|
ABD baskanlarindan Johnson, Türkiye'de Ismet Pasa'ya yazdigi mektubu ile taninir. 1 Temmuz 1964'te Kibris'ta Türklere karsi kiyim baslayip Basbakan Ismet Inönü adaya müdahale etmek istediginde, Johnson ünlü mektubunda özetle "ABD ve NATO'nun size verdigi silahlarla, adaya müdahalenizi engellerim" demis, Ismet Pasa da "Yeni bir dünya kurulur, biz de orada yerimizi aliriz" diyerek tavir almisti. Geri adim atan Beyaz Saray'in daveti üzerine Pasa, Washington'a gitmistir. Pasa oradayken Demirel CHP-AP koalisyonunu bozmus ve Basbakan Inönü'yü ABD'de çok zor duruma düsürmüstür.
|
Johnson Türkiye'de bu olay basta, diger olumsuzluklari ile animsanir.
Lyndon Johnson, yardimcisi oldugu Kennedy'nin ölümü sonrasi baskanligi üstlenmis, 1964 seçimleriyle de 1968'e kadar baskan olarak kalmistir. 1968'den sonra gelen baskanlarin öyle veya böyle bugün, ABD'de ve dünyada bir nedenle de olsa isimlerinden söz edilir ve bu kisiler taninirlar. Az taninan Jonnson'in politik yasami ile ilgili bir sinema filmi vardir.
1968'de ABD'de Nixon baskan oldugunda ben orada egitimdeydim. Seçimlerde birinci sorun ve konu Vietnam Savasi idi. ABD, her gün yitirdigi ciddi sayidaki genç askerlerinin cenaze törenlerinde içine düstügü çikmazdan nasil kurtulacagini tartisiyordu. Nixon, savasi bitirme vaadi ile geldigi Beyaz Saray'da, giden Baskan'i (Johnson'i) agir sekilde suçlayarak göreve basladi. Yeni Baskan yenilgiyi kabullenerek savasi sona erdirmeye mecbur oldu. Sonuçta 58 bin 193 ölü ve 153 bin 363 yarali ABD'linin ve yaklasik asker-sivil 1,5 milyon Vietnamli'nin yasamina mal olan savas, ABD tarihinin en kanli sayfalarindan biri oldu.
Basta Amerikalilar, herkesin seyretmesini istedigim sözü geçen filmden savasin tirmandirildigi günlerde Beyaz Saray'da yasananlari okurlara yansitmak istiyorum: Baskan Johnson Demokrat Partili. Bilindigi gibi Demokratlar, Cumhuriyetçilere oranla daha ilerici, barisçi ve insan haklari konusunda hem iddiali hem de yüreklilerdir. O nedenlerle özellikle güney eyaletlerdeki zenci düsmanliginin önlenmesi ve haklarin genisletilmesi için Baskan Kennedy gibi Baskan Johnson da önemli kararlar almis ve yasalar çikartmis bir baskandir. Bugünkü Baskan Bush gibi Johnson da Teksaslidir ve kovboy sapkasi ile özdestir. Ancak petrol zengini Bush'dan sinifsal olarak farklidir.
O, bir anlamda kasabali Teksaslidir. Bizim Çoban Sülü benzeri fakir, ezilmis kesimlerin sevdigi ve o niteligi ile politikada yükselmis halk adami bir politikacidir. Kennedy'nin baskanlik seçimlerinde bu niteligi ve oy gücü dolayisiyla baskan yardimciligini tartismasiz elde etmis bir politikacidir. Ancak baskan olduktan sonra, iyi egitilmis, zengin ve sosyal statüsü yüksek, hatta Irlanda kökenli olmanin magrurlugunu kisiliginde yansitan Kennedy'lerin tersine Washington'daki sahinler ve sinifsal güçler karsisinda zayif ve kararsizdir. O tarihte, savunmanin basinda bugünkü Baskan Yardimcisi Dick Cheney'ye benzer McNamara gibi üstün zekâli isimler var. Genelkurmay'da bugün hâlâ ABD'de hayranlikla ve takdirle anilan generaller is basinda.
Iste bu kadro, Baskan'i "daha çok asker, daha çok silah ve daha çok para" diye tam bir baski altina almis. Savas kuzeye dogru hizla tirmandiriliyor. Kitle imha silahlari ve yogun B2 bombardiman uçaklari ile Vietnam yesillikleri, kizila dönüyor. Bugün-yarin kesin sonuç derken, ABD gittikçe bataga saplaniyor. O günlerde Baskan Johnson'in iliklerine kadar eriyip, tükendigini görüyoruz bu filmde. Sevgili esi yalvariyor; gel birakip gidelim Teksas'a, ovalarimiza dönelim diye. Baskan'in sevdigi, saydigi politikaci arkadaslari günlerce, "durdur bu gidisi, bunun sonu yok, hemen çikalim bu batakliktan" deseler de, savas masasindaki sahinlerin ve saldirgan zekâlarin karsisinda hep ezilip kaliyor...
Bu böyle haftalarca, aylarca sürüp gidiyor. Sonunda Johnson tükeniyor. ABD yiginlarca genç insanini savas alaninda birakip Vietnam'dan kaçiyor. Geçen hafta Beyaz Saray'in önündeki anneyi izlerken, bu sahneler gözümün önündeydi. |