|
Ancak geri dönüs için bir çözüm bulmasi da olanaksiz. Çünkü, askeri uzmanlar dahil deneyimli diplomatlarin ve sorumlu politikacilarin bu asamada Irak'tan çekilmenin Ortadogu'yu ve daha genis çevresini tam bir kaosa sürükleyecegi sonucunda birlestikleri görülüyor. Gerçekten de, uzun bir süre geçmis olmasina karsin ne askeri, ne güvenlik, ne de ekonomi bakimindan Irak'in, Saddam sonrasi getirilen yönetime devredebilmesini olanakli gören var. Irak'in bugünkü Cumhurbaskani dahil bölgeyi yakindan izleyenlere göre, Kuzey Irak disindaki bölgelerde, halkin sokaktaki can güvenliginden, temizligine kadar tüm hizmetleri halen ABD askerleri yapabilmektedir.
Son seçimde Bush'un karsisinda aday olan demokrat Senatör John Kerry yaptigi basin toplantisinda, bu gerçegin altini çizdi. Onun da önerisi "simdi olmaz" ama, geçerli bir plan içinde çekilmenin planlanmasi gerekir. Senatör Kerry, ABD'nin görevini yeniden tanimlamasinin gerektiginin altini çizerek, Seçimi kazanip kendisi Baskan olsaydi ABD'nin hedefinin artik uygun bir zaman planlamasi içinde Irak'in iç güvenlik ve askeri kadrolarini egitmek ve ülkelerinin yönetimini Iraklilara birakip çekilmek olurdu dedi. Bütün bu agir elestirilere Baskan Bush, deniz harp okulunda askerleri ve ögrencileri yanina alarak, milliyetçi duygulari kiskirtan bir üslupla yanit vermeye çalisti. Ancak, bu konusma tartismayi daha çok alevlendirdi. Çünkü, Baskan konusmasinda, vatani korumak, Amerikan halkini ve dünyayi terörizmden kurtarmak için, zafere kadar Irakta savasacagiz diyerek konuyu saptirmayi yegledi.
Sanki Bush, "büyük çogunlugun bir an önce Irak'tan çikalim çagrilarina karsi, tam bir duyarsizlik içinde, savas zafere kadar sürecek" diye yanit vermis oldu.
Bu konusmanin hemen arkasindan halktan ve medyadan gelen tepkiler üç ana görüntü altinda özetlenebilir. Halk Beyaz Saray'in karsisindaki alan dahil büyük kentlerin meydanlarinda savas karsiti gösterilerini tirmandirma kararliligini yükseltti. Öyle ki, dün aksam televizyonlarda gösterilen birçok yürüyüste tasinan pankartlarda Bush'u Hitler'e benzeten fotograflar çogunlukta idi.
Asker ve sivil uzmanlar, yorumlarinda kazanilacak bir zafer ortaminin ve Irak'ta örnegin Vietnam'daki Ho Shi Minh gibi savasan bir lider bulunmadigini belirterek, Baskan'in zafer sözcügünü yersiz ve anlamsiz bir sekilde Amerikalilarin duygularini istismar amaci ile kullandigini ileri sürdüler. Kendi partisinden bazilari dahil Demokrat senatörler ve Temsilciler Meclisi üyeleri ise, Baskan Bush'un çözümsüzlük içinde oldugunun ve ülkenin tarihinde ilk kez tam bir liderlik bunalimina sürüklendiginin altini çizdiler, Irak'tan Bush'un konusmasina sanki yanit gibi gelen "öldürülen on askerin son dört ayda bir gündeki en yüksek can kaybi oldugu" haberi de, Washington'da herkesi suskunluga bogdu.
Bu tablo, PKK, Kuzey Irak ve Büyük Ortadogu Plani konusunda Beyaz Saray'in, artik birakin Türkiye'yi, Amerikan senatosunu bile dinleyecek durumdan çiktigini gösteriyor. Ne olacak derseniz? Kendisini yeni dünya imparatoru sanan Bush'un Beyaz Saray'a gelmesinden bu yana ne olduysa o olacak.
Yani, petrol zenginleri ve silah tüccarlari basta, uluslararasi sermayenin yarari neyi gerektiriyorsa o olacak. Nereye kadar derseniz? Görülen o ki, bunu yanlis ve saptirma bilgilerle olaylari yönlendiren CIA de bilmiyor. Ne yazik ki ABD Vietnam'dan batakliktan çikmanin girmek kadar kolay olmadigi dersini almamis gözüküyor. |
