Yazdırma tarihi : 16.01.2025

CHP ve erken seçim

Tarih: 8.01.2007 21:06:27


12 Eylül 1980'de Evren Pasa tarafindan kapatilan CHP, 1992'de Demirel'in Basbakan, Erdal Inönü'nün Basbakan Yardimcisi oldugu DYP -SHP koalisyonunun çikardigi bir yasayla yeniden açildi. Baykalcilar SHP'den ayrilarak CHP'nin Genel Baskanligina Deniz Baykal'i getirdiler. Bir süre sonra SHP kapandi ve sosyal demokratlar CHP'de bir araya geldi. Birlesmede Genel Baskan olan Hikmet Çetin, yapilan kurultayda görevi Baykal'a birakti. Baykal'in ilk karari, o dönemde Basbakanligini Tansu Çiller'in yaptigi DYP - SHP koalisyon hükümetini erken seçime gitmek için bozmak oldu. 1995'in aralik ayindaki erken seçimde Erbakan'in Refah Partisi birinci oldu. CHP yüzde 10 barajini yalnizca 0,7 puan asarak meclise girebildi. Önce Yilmaz'in Basbakanliginda ANAYOL Koalisyonu ülkeyi yönetti. Kisa süre sonra yikilan o koalisyonun yerine kurulan Erbakan'in Basbakanligindaki RP-DYP koalisyonu, 28 Subat postmodern askeri müdahalesine kadar sürdü. Mesut Yilmaz'in Basbakanligindaki ANAP-DSP Koalisyonu da, yine Baykal'in erken seçim baskisi ve verdigi gensoru önergesi ile düstü. 1999'un nisanindaki erken seçimde CHP yüzde 10'luk seçilme barajini geçemedigi için meclis disinda kaldi. Kisa süren Altan Öymen'in parti baskanligindan sonra bir kez daha genel baskan olan Baykal, kurultayin ertesi günü görevine yine erken seçim çagrisi ile basladi.. Bir süre kamuoyu bu çagriyla hiç ilgilenmedi. Ancak enflasyonun kontrol altina alindigi ve bir anlamda ekonomide istikrarin saglanacagi beklentisinin yayginlastigi 2002'nin ikinci yarisinda, Baykal'in erken seçim tartismasina hükümetten dislanacagi korkusuna kapilan MHP Genel Baskani da katildi. 2002 kasiminda yapilan erken seçimde AKP, hem de üçte-iki çogunlukla iktidara geldi. Halk meclisteki partileri barajin altinda birakarak cezalandirdigi için CHP de alabildigi yüzde 19 oyla, meclise girebilen tek muhalefet partisi oldu.
 


Bir süredir CHP Genel Baskani yine erken seçim tartismasini baslatti. Anayasa'ya göre ilk olagan seçim 2007 yilinin kasim ayinda yapilacak. Geriye dönüp bakildiginda, mecliste tek basina hükümet kuracak güçte bir partinin bulunmadigi dönemlerin çogunda erken seçime gidildigi görülür.

Bu dönem ise, aldigi yüzde 35 oya karsilik mecliste 365'in üstünde sandalyesi olan AKP'nin erken seçime gitmesi çok uzak olasiliktir. Zaten Basbakan, Baykal'in bu istemine karsi, "hiçbir kosulda seçimin öne alinmayacagini ve seçimlerin olagan tarihinde yapilacagini" yineleyip duruyor. Üstelik kendisi arkada duruyor gözükse de, Tayyip Erdogan'in 2007 mayis ayinda yapilacak Cumhurbaskanligi seçiminde AKP'lilerin oylari ile birinci turda Çankaya'ya çikmak istedigi çok açik. Demokratik kurallar ve anayasal açidan AKP'nin istedigi bir kisiyi Cumhurbaskani seçmesinin önünde elbette hiçbir engel olamaz. Ne var ki, özellikle 28 Subati yasayan Milli Görüsçülerin bile, Avrupa Birligi ile üyelik müzakerelerinin basladigi bu dönemde Basbakan'in Çankaya'ya çikmasinin, ülkede gerginligi artiracagi ve ekonomik istikrari bozacagi endisesini tasidiklari söylenmektedir. Baykal'in Cumhurbaskanligi seçiminden önce erken seçim yapilmasi önerisinin aslinda, Tayyip Erdogan'in türbanli esi ile birlikte köske çikmasini engelleme amacina dayandigi görülüyor. Ancak, Baykal'in "erken seçim baskisi" bu kez de sonuç vermeyecegi gibi, CHP'nin kamuoyu destegini artirmak yerine, azaltmaktadir.

Bunlarin altini çizdikten sonra, 2002 seçimleri öncesi hazirlanmis ve CHP'nin, bugün de karsi karsiya oldugu gerçekleri ortaya koyan bir rapordan birkaç saptamayi özellikle sosyal demokratlarin okumasini istedim:

"CHP'de devletin kurucusu olma misyonuna dönüs refleksi canlandi. Dinsel kimlik siyaseti, 'irtica' karsisinda 'laiklik', etnik esasa dayanan kimlik söylemi ise, 'ulusal bütünlük' ve 'ulus kimligi' temalarinin ön plana geçmesine neden oldu. Oysa, devlete ve demokratik rejime sahip çikmak (sürekli oy kaybina sebep oldugu halde) sadece bir partinin görevi olamaz. CHP'nin yapmasi gereken, ekonomik bakimdan ezilen büyük kitleyi harekete geçirmektir".

Bu saptamalardan bence çikan sonuç sudur:

"CHP seçimin zamanini degil, seçimi nasil kazanacagini düsünmelidir."


Haber NO: 339

Kategori: Vatan Gazetesi