Yazdırma tarihi : 15.01.2025

Yeni olusum için ortam uygun

Tarih: 8.01.2007 21:16:41


Son mal varliklari tartismasi bir kez daha gösterdi ki, hem Basbakan Erdogan'in hem de ana muhalefet lideri Baykal'in amaçlari, asil derdi as-is olan halki seçim gününe kadar düzeysiz kisisel konularla oyalamaktir. Böylece, karsilikli gerginligi artirip gündemi kendi isimleri ile tikayarak, diger partileri kamuoyundan sileceklerini saniyorlar.
 


Tayyip Erdogan'in Cumhurbaskani olmasina dönük Baykal'in sertlestirdigi tartisma da ayni taktigin sonucudur. Yillarin deneyimli politikacisi Baykal, Sezer'in süresi dolunca Demirel ve Özal gibi AKP'nin de liderini Cumhurbaskani seçecegini ve bunun da demokratik olarak engellenemeyecegini çok iyi bilir. Ancak ayni zamanda bu olasiligin, toplumun laik demokratik cumhuriyeti özümsemis çogunlugunu rahatsiz ettigini de Baykal herkesten iyi görmektedir. Bu nedenle o, Çankaya tartismasini simdiden tirmandirarak, Tayyip Erdogan köske çiktiginda halkin yükselecek tepkisini Kasim 2007'deki genel seçimde, oya dönüstürmenin hesabini yapmaktadir. Çünkü iki lider de gerçeklerle yüzlesmek ve sorunlari çözmek konusunda özgüvenlerini yitirmis durumda. Bütün çabalari, kendi yörüngelerindeki cephelesmeyi sertlestirmek ve halki sorunlarindan soyutlayarak ülkeyi seçime, AKP - CHP ikileminde götürmektir. Oysa, halkin gerçek tasasi ve beklentisi bunlar degil. Hiç kimse onlarin post kavgasini ve mal varligi gibi kisisel hesaplarini ciddiye almiyor. Yapilan anketlerden büyük çogunlugun bir seçimde sandiga gitmeyecegi anlasiliyor. Bu gerçek, can güvenligi ve as - is konusunda halkin umudunu yeni bir olusumda aradigini açikça gösteriyor. Çünkü kitleler AKP'den de, meclisteki ana muhalefetten de sogumus durumdadir.

Topluma bakildiginda bazi önemli saptamalari herkesin görmesi gerekir; birincisi, bütün kesimlerde bir çürüme, inançsizlik, umutsuzluk ve bosluk vardir. Ülke ekonomik ve sosyal üretkenligini kaybetmis durumdadir. Salt paradan para kazanmak düsüncesi ve bu yöndeki girisimler, çalisarak ve üreterek gelir saglamanin önüne geçmistir. Emegi ile hakça kazanmak, nerede ise safliktan öte, aptallik olmustur.

Her düzeyde üst kültür, kalite endisesi ve evrensel degerler yönetimlerden büyük ölçüde tasfiye edilmistir. Bir deyisle, "ülkenin direksiyonu", alt kimliklerin ve kültürsüzlügün eline geçmistir.

Kamu yarari anlamini yitirmistir. Üstelik toplumsal bakis ve sorumluluk yok olmustur. Paranin kontrolünü eline geçiren dar bir zümre ekonomiyi yönlendirmektedir. Kamu Iktisadi Kuruluslarindan desteklenerek ve devletin yetistirdigi insan kaynagini kullanarak dev tekeller haline gelen holdingler, küçük sanayii ve esnafi yok etme asamasina gelmistir.

Kamunun yatirim gücü tüketilmistir. Kalkinmak için gerekli olan yatirimlara kaynak bulunamaz olmustur.

Kisa süre sonra ülke, yeniden enerji darbogazi ile karsi karsiya kalacaktir.

Bu tablo karsisinda sosyal demokrat düsünce, genç kusaklar indinde duygusal bir nostaljiye dönüsmüstür. Sosyalizmin çöküsünden sonra iki karsit siyaset akimi dünyayi etkisi altina almistir. Bunlarin birincisi, "uygar yani laik, çagdas", ikincisi de "dogucu, tutucu yani Islamci" akimdir.

Üstelik, 11 Eylül 2001 sonrasi özellikle ABD Baskani'nin izledigi yanlis politikalar yüzünden artik dünyada da gelismeler bu ikilemin çikmazina girmistir.

Ülkemizde de son 10 yilda yasananlar bu iki düsüncenin iki basat kutupta yogunlastigini gösteriyor. DYP ve ANAP "dogucu/Islamci" akimin temsilcigini yitirmistir. 1970'lerdeki Milli Görüsçü MSP bugün artik AKP olarak onlarin yerini almistir. Kökü, Tanzimat'a kadar inen ve asil sentezini/kimligini Cumhuriyet ile bulan "çagdas/uygarlikçi" siyaset ise sanki bir bozgun yasiyor.

1960 ve 1980 sonrasi toplumun geçirdigi büyük degisikliklere bakildiginda, Türkiye'nin bugün de benzer bir ortama girdigi söylenebilir. Genç kusaklarin artik siyasette de degisimin asil gücü oldugu da bir gerçektir. Bütün bunlar, "Toplumu ve kurumlarini onarmayi", "Türkiye'yi yeniden halkin as ve is sorununu çözecek yönde kalkindirmayi" ve "genç kusaklari çagdas evrensel degerlerle donatmayi" amaçlayan, halkin genis katilimini ve destegini saglayacak yeni bir siyasal olusuma ortamin çok uygun oldugunu belgeliyor.


Haber NO: 345

Kategori: Vatan Gazetesi