yazdırma tarihi : 16.01.2025

10 Kasim'in çagristirdigi

Tarih: 8.01.2007 20:57:29


10 Kasim'da Sezer'in Anitkabir defterine yazdiklari, geçen yilki düsüncelerinin ayniydi. 2004'de de Cumhurbaskani, "Herkes, laik demokratik Cumhuriyetin tarafi olmalidir" demisti. Ayni gün Basbakan, "Demokrasi ile Cumhuriyetin dengesi ve ortasi bulunamadi" diyerek sitemli bir gönderme yapmakta gecikmemisti. Sezer'in yazdiklari, okunarak ögrenilen, yasanarak dogrulanan ve siyasal, toplumsal gerçek olan bir saptamadir. ikincisi ise laikligi bireyin inanç özgürlügüne karsitlik, demokrasiyi de salt oy sandiginin aritmetik sonuçlan sanan bir anlayisin Türkçesi'dir. Bunu söyleyen Tayyip Erdogan'a okutulan kitaplarda, bir yanlislik olmali! Anlasilan, Basbakan Cumhuriyeti, "askeri" bir kurum gibi ve demokrasilerde "olmasa da olur" anlaminda bir kavram saniyor. Çünkü ona göre örnegin Ingiltere'de krallik var ama Cumhuriyet yok, oysa ingiltere demokrasinin besigidir. Yine ona göre Cumhuriyet, Iran'daki gibi laikligin olmadigi bir yerde de olabilir! AKP'ye bazilari Ampul Partisi diyor. Tayip Erdogan'la, Abdullah Gül'ün partilerini kurarken Ampul'ü kullanmalarinin nedeni elbette rastlanti degil. Amaçlarinin, isigin aydinlik saçan anlamini öne çikarmak oldugu besbelli. Aydinligin kaynaginda bilimsel, teknolojik gelismenin yattigini elbette onlar da billiyor.
 


Ancak onlarin, bunu bildiklerinden daha çok, isaret etmek istedikleri tinsel inanca göre, bugün de dünyayi elektrikten önce aydinlatan gücün din ve kutsal kitap oldugudur. Aslinda tarih boyu siyasal ve toplumsal kavgalarin temel nedeni budur zaten. Dinsel siyasetin isiginin, aydinlik mi karanlik mi oldugu kavgasi yüzünden, baslar kiliçlanmis, boyunlar giyotine gitmis, kuleler bombalanmistir. Dünyanin bugün yasadigi
aci gerçek, taassubun-kökten dinciligin-gericiligin-bagnazligin yani, "dinsel isigin, insani cennete kadar tasiyacak tek güç" oldugu anlayisinin sonucudur.

Elektrik, bilimin icadidir. Bilim her yeni icadi ile insanligi aydinlatirken insan beynini de kesfetti. Insan beyni, bilimin sayesinde kendini ve bütün insanligi daha özgür ve daha cesur yapmaya devam ediyor. Böylece korkular kalktikça insani öldürmek ve yok etmek için yönlendirmek zorlasiyor. Bu gerçek, toplumlar var oldugundan beri iktidar hirsiyla dolu, bilgisiz ve ilkel güçleri çok rahatsiz etti. Bugün hâlâ Baskan Bush'un da, Bin Ladin'in de bir türlü kabul etmedikleri bu gerçek. Onlar ve benzerleri, sonuçta kitlelerin tinsel duygularini kullanarak baskanliklarini, kralliklarini, ayetullahliklarini, diktatörlüklerini sürdürmek istiyorlar.

Tanidigim bir dostum, ekonomik kriz sirasinda evine ekmek-as götüremez olmustu. Ateist miydi bilmiyorum. Bir sabah çok yorgun ve aglamakli bir durumda, "Artik dayanma gücümü kaybettim keske inancim olsaydi ona siginirdim" demisti. Iste dinin, insan için gerçegi budur. Inançli kisilere ve dinini böyle duyarak yasayanlara herkesin saygisi derindir, sonsuzdur. Islâm'in en önemli kurali, "Allah ile kulunun arasina kimsenin giremezligi"dir. Basbakan bunlari bilmez mi? Elbette bilir. Ancak bir politikaci olarak onu bildigi kadar, seçilmek için halktan biri gibi olmanin erdemini de (!) iyi bilir. Çünkü o sanir ki, Anadolu insani saftir, iyi huyludur ve dindardir. Ne yazik ki çok sevdigim ve saydigim Erbakan Hoca da çok güleç yüzlü ve hayal dolu idi!

As isteyen, is isteyen insanlan, Ampulü gösterip her seçimde oyalamayi henüz hiçbir politikaci basaramadi. Elektrigin yerine kandil mumunu koyarak insanligi aydinlatmayi, ne papalar, ne de ayetullahlar basarabildi. Basbakanlik'ta oturanlarin asil büyüklügü, demokrasiyi, laik Cumhuriyetin terazisinde tartmak yerine, birlikte terazinin bir kefesine koyup, öbür tarafa Türkiye'yi oturtarak dengeyi saglamaktir.

Müslüman dünyasinda, bu aci gerçekleri gören ve yüreklice çözmeye yönelen tek lider Mustafa Kemal oldu. Laik Cumhuriyeti kurmadan, padisahligi ve hilafeti ortadan kaldirmadan, insanin özgür ve toplumun demokrat olamayacagini ilk gören Müslüman Önder oydu.


Haber NO: 331

Kategori: Vatan Gazetesi